Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Korku”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında meşru savunma sınırının mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşıldığı kabul edilerek TCK'nın 27/2. maddesi uyarınca ceza tayinine yer olmadığına dair verilen hükmün temyizi üzerine, meşru savunma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay esnasında maruz kaldığı saldırı, yaşı ve ticari taksi şoförlerine yönelik saldırılara dair kaygıları nedeniyle duyduğu korku ve heyecanın meşru savunmada sınırı aşmasına neden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin sanık hakkında ceza tayinine yer olmadığı kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa TCK'nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun bulunduğu yerden ayrıldıktan sonra, yaklaşık 120 metre uzaklıktaki iş yeri önünde havaya iki el ateş etmesinin, mağdura ulaştırılma kastı olmaksızın ve kişilerde korku ve panik yaratabilecek tarzda olması nedeniyle TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurdan bisikletini ve parasını almalarının hırsızlık mı yoksa nitelikli yağma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdur üzerinde "belalı tipler" olarak oluşturdukları korku ve baskı ortamı, bisikleti aldıktan sonra parayı da vermemesi halinde bisikleti geri vermeyeceklerini söyleyerek tehditte bulunmaları ve mağdurun bu korku ve tehdit altında parasını vermesi, eylemin yağma suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü öldürme eylemlerinde meşru savunma sınırlarını aşıp aşmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların haksız bir saldırı karşısında kendilerini savunma amacıyla hareket ettikleri ancak mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaşla meşru savunma sınırlarını aştıkları gözetilerek yerel mahkemenin sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kuru sıkı tabancayla havaya ateş etmesinin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa gürültüye neden olma kabahatini mi oluşturduğu, kabahat olması halinde zamanaşımının dolup dolmadığı ve silahın mülkiyetinin kamuya geçirip geçirilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kuru sıkı tabancaların TCK'da tanımlanan "silah" kapsamında olmadığı ve fiilin kişilerde korku ve paniğe neden olsa dahi genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçunun unsurlarını oluşturmadığı, eylemin gürültüye neden olma kabahatini oluşturduğu ancak bu kabahat için öngörülen zamanaşımının dolduğu, silahın ise 5729 sayılı Kanun uyarınca taşınmasının yasak olması nedeniyle gereğinin takdiri için idareye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık polis memurunun, görevini yerine getirirken kullandığı silahla katılanı yaraladığı olayda, meşru savunmada sınırın aşıldığına ve TCK'nın 27/2. maddesinin uygulanacağına ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık polis memurunun, katılanın aracının kendisine çarpması sonucu oluşan korku ve panikle hareket etse de, hayati tehlike oluşturmayacak şekilde ateş edebileceği diğer bölgeler varken, katılanın yaşamsal tehlike arz eden vücut bölgelerine birden fazla ateş ederek TCK'nın 27/1. maddesinde düzenlenen "kanun hükmünü yerine getirirken sınırı aşma" durumunu gerçekleştirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, maktule yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 27/2. maddesi uyarınca meşru müdafaada sınırın aşılması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına mı, yoksa haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan mahkûmiyetine mi karar verilmesi gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisine saldıran iki kişiden birini etkisiz hale getirdikten sonra, elinde silah olmayan maktule karşı bıçak kullanmaya devam etmesi ve öldürücü darbeler vurması, meşru savunma sınırının mazur görülebilir bir heyecan, korku veya telaştan kaynaklandığını göstermediğinden ve sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu ancak maktulün ilk haksız hareketi başlatması gözetilerek, haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan hüküm kurulması gerekirken, meşru savunmada sınırın aşılması nedeniyle ceza verilmemesine karar veren yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu, kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu veya meşru müdafaada sınırın aşılıp aşılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, eve hırsızlık amacıyla giren ve çocuğunu kucağına alan maktulün kaçmasını engellemek amacıyla bıçakla yaralaması eyleminde öldürme kastı bulunmadığı, meşru müdafaa sınırlarının mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan kaynaklanmadığı, ancak yaralama kastıyla hareket ettiği ve eylemiyle maktulün ölümü arasında nedensellik bağı bulunduğu gözetilerek, sanığın kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin meşru savunma kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve değerlendirilebilecekse meşru savunma sınırının aşıldığının kabul edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisine ve kardeşine yönelik silahlı saldırı karşısında, saldırıyı defetmek amacıyla ve o anki şartlar altında başka türlü hareket etme imkanının bulunmaması sebebiyle silah kullanmak zorunda kaldığı, ancak maktulü göğsünden vurarak öldürme eyleminde meşru savunma sınırını aştığı, bu aşmanın da mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaştan kaynaklandığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın babasına ve kendisine yönelik silahlı saldırıya karşı gerçekleştirdiği eylemde meşru savunma veya haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, babasına yönelik saldırının tamamlanmasının ardından maktule ateş etmesi, saldırıdan uzakta bulunması nedeniyle mazur görülebilecek bir korku veya panik içinde olmadığı ve eylemin şiddetli elem ve öfkeyle gerçekleştirildiği gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçunu meşru savunma veya meşru savunmada sınırın aşılması hükümleri kapsamında işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün sanık ve yanındakilere karşı saldırıda bulunmadığı, aksine kendisine ve arkadaşına yönelen kalabalığa karşı korku ve panik ile yere doğru ateş ettiği, sanığın ise herhangi bir saldırı olmaksızın maktule ateş ederek öldürdüğü gözetilerek, meşru savunma veya sınırının aşılması hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı ve sanığın haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında meşru savunma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve meşru savunmada sınırın aşıldığının kabulü halinde TCK’nın 27/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisine yönelik gerçekleştirilen haksız silahlı saldırıyı defetmek amacıyla gerçekleştirdiği eylemlerin, meşru savunma koşulları altında gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.