Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kurucu İntifa Payı”
- Uyuşmazlık: Davacıların, kurucu intifa senetleri ile hak sahibi oldukları şirketin kısmi bölünmesi sonucu kurulan yeni şirkette kurucu intifa senedi ihdas edilmemesi nedeniyle tazminat talep edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Bölünen şirketteki kurucu intifa senedi sahiplerinin haklarının, bölünme sonucu kurulan şirkette de korunması gerektiği, aksi halde bölünen şirketin aktifinden devralan şirkete aktarılan kıymetler sebebiyle hakları ihlal edilen kurucu intifa senedi sahiplerinin tazminat talep edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkette hem kurucu intifa payı hem de normal pay sahibi olan davacının, şirket kârından pay alamaması nedeniyle açtığı tespit ve tahsil davasında, kurucu intifa payına ilişkin talebin kabulü, normal paya ilişkin talebin reddine yönelik yerel mahkeme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kurucu intifa hakkına dayanarak kâr payı talep etme hakkı bulunduğu, ancak normal pay sahibi olarak genel kurulun kâr dağıtmama kararının iptal edilmedikçe kâr payı talep edemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölünen şirketten kurulan yeni şirkette kurucu intifa/hisse senedi ihdas edilmemesi nedeniyle tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, Özel Daire bozma kararında belirtilen tazminat talep hakkına ilişkin direnme gerekçesinin açıklanmaması ve Anayasa’nın 141/3. maddesi ile HMK’nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar verme zorunluluğuna uyulmaması gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazdaki payın şirkete devrinde önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı ve devir sırasında kurulan intifa hakkının muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Pay devrinin, paydaşın şirkete sermaye koyması niteliğinde olduğu ve gerçek bir satış olmadığı, ayrıca davalı şirketin pay devri ile paydaş haline gelmesi nedeniyle diğer paydaşlara yapılan satışlarda da önalım hakkının kullanılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirketin sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının ve davacının hisselerinin satışına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta, davacının genel kurul kararına karşı hükümsüzlük mü yoksa iptal edilebilirlik nedenlerine mi dayandığı ve buna bağlı olarak TTK’nun 381. maddesindeki şartların uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, genel kurul kararı ile ihlal edildiğini iddia ettiği hakkın, taraflar arasında imzalanan protokolden kaynaklanan sözleşmesel bir hak olması ve bu hakkın genel kurul kararı ile tek taraflı olarak ortadan kaldırılamayacağı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı lehine kurulan intifa hakkının, kat irtifakının kurulmasıyla oluşan bağımsız bölüm üzerinde devam edip etmediği ve davalının iyiniyetli üçüncü kişi sayılıp sayılamayacağı noktasında ecrimisil istenip istenemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine intifa hakkının, arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine kurulduğu, ancak sonradan kat irtifakı tesis edilirken dava konusu bağımsız bölüm üzerinde intifa hakkı kaydının devam ettirilmediği, bu nedenle davalının tapu kaydına güvenerek iyiniyetli olarak bağımsız bölümü edindiği ve haksız iktisap hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı lehine tapuda intifa hakkı şerhi bulunan bir taşınmaz üzerine kat irtifakı kurulmasıyla oluşan bağımsız bölümlerden birini sonradan satın alan davalıya karşı, davacının ecrimisil isteminin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine intifa hakkı, kat irtifakı kurulması aşamasında dava konusu bağımsız bölüm tapu kaydına tescil edilmediği ve davalı da taşınmazı bu şekilde satın aldığı için iyiniyetli üçüncü kişi sayıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Terekesi Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki hükümlere tabi olan mirasbırakanın mirasçıları arasında, miras konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölümü Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce gerçekleştiği ve mirasçılık ilişkisinin devam ettiği, dolayısıyla mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anonim şirkette esas sözleşme ile pay sahibine tanınan yönetim kurulunda belli bir süre temsil edilme hakkının, pay sahibinin rızası olmadan genel kurul kararı ile ortadan kaldırılabilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: Söz konusu hakkın paya bağlı bir imtiyaz değil, esas sözleşmeden doğan sözleşmesel bir hak olduğu, bu nedenle pay sahibinin rızası olmadan kaldırılamayacağı, kaldıran genel kurul kararının da geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.