Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mal Varlığı Yönetimi”
- Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Varlık yönetim şirketinin icra takibinin yenilenmesi işleminde, icra yenileme harcından istisna olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesi uyarınca, varlık yönetim şirketlerinin kuruluşlarını takip eden beş yıl süreyle yaptıkları işlemlerin 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre ödenecek harçlardan istisna olduğu, bu istisnanın yargı harçlarını da kapsadığı ve icra takibinin yenilenmesi işleminin de bu kapsamda olduğu gözetilerek, icra müdürlüğünün yenileme harcı tahsil işleminin hukuka aykırı olduğu ve şikayetin kabulü gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gaiplik kararı verilen kişinin tek bir taşınmazı için verilen gaiplik kararının tüm mal varlığını kapsayıp kapsamadığı ve bu mal varlığının Hazineye intikalinin gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gaiplik kararının verildiği kişinin sadece belirli bir taşınmazı için gaipliğine karar verilmiş olması ve diğer mal varlıkları için 10 yıllık kayyımlık yönetimi veya 100 yaş koşulunun gerçekleşmemiş olması, TMK m. 588'in uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği halde, takibe konu çekte tek imza bulunması nedeniyle yapılan takibin iptali talebinin, borca itiraz mı yoksa kambiyo senedine ilişkin şikayet mi olduğu ve buna bağlı olarak tabi olduğu sürenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik alacaklısı varlık yönetim şirketinin harç istisnasından yararlanamayacağı, temyiz harcı yatırmadığı ve bu hususta HUMK m. 434 uyarınca işlem yapılmadığı gözetilerek dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının kabul beyanı ve taşınmaz üzerindeki hacizlerin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının davanın kabulü ve dahili davalı haciz sahiplerinin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olması gözetilerek, yerel mahkemenin davalı yönünden davanın kabulüne, dahili davalılar yönünden reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen haksız mal edinme suçundan beraat hükmüne karşı yapılan temyizde, katılan vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin geçerli bir temyiz sebebi oluşturup oluşturmadığı ve Yargıtay'ın temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mal varlığındaki artışın yasal geliriyle orantılı olmadığı iddiasına rağmen, dosyadaki bilirkişi raporları ve banka kayıtları gibi delillerin, sanığın haksız mal edindiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı ve eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, Iğdır ve Merkez Valisi olarak görev yaptığı dönemde elde ettiği mal varlığının gelirleriyle orantılı olup olmadığı ve haksız mal edinme suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uzun memuriyet hayatı boyunca elde ettiği maaş, ek gelirler, miras, kamulaştırma bedelleri gibi gelirleriyle mevcut mal varlığının edinilebileceğinin anlaşılması ve MASAK raporları ile bilirkişi raporlarının yetersizliği gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında haksız mal edinme suçundan verdiği beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların holding hisselerini paravan şirketlere devretmek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu, eylemlerin katılan sayısınca zincirleme suç mu yoksa tek bir suç mu olduğu ve sanık ... hakkında TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların şirket yönetimindeki yetkilerini kullanarak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunmalarından sonra bu tasarrufların ortaya çıkmaması için hileli davranışlar sergilemelerinin eylemlerini dolandırıcılık suçuna dönüştürmeyeceği, şirket aleyhine hizmet ilişkisiyle bağdaşmayan tasarruflar yapmalarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, şirketin tüzel kişilik kazanması ve doğrudan şirketin zarar görmesi nedeniyle eylemlerin zincirleme suç değil tek bir suç teşkil edeceği, tüzel kişiye karşı suç işlenmesi nedeniyle TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanamayacağı ve sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmadığı halde mahkumiyet kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına ve diğer sanıklar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: TMSF'nin iştiraki olan bir varlık yönetim şirketinin, fondan devraldığı alacaklar için başlattığı icra takibinde, borçlunun asıl alacağı ödeyip faize itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünün hacizleri kaldırmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesinde, fonun en az %20 hissedarı olduğu varlık yönetim şirketlerinin, fondan devraldıkları alacaklarla ilgili olarak 132/8 ve 138/5. maddelerindeki fonun hak ve yetkilerini kullanabileceği belirtilmiş olup, 138/4. maddedeki "Fonun alacaklı olduğu takiplerde borçlunun itirazı satış dışındaki takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne atıf yapılmadığı, bu hükmün fona özgü bir ayrıcalık olduğu ve alacağın devri ile varlık yönetim şirketine geçmediği, borçlunun asıl alacağı ödemesiyle ihtiyati haczin kapsamı dışında bir durum kalmadığı ve İİK m.91 gereğince haczin miktarla sınırlı olduğu gözetilerek, icra müdürlüğünün hacizleri kaldırmasının doğru olduğu ve mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Varlık yönetim şirketinin hacizde istihkak iddiasına karşı açtığı davada, harçtan istisna olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesindeki harç istisnasının, varlık yönetim şirketlerinin kendi işlemleri ve bunlarla ilgili düzenlenen kağıtlarla sınırlı olduğu, somut olayda ise şirketin yaptığı bir işlem veya düzenlediği bir kağıdın bulunmadığı gözetilerek, davacı şirketin harçtan istisna olmadığına ve temyiz harç ve masraflarını yatırması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.