Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maden Kanunu”
- Uyuşmazlık: Davalılar arasında rödövans sözleşmesi mi yoksa asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 24.06.2010 tarihinden önceki dönem için işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında geçerli bir rödövans sözleşmesi bulunduğu, rödövans sözleşmesinin asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımadığı ve 3213 sayılı Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesindeki düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki dönem için de ruhsat sahibinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünün, Maden Kanunu'nun 40. maddesi gereğince haczi caiz olmayan maden işletmesi mallarına ilişkin haciz talebini, borçlunun şikayeti olmaksızın reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maden Kanunu'nun 40. maddesinde sayılan malların haczi caiz olmadığı, haczedilmezlik iddiasının borçluya tanınmış bir hak olduğu ve icra memurunun haciz talebini yerine getirme konusunda takdir yetkisi bulunmadığı gözetilerek, icra mahkemesinin şikayeti reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünün, Maden Kanunu'nun 40. maddesi kapsamında haczedilmezliği öngörülen mallara ilişkin haciz talebini, borçlunun şikayeti olmaksızın reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürlüğünün, haciz talebinin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı, haczedilmezlik iddiasının borçluya tanınan bir hak olduğu ve Maden Kanunu'nun 40. maddesinde sayılan malların haczinin mümkün olmadığının ancak borçlunun şikayeti üzerine değerlendirilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maden işletme ruhsatının haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 40. maddesinde sayılan haczedilemez mallar arasında maden işletme ruhsatının yer almaması ve aynı Kanun'un 27, 39 ve 43. maddelerinde ruhsatın devredilebilir, rehnedilebilir ve icra yoluyla satılabilir olduğunun düzenlenmesi gözetilerek, maden işletme ruhsatının haczedilebileceği gerekçesiyle mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maden işletme ruhsatının haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 40. maddesinde sayılan haczi yasaklı mallar arasında maden işletme ruhsatının bulunmaması, aksine kanunun 27, 39 ve 43. maddelerinde ruhsatın devredilebilir, rehnedilebilir ve ipotek edilebilir olduğunun düzenlenmesi ve 38. maddesinde ruhsat üzerindeki haciz işlemlerinin maden siciline işleneceğinin belirtilmesi karşısında, maden işletme ruhsatının haczedilebilir olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ruhsatsız kömür çıkarmasının hırsızlık suçunu mu yoksa kabahat fiilini mi oluşturduğu ve diğer sanığın bu kömürü satın almasının suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ruhsatsız kömür çıkarmanın suç tarihinden sonra kabahat fiiline dönüştürülmesi ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun oluşabilmesi için konunun bir suçtan elde edilmiş olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rödövans sözleşmesiyle devredilen maden işletmesinde çalışan işçinin işçilik alacaklarından, ruhsat sahibi şirketin ve rödövansçı şirketin hangi şartlarda sorumlu olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve dahili davalı arasında geçerli bir rödövans sözleşmesi bulunduğu, davalıya tanınan yetkilerin denetim ve koordinasyon sınırlarını aşmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacıya ait taşınmazdan maden çıkarması nedeniyle oluşan zararın tespiti ve tazmini.
Gerekçe ve Sonuç: Madenlerin devlet malı olduğu ve mülkiyet hakkının madenleri kapsamadığı, davacının maden ruhsatı da bulunmadığı gözetilerek, taşınmazın değerinin belirlenip, davacının zararının bu değeri aşmaması gerektiği ve aşması halinde tazminatın taşınmaz değeri ile sınırlı tutulması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum ile davalı Şirket arasındaki ilişkinin rödövans sözleşmesine dayalı bir ilişki mi yoksa asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi olduğu ve davalı Kurum'un davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli bir rödövans sözleşmesi olduğu, davalı Kurum ile davalı Şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı ve bu nedenle davalı Kurum'un davacının işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3213 sayılı Maden Kanunu'na göre verilen idari para cezası için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3213 sayılı Maden Kanunu'na göre verilen idari para cezalarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmesi gerektiği, bu kapsamda özel hükümlere göre takip edilmesi gereken bir alacak için genel hükümlere göre icra takibi yapılamayacağı ve itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek, davanın yargı yolu yönünden reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.