Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Malvarlığı Hakkı”
- Uyuşmazlık: Vefat eden davacının mirasçılarının, vakfın gelir fazlasından (galle) yararlanma hakkının tespiti davasına devam edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfın gelir fazlasından yararlanma hakkının malvarlığına ilişkin bir hak olduğu ve bu nedenle mirasçılarının davaya devam edebilecekleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun velayet hakkı sahibi babanın, çocuğun malvarlığını azaltacak şekilde hareket ettiği iddiasıyla, çocuğun mallarının korunması talebiyle açılan davada, koruma önlemlerinin alınması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın çocuğun menfaatlerini gözettiği, çocuğun geleceğini güvence altına almak için emeklilik sözleşmesi başlattığı ve hisseli taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi davasının tek başına velayet hakkının kötüye kullanıldığının ispatı için yeterli olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebi ile terditli olarak bedel iadesi talebinin, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davada, hakkın özünün ortadan kalktığı ve davacının malvarlığı üzerindeki hakkı ortadan kalktıktan sonra açılan davada tazminat hakkına sahip olamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davada tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmesiyle hakkın özünün ortadan kalktığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.12.2022 tarihli ve 2020/(16)1-691 E. 2022/1680 K. sayılı kararı uyarınca, davacının malvarlığı üzerindeki hakkı ortadan kalktıktan sonra açtığı davada tazminat hakkına da sahip olamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı talebi ile ortaklıktan çıkarma davasında, çıkma talebinin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı ve çıkarma davası için gerekli genel kurul kararının usulüne uygun alınıp alınmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Ortağın müdürlük yetkisinin rızası dışında kaldırılması ve diğer ortakla yaşanan anlaşmazlıkların ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirmesi nedeniyle çıkma talebinin haklı nedenlere dayandığı, iki ortaklı şirketlerde diğer ortağın katılımı olmaksızın alınan ortaklıktan çıkarma kararının ise TTK 621/1-h maddesinde öngörülen nitelikli çoğunluğu sağlayamayacağından yok hükmünde olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararına direnen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödeme emrinin iptali davasında nisbi harç mı yoksa maktu harç mı uygulanacağı ve nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrinin iptali davasının menfi tespit davası niteliğinde olduğu, konusu itibariyle malvarlığı hakkı ile ilgili ve para ile değerlendirilebilen bir dava olması sebebiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca nisbi harca tabi olduğu gözetilerek mahkemenin maktu harç uygulaması ve maktu vekalet ücretine hükmetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Maliye Bakanlığı'nın, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunda korunan hukuki yararın adil yargılanma hakkı ve adliyeye ilişkin yararlar olduğu, suçun mağdurunun toplum olduğu, Maliye Bakanlığı'nın suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi konusunda görev ve yetkileri bulunsa da bu durumun Bakanlığa "suçtan doğrudan zarar gören" veya "malen sorumlu" sıfatı kazandırmadığı, Bakanlığın kamu davasına katılmasını özel olarak düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve devletin tüzel kişi olması nedeniyle suçun mağduru sayılamayacağı gözetilerek, Maliye Bakanlığı'nın söz konusu suça ilişkin kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme yetkisinin olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasının davacısının ölümü üzerine mirasçılarının davaya dahil edilip edilmeyeceği ve davanın akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ölümü halinde, dava konusu miras yoluyla intikal eden bir malvarlığı hakkı olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 55. maddesi gereğince mirasçıların tamamının davaya dahil edilmesi veya terekeye temsilci atanması gerekirken, tüm mirasçılara tebligat yapılmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul hükümlerine aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin vefatı üzerine, vekilin mirasçılarının davaya dahil edilmeden direnme kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının vefatı halinde, dava konusunun mirasçılarının haklarını etkileyecek nitelikte ve miras yoluyla intikal mümkün bir malvarlığı hakkı kapsamında olması nedeniyle, HMK 55. maddesi gereğince mirasçıların davaya dahil edilmesi gerektiği, bu nedenle de mirasçıların davaya dahil edilmeden verilen direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı imalattan kaynaklanan su baskını nedeniyle oluşan maddi zararla birlikte manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Malvarlığına gelen zararın manevi tazminat koşullarını oluşturmadığı ve 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca manevi tazminatın kişilik hakkına saldırı durumunda öngörüldüğü gözetilerek, manevi tazminata hükmedilmesi hatalı bulunmuş ve hüküm davalılar yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalı şirketin malvarlığının tespiti ve kâr payı ödenmesi taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacıların kâr payı talebi için genel kurul kararı olmadığı, malvarlığı tespiti talebi için ise 6102 sayılı TTK'nın 614. maddesinde düzenlenen bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmadıkları gerekçesiyle davayı reddetmesinde hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.