Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kusursuz Nafaka”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın davalının o davaya kadar olan kusurları yönünden bir kusurunun olmadığı hususunda kesin hüküm teşkil ettiği, dosya kapsamından tarafların ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve davalı erkeğin başka bir kadınla olan ilişkisinden çocuklarının bulunduğu nazara alınarak davalı erkeğin tam kusurlu, davacı kadının ise kusursuz olduğunun belirlenmesi ve hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının da usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların gelirlerinin birbirine yakın olması ve kadının düzenli, sürekli bir geliri bulunması nedeniyle boşanma sonucunda yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması gözetilerek, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurunun olup olmadığı, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği ve miktarlarının uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına ve ortak çocuklarına yönelik şiddet, hakaret ve psikolojik baskı gibi eylemlerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği, davacı kadının kusursuz olduğu, velayet, nafaka ve tazminata hükmedilmesini gerektirecek şartların oluştuğu ve miktarlarının uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, erkeğin kusurlu davranışlarının kanıtlandığı, kadının kusuruna dair delillerin ise yetersiz ve inandırıcı olmadığı, sunulan yeni delillerin yargılama aşamasında ileri sürülmemiş olması sebebiyle dikkate alınamayacağı, bu nedenle erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğuna ve nafaka miktarının da dosya kapsamına uygun olduğuna dair değerlendirmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz istemi reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının ise kusursuz olduğunun tespit edilmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının da uygun bulunması sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosyadaki deliller ve tarafların beyanları doğrultusunda, erkeğin cinsel içerikli görüntüleri paylaşması nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle; kadının boşanma, nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne, erkeğin taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur durumlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak fer'i taleplerin hüküm altına alınması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, güven sarsıcı davranışları, eşine ilgisizliği ve kadının ailesini istememesi gibi kusurlu hareketleri karşısında, kadının ayrı yaşama hakkını kullanarak erkeği eve almamasının kendisine kusur olarak yüklenemeyeceği ve bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asgari ücretle çalışan nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalkıp kalkmadığı ve nafaka yükümlüsünün işsiz olması halinde yoksulluk nafakasının kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka alacaklısının asgari ücretle çalışmasının yoksulluğunu ortadan kaldırmadığı, ancak nafaka yükümlüsünün de işsiz ve geliri olmadığı, kendi kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle çalışamadığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, bu durumda nafakaya devamının nafaka yükümlüsünün mağduriyetine neden olacağı ve TMK m.1 hükmü uyarınca kanunun lafzı ve ruhu birlikte değerlendirildiğinde nafaka yükümlüsünün mali gücünün bulunmamasının da nafakayı kaldıran bir sebep olarak yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma nedeniyle hükmedilen yoksulluk nafakasının, nafaka yükümlüsünün sağlık sorunları nedeniyle işsiz kalması ve nafaka alacaklısının asgari ücretle çalışmaya başlaması sebebiyle kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka yükümlüsünün kusurundan kaynaklanmayan sebeplerle yoksulluğa düşmesi halinde, TMK'nın 1. maddesi gereği ve yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki temelleri de gözetilerek, nafaka yükümlüsünün mali gücünün kalmaması ve nafaka alacaklısının asgari ücretle çalışmaya başlamasının birlikte değerlendirilmesi neticesinde nafakanın kaldırılmasının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalının malvarlığındaki artış ve davacının malvarlığındaki azalış nedeniyle kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma protokolünde kararlaştırılan yoksulluk nafakasının, davalının vefat eden babasından kalan arsa üzerine yapılan inşaatın tamamlanmasıyla edindiği dokuz daire ve dört dükkan ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aldığı yaşlılık aylığı ile yoksulluğunun ortadan kalktığı, davacının ise nafaka ödeme gücünün ciddi oranda azaldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Asgari ücretle çalışan davalı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi üzerine, davalının yoksulluğunun ortadan kalkıp kalkmadığı ve buna bağlı olarak nafakaya ilişkin verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem nafaka alacaklısı kadının hem de nafaka yükümlüsü erkeğin asgari ücret seviyesinde geliri olduğu ve her ikisinin de yoksul sayılabileceği, yoksulluk nafakasının amacının alacaklıyı zenginleştirmek değil asgari yaşam koşullarını sağlamak olduğu, bu durumda yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair verilen yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi üzerine yapılan temyiz sonucu bozma ilamına karşı verilen direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının boşanma davası sonucu yoksulluğa düşmediği, aksine kira geliri de dahil olmak üzere elde ettiği gelirin asgari yaşam standardını sağlayacak düzeyde olduğu ve davacının da nafaka ödeme gücünün bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.