Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maddi Yardım”
- Uyuşmazlık: Sanığın duvarlara terör örgütünü övücü yazılar yazmasının terör örgütüne yardım suçu mu yoksa terör örgütü propagandası suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, terör örgütünün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden ve faaliyetlerini kolaylaştıran maddi nitelikte bir yardım olduğunun kabulüyle, silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğu gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu mu, yoksa silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın PKK terör örgütü elebaşısına destek kampanyası kapsamında düzenlenen eylemlere katılmak, dilekçe toplamak, zarflamak ve göndermek gibi fiillerinin örgütün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden ve maddi yardım niteliğinde olduğu değerlendirilerek, silahlı terör örgütüne yardım suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin terör örgütü propagandası suçu mu yoksa terör örgütüne yardım suçu mu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların terör örgütü elebaşısını desteklemek amacıyla başlatılan kampanya kapsamında, örgütün talimatları doğrultusunda hazırlanan dilekçeleri toplamalarının ve bu dilekçelerin yetkili makamlara teslim edilmesinin, örgütün amacına hizmet eden ve örgüt üyeliği sayılmayan ancak yardım niteliğinde olan bir faaliyet olduğu değerlendirilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisi olmayanın resmî belgede sahteciliği suçunu mu yoksa kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçuna azmettirme suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücü kurslarının, Özel Öğretim Kurumları Kanunu gereğince kamu kuruluşu sayılması ve sanığın sahte sürücü belgesi düzenlenmesi için gerekli koşulları sağlamayan kursiyer konumunda bulunması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK'nın 204/2. maddesinde düzenlenen 'kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçuna azmettirme' suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna iştirakinin TCK’nun 37. maddesi kapsamında “müşterek faillik” mi, yoksa TCK’nun 39. maddesi kapsamında “yardım eden” niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların olay öncesi ve sırasındaki davranışları, birlikte hareket etmeleri ve olay üzerinde birlikte hakimiyet kurdukları gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 37. maddesi kapsamında müşterek faillik olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürme suçuna iştiraklerinin TCK’nın 37. maddesi kapsamında “müşterek faillik” mi yoksa TCK’nın 39. maddesi kapsamında “yardım eden” niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların olay öncesinde, olay sırasında ve olay sonrasında sergilediği davranışlar birlikte değerlendirildiğinde, diğer sanıklarla birlikte aldıkları öldürme kararı çerçevesinde, fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurarak kasten öldürme suçuna TCK'nın 37. maddesi kapsamında müşterek fail olarak katıldıkları gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık S.. Y..'nın eyleminin kasten öldürme suçuna yardım mı yoksa genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu oluşturduğu ve kasten öldürme suçu kapsamında değerlendirilmesi halinde, sanığın asli fail mi yoksa yardım eden mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi ve sırasındaki davranışları, olaydan sonra sanık S.. O.. ile birlikte kaçması ve delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu eyleminin kasten öldürme suçuna yardım ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, TCK'nın 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren kasten öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin gerçekleştirdiği nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak edip etmediği, iştirak şeklinin ne olduğu, eylemlerin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve katılan hazine vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte müstahsil makbuzlarını düzenleyip komisyon karşılığı vermesinin, bu makbuzları kullanan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçlarına yardım etmek niteliğinde olduğu, sanığın bu suça iştirak kastıyla hareket ettiği ve eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın "öz yönetim" çağrısı içeren basın açıklamasının TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın basın açıklamasının içeriği, açıklamanın yapıldığı ortam, PKK/KCK'ya müzahir internet sitelerindeki çağrılarla bağlantısı, açıklamadan sonra bölgede meydana gelen terör eylemleri ve sanığın örgüt içindeki konumu gibi unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, eylemin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik ve elverişli olduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sanığın suça iştirak derecesinin Özel Dairece belirleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçundan mahkûm olan sanığın eylemine uyan TCK’nın 37/1. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı yoksa TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla mı sorumlu tutulacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, yağma eyleminin kararlaştırılması aşamasında hazır bulunması, eylemin kolaylaştırılması için mağdurun olay yerine götürülmesi ve sonrasında yağma ile elde edilen senetlerin sanıkta ele geçirilmesi, eyleme yardım boyutunu aşan nitelikte müşterek fail olarak katıldığını göstermesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna iştirakinin TCK’nın 37. maddesi kapsamında “müşterek faillik” mi, yoksa TCK’nın 39. maddesi kapsamında “yardım eden” niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışları, maktulü hareketsiz bırakarak saldırıya açık hale getirmesi ve fail ile birlikte hareket etmesinden, fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurduğu ve kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak katıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.