Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kimlik Hırsızlığı”
- Uyuşmazlık: Sanığın, hırsızlık suçlamasıyla yakalandığında başkasının kimlik bilgilerini kullanmasının TCK'nın 206. maddesindeki "resmi belgede yalan beyan" suçu mu, yoksa 268. maddesindeki "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" suçu mu oluşturduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 268. maddesindeki suçun oluşabilmesi için failin işlediği bir suç nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen beraat kararının kesinleşmesiyle sanığın bir suç işlediğinden bahsedilemeyeceği ve bu nedenle TCK'nın 268. maddesindeki suçun unsurlarının oluşmadığı, ancak sanığın kolluk kuvvetlerine verdiği yalan beyana istinaden resmi belgeler düzenlendiği gözetilerek, eylemin TCK'nın 206. maddesindeki resmi belgede yalan beyan suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile elden çıkarılan taşınmaz nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası ile tazminat davalarında son alıcının iyiniyetli olup olmadığı, kimlik hırsızlığı mağdurunun kusurunun bulunup bulunmadığı ve tazminat miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: Son alıcının iyiniyetli olduğu, ilk malikin kimlik hırsızlığına maruz kalmasının tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı ve sahtecilik eyleminin Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi kapsamında hakkaniyet indirimini engellemediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, çalınan kimlik bilgileriyle açılan iş yerine ait olduğu iddia edilen prim borcunun kendisine ait olmadığının tespiti davasında, 6552 sayılı Kanun'un yapılandırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun'un, Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının yapılandırılmasını öngördüğü, ancak davacının uyuşmazlığının borcun aslına değil, kimlik hırsızlığına dayandığı gözetilerek, 6552 sayılı Kanun'un uygulanamayacağına ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık suçundan yakalandığında kimliğini gizlemek için önce sahte, sonra gerçek bir kişinin kimlik bilgilerini kullanması eyleminin tek mi yoksa iki ayrı suç mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunun mağduru olan gerçek kişinin davadan haberdar edilmemesi ve yokluğunda hüküm kurulması, ayrıca gerekçeli kararın tebliğ edilmeden temyiz incelemesi yapılmasının usule aykırı olması gözetilerek Özel Daire onama kararı kaldırılmış ve dosya, mağdura tebligat yapılması için yerel mahkemeye tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak işlediği suçun, 5237 sayılı TCK'nın 268. maddesinde düzenlenen "Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak sahte kimlik oluşturmasının ve bu kimlikle suç işlemesinin, TCK 268'de düzenlenen suçun unsurlarını oluşturmadığı, zira bu eylemin suçun işlenmesinden *önce* gerçekleştiği ve 268. maddenin amacının, işlenmiş bir suçtan sonra soruşturma ve kovuşturmayı engellemek için başkasının kimliğinin kullanılmasını cezalandırmak olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma eyleminin TCK'nın 268. maddesinde düzenlenen "Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması" suçu mu yoksa TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen "Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan" suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında yakalama kararı bulunan suçlardan kurtulmak amacıyla kolluk görevlilerine verdiği kimlik bilgilerinin bir başkası hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasına neden olmadığı, yalnızca kimliği hakkında yalan beyanda bulunarak resmi belge düzenlenmesine yol açtığı gözetilerek, eylemin TCK'nın 206. maddesindeki "Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Lehe yasa değerlendirmesinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve Özel Dairenin onama kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında lehe olan kanunun tespitine yönelik usulüne uygun bir karşılaştırma yapılmayarak, 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK hükümlerine göre ayrı ayrı ceza hesaplaması ve karşılaştırılması yapılmadan hüküm kurulması, ayrıca Özel Dairece de farklı tarihli hükümler üzerinden değerlendirme yapılarak çelişki yaratılması isabetsizlikleri gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, polis memurlarına kardeşine ait kimliği göstererek gerçek kimliğini saklaması eyleminin hangi suçu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla değil, yakalama emrinin infazını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği, kimliği kullanılan kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmadığı ve sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu sırada resmi belge düzenlenmediği gözetilerek, eylemin başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu veya resmi belgede sahtecilik suçunu değil, kimliği bildirmeme kabahatini oluşturduğu, ancak bu kabahat için de zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının sübutu bakımından eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kimlik bilgilerini içeren nüfus cüzdanı fotokopisine katılanın nasıl ulaştığının, katılanın şikayet dilekçesinde belirttiği araçla daha sonra teşhis ettiği aracın farklı oluşunun, olay tarihinde çalıntı kaydı bulunan aracın durumunun, teşhis işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının, sanık adına kayıtlı telefon hatlarının kullanımının ve sanığın banka kayıtlarının araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik araştırma neden olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, polisler tarafından durdurulduğunda başkasının kimlik bilgilerini vermesinin TCK 268. maddedeki başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, işlediği suçlar nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmasının TCK'nun 268/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve yerel mahkeme ile Özel Daire kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kimlik bilgilerinin davalı banka tarafından usulsüz kullanılarak kredi kartı çıkarılması ve borcun ödenmemesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini talep etmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kimlik bilgilerinin kullanılarak kredi kartı çıkarılmasında davalı bankanın kusurunun bulunmadığı, davacının zararını ispatlayamadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli hırsızlık suçunun sabit olup olmadığına dair yapılan yargılamada, delillerin eksik araştırılması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulup bozulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kamera kayıtlarındaki kişinin kendisi olmadığı savunması, bilirkişi raporunda kimlik tespitine ilişkin bir inceleme yapılmaması, kolluk ve mahkemenin sanığı tanıdıklarına dair beyanlarının tek başına yeterli delil sayılamayacağı, diğer şüpheli hakkında soruşturma akıbetinin araştırılmaması ve HTS kayıtlarının incelenmemesi gibi hususlar gözetilerek eksik soruşturma nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.