Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Müteselsil Borçlu”
- Uyuşmazlık: Ortak murise ait ipotekli taşınmazın borcunun, mirasçılardan biri tarafından ödenmesi halinde, diğer mirasçıya rücu davasında uygulanacak hukuki nitelendirmenin sebepsiz zenginleşme mi, vekâletsiz iş görme mi yoksa halefiyet mi olduğuna ve buna bağlı olarak hangi zamanaşımı süresinin uygulanacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke borçlarından mirasçılar müteselsilen sorumlu olduğundan, borcu ödeyen mirasçının diğer mirasçıya rücu hakkının doğduğu, bu rücu alacağının sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu ve bu sebeple iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının bu süre içerisinde dava açmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesi kapsamında hesabına konulan blokenin kaldırılması talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesi sonucu bozulan yerel mahkeme kararına karşı direnme kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kefil olduğu kredi sözleşmesinin 6098 sayılı TBK'nın yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş olması sebebiyle genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı, davalı bankanın asıl borçlunun aracına koyduğu rehnin kaldırılması karşılığında aldığı 16.000 TL'yi asıl borçlunun diğer borçlarına mahsup etmesinin 818 sayılı BK m. 500/1 gereğince teminatın kefilin zararına azaltılması niteliğinde olduğu ve bu nedenle davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müteselsil borçlulardan biri tarafından ödenen tazminat tutarının diğer müteselsil borçluya rücuen tahsili isteminde, rücu edilebilecek tutarın hesabının nasıl yapılacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, müteselsil sorumluluk kapsamındaki tutar ve faiz hesaplamasını hatalı yaparak, bilirkişi incelemesi yaptırmadan resen hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haklarında takip bulunan müteselsil iki borçludan birisinin açtığı ve ihtiyati tedbir kararının verildiği davada taraf olmayan diğer borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenip ödenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Müteselsil borçlulardan birinin borcu ödemesi halinde borcun sona ereceği ve ihtiyati tedbir kararının sadece davacı borçlular tarafından yatırılan paralara ilişkin sınırlama içermesi gözetilerek, taraf olmayan diğer borçlu tarafından yatırılan paranın alacaklıya ödenmesinde usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirketle yaptığı satım sözleşmesi kapsamında kefil mi yoksa müteselsil borçlu mu olduğu ve buna bağlı olarak davalıya faiz ve ferilerden sorumluluk yüklenip yüklenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı şirketin kefil sıfatıyla sadece kendi temerrüdünden doğan faizden sorumlu olduğu ve asıl borç ödendiğinden faizden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının, bozma kararına rağmen aynı gerekçe ile direnilmesi üzerine, direnme kararının bozma kararından esinlenerek verilen yeni bir hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işverene karşı açılan davanın, asıl işverene karşı olan işçilik alacakları davasında zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı olan sorumluluğunun eksik teselsüle dayalı olması ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 134. maddesinin eksik teselsül durumlarında uygulanamaması gözetilerek, alt işverene karşı açılan davanın asıl işveren yönünden zamanaşımını kesmediği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işverene açılan davanın, işçilik alacakları kapsamında asıl işveren yönünden zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asıl işveren ve alt işverenin işçilik alacakları bakımından işçiye karşı sorumluluklarının farklı hukuki sebeplere dayanarak eksik teselsül oluşturması ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 134. maddesinin eksik teselsülde uygulanmaması gözetilerek, alt işverene açılan davanın asıl işveren yönünden zamanaşımını kesmediği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.