Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Yasa Karşılaştırması”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, lehe yasa karşılaştırmasının ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK 231/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetinin bulunması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK 231/5. maddesinin uygulanamayacağına, ancak lehe yasa karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önceki kanunun lehe kabul edilerek uygulama yapılması halinde, suç tarihinde yürürlükte olup hüküm tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan özel tekerrür hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan ve hüküm tarihinde yürürlükten kalkan kanun hükmünün lehe kabul edilmesi durumunda dahi dava zamanaşımı gerçekleşmiş ise kamu davasının düşmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Babasına ait evi kasten yakma suçundan verilen karar kesinleşen hükümlü hakkında uyarlama yargılaması sırasında lehe yasa değerlendirmesinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin hükümlünün eylemiyle ilgili olarak hem 5237 sayılı TCK’nın 151/152. maddeleri hem de 170. maddesi uyarınca karşılaştırma yapıp, yeni TCK'nın lehe olmadığına karar vermesi usulüne uygun bulunduğundan Özel Daire'nin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında işleme dayalı manipülasyon suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının uzman kişilerce düzenlenip düzenlenmediği ve TCK’nın 62. maddesindeki takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yeterli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporlarının alanında uzman kişiler tarafından düzenlendiği kabul edilmekle birlikte, TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yetersiz olması ve usulüne uygun lehe kanun karşılaştırması yapılmaması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK'dan 5237 sayılı TCK'ya geçiş sürecinde, kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünden sonra yapılan uyarlama kararında, yeni TCK'ya göre alınan Adli Tıp raporlarına dayalı lehe-aleyhe yasa karşılaştırmasının tüm sonuçlarıyla yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkumiyet hükmünden sonra yapılan uyarlama kararında, mağdurların yaralanmalarına ilişkin 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesinden sonra alınan Adli Tıp raporlarına göre lehe-aleyhe yasa karşılaştırmasının somut olayda tüm sonuçlarıyla yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak sigara naklinden sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunlarla lehe-aleyhe ceza karşılaştırması yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç ortağının tespitine yardım etmesi nedeniyle 5607 sayılı Kanun'un 5/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri dikkate alınarak lehe-aleyhe ceza karşılaştırmasının yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle geri bırakılan hükmün açıklanması ve kazanılmış hak hükümleri çerçevesinde cezanın ertelenip ertelenmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle geri bırakılan hükmün açıklanması gerekirken, önceki Yargıtay bozma ilamına rağmen kazanılmış hak hükümleri gözetilerek cezanın ertelenmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle iki kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, bozma kararında belirtilen eksiklikleri gidererek, yeni deliller toplamadan ve yeni araştırma yapmadan önceki hükümde direnmiş gibi görünse de, esasen bozma gerekçelerini karşılayacak şekilde yeni ve farklı gerekçelerle hüküm kurarak, özde yeni bir hüküm tesis etmiş olduğundan direnme kararının Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca yeni hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan sanıkların lehine olan kanunun tespiti ve uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin bozma kararına rağmen önceki mahkûmiyet hükmünde yer almayan ve Daire denetiminden geçmemiş yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 7. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK'nun 51/2. maddesi uyarınca haksız tahrik indirimi uygulanırken, kısa kararda 2/5 oranında indirim yapılmasına rağmen gerekçeli kararda 3/5 oranında indirim uygulanması gerektiğinin belirtilmesi nedeniyle oluşan çelişki üzerine, Yargıtay'ın hükmü düzelterek mi onaması, yoksa bozması mı gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa kararda uygulanan 2/5 oranındaki haksız tahrik indiriminin 765 sayılı TCK'nun 51/2. maddesinde öngörülen 1/2 ile 2/3 arasındaki oranlara uygun olmaması ve gerekçeli kararda 3/5 oranında indirim uygulanması gerektiğinin belirtilmesiyle oluşan çelişkinin, yerel mahkemenin takdir yetkisini ilgilendiren bir husus olması ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmesi nedeniyle, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararı yerinde görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rüşvet suçuna teşebbüs halinde, suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nun 35/2. maddesindeki genel teşebbüs hükümlerine göre mi, yoksa direnme kararından önce yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'la değişik TCK'nun 252/4. maddesindeki özel teşebbüs hükmüne göre mi ceza indirimi yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararından önce yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 6352 sayılı Kanun ile değişik TCK'nun 252/4. maddesindeki özel teşebbüs hükmünün uygulanması gerektiği, TCK'nun 7/2. maddesi uyarınca lehe olan kanun hükmünün uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin lehe kanun değerlendirmesi yapmadan direnme kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan verilen hükmü bozduğu, ancak aynı dosyada 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen hüküm hakkında açıkça karar vermediği durumda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen hüküm yönünden itirazının kabule şayan olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazının olağanüstü bir kanun yolu olması ve sonuca etkili olmayan hukuka aykırılıklara konu olmaması, Özel Dairece bozma kararı verildikten sonra yerel mahkemenin 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu da değerlendirip zamanaşımı nedeniyle düşürebilecek olması ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazında hukuki yarar bulunmaması gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.