Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Yasal Değişiklik”
- Uyuşmazlık: Hükümden sonra yürürlüğe giren ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) imkanı getiren yasal değişiklik nedeniyle, yerel mahkemenin HAGB'yi değerlendirmesi için hükmün bozulup bozulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında HAGB'nin uygulanabilmesi için gerekli objektif şartların yanı sıra, yeniden suç işleme ihtimalinin bulunmadığına dair sübjektif bir şartın da aranması gerektiği, yerel mahkemenin sanığın suç işlemekten çekineceğine dair kanaat oluşmadığı gerekçesinin bu sübjektif şarta uygun olduğu ve yasal değişiklikle bu şartta bir değişiklik yapılmadığı, bu nedenle HAGB'nin değerlendirilmesinin yargılamayı gereksiz yere uzatacağı gözetilerek, Özel Daire'nin onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve suçun işlendiği tarih ile karar tarihi arasında lehe yasal değişikliklerin bulunup bulunmadığı hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen kaçak sigara miktarının ticari amaçla bulundurmaya delalet ettiği, bu nedenle sanığın beraatine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca suç tarihinden sonra 5607 sayılı Kanun'da yapılan lehe değişikliklerin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden dolayı aldığı ölüm aylığının yanında, babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ölüm aylığı bağlama koşullarının, hakkı doğuran olay tarihi itibarıyla uygulanması gerektiği, ancak sonradan yapılan lehe yasal değişikliklerden hak sahiplerinin faydalandırılması gerektiği ve davacının babasının vefatı tarihindeki yasal düzenlemeye göre, davacının diğer sosyal güvenlik kanunlarından gelir veya aylık almaması koşuluyla ölüm aylığına hak kazanabileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, takip dayanağı ilamda "reeskont faizi" ifadesinin kullanılmasına rağmen, 3095 sayılı Kanun'daki değişikliklerden sonra yasal faiz oranının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'daki değişikliklerin, ticari işlerde yasal temerrüt faizinin hesaplanmasında Merkez Bankası'nın belirlediği reeskont oranının kullanılmasını engellemediği, ilamda "reeskont faizi" ifadesinin açıkça yer almasının icra müdürlüğü ve icra mahkemesini bağladığı, bu sebeple mahkemenin reeskont faizi üzerinden hesaplama yapmasının doğru olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı yanında, babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakkı doğuran olay tarihinde yürürlükte olan yasal mevzuat ile lehe olan yasal değişikliklerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve davacının hem eşinden dolayı 506 sayılı Kanun, hem de babasından dolayı 1479 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı almaya hak kazandığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden aldığı ölüm aylığı yanında, vefat eden babasından da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasının vefat tarihi itibarıyla yürürlükte olan 1479 sayılı Kanun'un daha sonraki lehe değişiklikleri de gözetilerek uygulanması gerektiği, bu durumda davacının babasından ölüm aylığı alabilmesi için aranan "sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmama ve bu kapsamda gelir/aylık almama" şartlarını sağladığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden aldığı ölüm aylığı yanında vefat eden babasından da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasının vefat tarihi itibariyle yürürlükte olan 1479 sayılı Kanun ve daha sonra yapılan lehe yasal değişiklikler ile 5510 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi, 34. ve 54. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davacının, eşinden aldığı ölüm aylığına ek olarak babasından da ölüm aylığı almaya hak kazandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı Kurum'un sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedeline ilişkin davada, yargılama sürecinde meydana gelen yasal hasım değişikliği nedeniyle davanın reddine ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yasal hasım değişikliği sebebiyle, artık taraf sıfatı bulunmayan davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 671 sayılı KHK ile koşullu salıverilme oranının değiştirilmesi sonrasında, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle koşullu salıvermenin geri alınması kararına karşı yapılan itirazda, yeni koşullu salıverilme oranının ve denetim süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Koşullu salıverilme ve denetim süresine ilişkin yasal değişikliklerin hükümlü lehine olması ve lehe kanun ilkesi gereğince uygulanması gerektiği, 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ilgili fıkralarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilerek, 671 sayılı KHK ile getirilen yeni koşullu salıverilme oranına göre denetim süresinin yeniden hesaplanması gerektiği ve bu süre içinde suç işlenmemişse koşullu salıvermenin geri alınmaması gerektiği sonucuna varılarak, yerel mahkemenin infazın durdurulması kararının ve Özel Daire’nin bozma talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden aldığı ölüm aylığı yanında, babasından da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakkı doğuran olay tarihinde yürürlükte olan mevzuat ile sonraki lehe değişikliklerin birlikte değerlendirilmesi ve 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, babasından bağlanan aylık 5510 sayılı Kanun kapsamında olmadığı için uygulanmayacağı gözetilerek, davacının babasından da ölüm aylığı alabileceğine karar verilmesi nedeniyle direnme kararı onanmış, ancak davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.