Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Masumiyet Karinesi”
- Uyuşmazlık: Sanığın gazetedeki yazısıyla soruşturmanın gizliliğini ihlal edip etmediği ve mağdurların davaya katılma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yazısının, soruşturma dosyasındaki bilgileri suçlayıcı bir üslupla kamuoyuna sunarak mağdurların suçlu sayılmama karinesi ve lekelenmeme hakkını ihlal ettiği ve bu nedenle gizliliğin ihlali suçunu oluşturduğu, ayrıca mağdurların davaya katılma hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından kaleme alınan köşe yazısında başka bir gazeteden alıntı yapılarak davacının kişilik haklarına saldırılıp saldırılmadığı ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yazının içeriğinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde, güncel bir bilgi olarak verilmesinin yanında üslubunun kamuoyunda şüphe yaratıcı nitelikte olması, davacının suçlu olduğu izlenimini vermesi suretiyle eleştiri sınırlarını aşarak kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, ayrıca davacının bir siyasetçi de olsa suçsuzluk karinesinin ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davasında, suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkı bulunan şüphelinin (katılanın) davaya katılıp hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 285. maddesinde düzenlenen gizliliğin ihlali suçunun, masumiyet karinesi ve kişilerin özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğini koruma altına aldığı, bu hakları ihlal edilen kişinin suçun mağduru sayılacağı ve bu nedenle davaya katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava zamanaşımının gerçekleştiği bir durumda Yargıtay Ceza Dairesince hükmün esastan incelenerek beraat kararının onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 223/9. maddesindeki "derhal beraat" kavramının yargılamanın geldiği aşama itibariyle dosyadaki mevcut delillere göre herhangi bir araştırma yapılmasına gerek olmaksızın beraat kararı verilebilecek bir durumu ifade ettiği, bu durumda sanık lehine olan beraat kararının verilebileceği hallerde zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilemeyeceği, ayrıca lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesi ile ceza mahkemesi kararlarının hukuk davalarına etkisinin de gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi halinde, ilk suç bakımından dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, dava zamanaşımının, kararın kesinleştiği tarihte durduğu ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde yeni suçun işlendiği tarihte zamanaşımının yeniden başlayacağı, ancak masumiyet karinesi gereğince hükmün açıklanması için denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi gerektiği gözetilerek, Özel Dairenin kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği davada, sanığın denetim süresi içerisinde başka bir suç işlemesi halinde dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde dava zamanaşımının kararın kesinleştiği tarihte duracağı, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise yeni suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, ancak masumiyet karinesi gereğince hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içinde işlendiği ihbar olunan kasıtlı suçla ilgili mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması gerektiği gözetilerek, somut olayda dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zamanaşımı gerçekleşmiş bir davada, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 9. fıkrası ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2023/6-7 Esas, 2023/481 sayılı kararı gözetilerek, yargılamanın geldiği aşamada dosyadaki mevcut delillere göre beraat kararı verilebilecek bir durumda, sanık lehine olan beraat kararı yerine zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu ve masumiyet karinesini ihlal ettiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin beraat kararının onanması gerekirken bozma ve düşme kararı verilmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli yağma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesi bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur beyanları, olay yeri inceleme raporu, sanık üzerinde ele geçirilen bıçak ve mağdurun kolluktaki ilk beyanını tekrarlaması değerlendirilerek sanığın üzerine atılı nitelikli yağma suçunu işlediğinin sabit olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara yüklenen uyuşturucu madde ticareti suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve mahkumiyet için yeterli delilin bulunup bulunmadığı noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Özel Daire arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara ait ev, araç ve üzerlerinde yapılan aramalarda uyuşturucu madde bulunmaması, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin sanıkların evine 20 metre mesafede bulunması, suçla bağlantı kuran başka delilin olmaması ve sanıkların savunmalarının aksine mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında, sanığın denetim süresi içinde başka bir suç işlemesi halinde, geri bırakılan hükmün konusunu oluşturan suç bakımından dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde işlenen yeni suç nedeniyle hükmün açıklanması için, bu yeni suçla ilgili mahkumiyet hükmünün kesinleşmiş olması gerektiği ve bu tarihe kadar dava zamanaşımının durduğu, yeni mahkumiyet hükmünün kesinleşmesiyle dava zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı gözetilerek, Özel Daire'nin kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı yeni bir suç işlemesi halinde dava zamanaşımının ne zaman tekrar işlemeye başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte dava zamanaşımının durduğu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise yeni suçun işlendiği tarihte dava zamanaşımının tekrar işlemeye başlayacağı ve bu suçla ilgili mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması gerektiği gözetilerek, Özel Dairenin kamu davasının düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanması üzerine verilen mahkumiyet hükmünün, dava zamanaşımı nedeniyle bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında dava zamanaşımının, kararın kesinleştiği tarihte durduğu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise yeni suçun işlendiği tarihte zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, bu itibarla, somut olayda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı suç bakımından dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.