Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kullanım Hakkı”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve kullanım hakkının idare adına, irtifak hakkının ise Hazine adına tescili davasında, belirlenen bedelin tespiti ve istinaf incelemesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinin ve değer düşüklüğü oranının taşınmazın niteliği, yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergâhı dikkate alınarak belirlenmesinin hukuka uygun olduğu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının ve değer düşüklüğü oranının uygun olduğu ve adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden kullanım hakkının idare adına, irtifak hakkının Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti ve irtifak hakkı tescili davasında, kullanım hakkı kime ait olacak şekilde irtifak hakkı tesisi ve tesciline karar verileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece Hazine lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmiş ancak kullanım hakkının davacı idareye ait olduğunun belirtilmemesi ve bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmemesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen bir hidroelektrik santralinin işletmecisi olan davalı şirketin, Havza Hidrolojik Gözlem, Değerlendirme ve Kontrol Hizmet Bedeli'ni ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, ilgili yönetmelik hükümleri gereğince, su kullanım hakkı anlaşması imzalayarak EPDK'dan lisans alan bir şirket olarak, Havza Hidrolojik Gözlem, Değerlendirme ve Kontrol Hizmet Bedeli'ni ödemekle yükümlü olduğu, taahhütname imzalanmamış olsa dahi bu yükümlülüğün ortadan kalkmayacağı ve davalı şirketin bu bedelden muaf tutulan projeler arasında olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tahsis edilen mezar yerine yapılan elatmanın önlenmesi davasında, mezar yerinin kullanım hakkının davacıya mı yoksa davalıya mı ait olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mezarlık yerlerinin mülkiyetinin belediyeye ait olup kullanım hakkının devredilebilir olduğu, davalıların mezar yeri kullanım hakkını belediyeden usulüne uygun olarak devraldıkları ve davacının bu yer üzerinde kullanım hakkı bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen ve beyanlar hanesinde başkasının kullanımında olduğu görülen taşınmazlar üzerindeki kullanım hakkının kendilerine ait olduğunu ileri sürerek, kullanım kadastrosuna itiraz etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmazlar üzerindeki kullanım hakkını ispatlayamamaları ve taşınmazların kullanım hakkının kadastro çalışmaları ve güncellemeler sonucu davalıya verildiğinin tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemelerin davacıların talebini reddeden kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında, tasfiye işlemlerinin usul ve yasaya uygun olarak yapılmaması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ortaklık malvarlığı ve ortaklığa sadece kullanım hakkı getirilen malların tasfiyede doğru değerlendirilmemesi, ortaklığın giderlerinin ve ortaklara ait makinaların değerlerinin ÜFE oranında güncellenerek hesaplanması gibi hususlarda eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme yapıldığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmaz üzerinde davacının kullanım hakkı iddiası nedeniyle açılan kadastro itiraz davasında, davacının kullanım hakkının olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde 2000 yılından beri zilyetliği bulunduğuna dair beyanları ile bilirkişi incelemeleri ve muhdesatın varlığı değerlendirilerek davacının kullanım hakkı olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasında Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kullanım hakkı köylere ait kamu malları olduğu, meraya tecavüz suçunda korunan hukuki yararın meraların mülkiyet ve ortak kullanım hakkı olduğu, suçtan zarar görenin ise meradan yararlanma hakkı olan herkes olduğu, meraların sahibi olup üzerinde tasarruf, denetleme ve koruma yetkisi bulunan Hazinenin de meraya tecavüz suçlarında doğrudan zarar gördüğü gözetilerek, Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etme hakkının bulunduğuna ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının devre tatil hakkını kullanamaması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin davacıya devre tatil borcu ve kullanım hakkının sonlandırılması ile ilgili tebligatın usulüne uygun yapılmadığı, davacının devre tatil hakkını kullanamaması nedeniyle uğradığı maddi zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılıp katılamayacağı ve hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyetinin Hazine'ye, kullanım hakkının ise köylere ait olduğu, meraların korunmasının Anayasal bir yükümlülük olduğu, köy merasına tecavüz suçunda korunan hukuki yararın meraların mülkiyet ve ortak kullanım hakkı olduğu, suçun mağdurunun meradan yararlanma hakkı olan herkes olduğu, meranın sahibi olan Hazinenin de suçtan doğrudan zarar gören konumunda olduğu ve bu nedenle davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunduğu gözetilerek Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve değer düşüklüğü oranının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin ödenmesinde isabetsizlik görülmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinin ve taşınmazın niteliği, yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde isabetsizlik görülmediği, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artış oranı ve değer düşüklüğü oranının da uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.