Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Livata”
- Uyuşmazlık: Çocukların cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet kararına dair yerel mahkemenin direnmesi üzerine, Yargıtay’ın mağdurun fiili livata mağduru olup olmadığı hususunda yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği yönündeki bozma kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce düzenlenen hastane raporları ve Adli Tıp Kurumu raporunda fiili livata ve mağdurun ruh sağlığının bozulması hususlarında ayrıntılı açıklamaların bulunması, fiili livata bulgularının zamanla ortadan kalkıp kalkmayacağı hususunun ve eylemin mağdurun rızası ile gerçekleşmesi halinde vücutta bulgu kalıp kalmayacağı hususunun yerleşik içtihatlarla belirlenmiş olması ve meydana gelen eylemlerin basit cinsel istismar boyutunda kalıp kalmadığı hususunun ise bilirkişi görüşü olmaksızın hakimin takdir yetkisi dahilinde değerlendirilebilecek nitelikte olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, sanıkların fiili livata eylemini gerçekleştirmelerine olanak sağlayacak fiziki olgunlukta olup olmadıklarına ve mental retardasyonu bulunan mağdurun beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağına dair eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların cinsel olgunluğa erişip erişmedikleri konusunda çelişkili raporlar olması ve mental retardasyonu bulunan mağdurun beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadan eksik araştırmayla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdureye fiili livata yapıldığına dair rapor bulgusu bulunmaması, iddiayı destekleyen tanık olmaması, sanığın basit cinsel istismar suçunu kabul eden tevilli ikrarı ve nitelikli halin olmadığı yönündeki beyanlarının sabit olması ve oluşan şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek nitelikli cinsel istismar suçundan kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru silah zoruyla soydurup çıplak fotoğraflarını çektikten sonra cinsel organını tutmasını istemesi, bu isteğe uyulmasının ardından cinsel organını ağzına almasını söylemesi ve reddedilince fiili livata pozisyonunda mağdura sürtünmesinin mağdurun cinsel bütünlüğünü ihlal eden cinsel davranışlar olduğunun gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz üzerine, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve eylemin basit cinsel saldırı suçunu mu yoksa nitelikli cinsel saldırı suçunu mu oluşturduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ifadelerindeki tutarsızlıklar, olay yeri incelemesindeki bulgu eksikliği ve Adli Tıp raporunda livata bulgusuna rastlanılmaması nedeniyle mağdureye organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunulduğu hususunun şüphede kalması ve bu şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve eylemin basit cinsel saldırı suçu olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun mağdureye yönelik cinsel istismar eyleminin sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının aşamalarda değişmesi, çelişkili olması ve sonrasında iddiasından vazgeçmesi, ayrıca suça sürüklenen çocuğun eylemini doğrulayacak başka bir delilin de bulunmaması, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik cinsel istismar eyleminin TCK'nun 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçu mu, yoksa TCK'nun 103/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçu mu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının çelişkili olması, sanığın istikrarlı bir şekilde inkarda bulunması, mağdure üzerinde yapılan muayenede fiili livata ile ilgili maddi delil bulunmaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nun 103/1. maddesi kapsamında basit cinsel istismar suçu olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik cinsel istismar eyleminin basit cinsel istismar mı yoksa nitelikli cinsel istismar suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun vücuduna organ sokmadığına dair savunması, adli tıp raporunda livata bulgularına rastlanılmaması ve mağdur beyanlarında da organ sokma eylemine ilişkin açık bir ifade olmaması, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek eylemin TCK'nın 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun aşamalarda, aynı arkadaş ortamında bulunduğu sanığın vücuda organ sokmak suretiyle kendisini istismar ettiğine dair özde değişmeyen samimi beyanları ile bu beyanlarını destekleyen Adli Tıp raporu birlikte değerlendirilerek sanığın mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun beyanlarının çelişkili olması, olayla ilgili anlatımlarının tutarsızlıklar içermesi, sanığın mahkumiyetine yeterli delil bulunmaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.