Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mektup İletişim Hakkı”
- Uyuşmazlık: Hükümlünün gönderdiği mektubun tamamının sakıncalı bulunarak muhafaza altına alınmasına ilişkin ceza infaz kurumu kararına yapılan itirazın kabulüne dair verilen Ağır Ceza Mahkemesi kararının, gerekçesinin yetersizliği nedeniyle kanun yararına bozulması isteminin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İtiraz merciinin kararının, ceza infaz kurumu kararına atıfta bulunmak suretiyle yeterli ve ikna edici bir gerekçe içermediği iddiasının, itiraz merciinin mektubun tamamının sakıncalı olup olmadığını denetledikten sonra karar vermesi gerektiği şeklindeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görüşüne rağmen, itiraz merciinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, tutuklu yakınını başka bir cezaevine nakletmesi karşılığında rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, cezaevindeki telefon görüşmelerinin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın beraatinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Adalet Bakanlığının rüşvet suçundan davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı, cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının hukuka uygun delil olduğu ve sanığın tutuklunun naklinde usulsüzlük yapmadığı, aracı piyasa değerine yakın bir fiyata aldığı ve rüşvet suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı sicile kayıtlı bir geminin icra yoluyla satışında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1384 ve 1385. maddelerindeki usule ilişkin hükümlere uyulup uyulmadığı ve ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Gemi sicil kaydının dosyaya sunulmaması, satış ilanının gemi sicilini tutan makama ve gemi malikine tebliğ edildiğinin ispat edilememesi ve satış ilanının günlük bir gazetede yayımlanmamış olması nedeniyle, 6102 sayılı TTK'nın 1384 ve 1385. maddelerindeki usule ilişkin hükümlere aykırılık tespit edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ceza infaz kurumunda hükümlü bulunan sanığın, telefon görüşmesi sırasında görevli memura yönelik hakaret suçunun, telefon dinlemesinden elde edilen kayıtlar ile ispatlanıp ispatlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevlerinde yapılan telefon dinlemelerinin CMK 135'teki koruma tedbiri kapsamında değerlendirilemeyeceği, 5275 sayılı Kanun'un 66. maddesi gereğince cezaevinde tutulmanın doğal bir sonucu olarak elde edildiğinden yasal bir delil niteliği taşıdığı ve bu delillerin kullanılmasının yasaklanmasına dair bir düzenleme de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Süresi biten bir distribütörlük sözleşmesindeki tahkim şartının, sözleşme tarafların örtülü iradesiyle devam ettirildiği dönemde de geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmedeki tahkim şartının, asıl sözleşmeden bağımsız bir sözleşme olduğu ve sürenin dolmasından sonra taraflar arasında yazılı sözleşmeye dayanmayan bir distribütörlük ilişkisinin devam etmesi halinde dahi, tahkim şartının geçerliliği için tarafların açık tahkim iradelerini ortaya koymaları gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, yasal cevap dilekçesi verme süresi içinde tahkim ilk itirazında bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davanın hakem şartı nedeniyle usulden reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin cevap süresi uzatım talebi mahkemece değerlendirilmediğinden sürenin uzatılmış sayılamayacağı, bu nedenle yasal cevap süresi içinde tahkim ilk itirazında bulunulmadığından, direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen haberleşme yasağı cezasının süresinin ve kapsamının belirsiz olması nedeniyle cezanın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca verilen haberleşme yasağı cezasının süresi ve kapsamının açıkça belirtilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararında cezanın "1 aydan 3 aya kadar" şeklinde belirsiz bir süreyle ve hangi iletişim araçlarını kapsadığı belirtilmeksizin verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün ceza infaz kurumunda telefon görüşmesi yaptığı sırada, görüşme hakkı olmayan kişilerle görüşmesinden dolayı verilen disiplin cezasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün yasal olarak görüşme hakkı bulunan yakınıyla yaptığı telefon görüşmesi sırasında, başka bir hatta yönlendirme yaparak görüşme hakkı olmayan kişilerle de görüştüğünün tespit edilmesi, 5275 sayılı Kanun'un 42/2-f maddesinde düzenlenen disiplin suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin itirazı reddeden kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, görüşme hakkı bulunan eşiyle yaptığı telefon görüşmesi sırasında, görüşme hakkı olmayan başka bir kişiyle telekonferans yoluyla görüşmesinden dolayı verilen disiplin cezasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, yasal olarak görüşme hakkı bulunan eşiyle görüşürken, görüşme hakkı olmayan bir kişiyle telekonferans yöntemiyle görüşmesinin, 5275 sayılı Kanun'un 42/2-f maddesi kapsamında disiplin cezası gerektirdiği gözetilerek, itirazın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün hastanede kaldığı ve kuruma döndüğü esnada yanında gıda maddesi bulundurması nedeniyle verilen disiplin cezasının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün sağlık sorunları ve hastanede kalması nedeniyle yanında bulundurduğu gıdaların kurum güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek nitelikte olması ve hükümlünün sağlık durumu gözetilerek disiplin cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğu, ayrıca infaz hakimliğinin sadece şikayeti reddetmekle yetinmesi gerekirken disiplin cezasını onama yetkisi olmadığı halde onaması da usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı şirketin ticari ilişkilerini bozmak amacıyla sektördeki firmalara gönderdiği mektupların haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, oluşturduğu takdirde maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacı şirket hakkında asılsız iddialar içeren mektuplar göndererek, TTK m.55/1-a-1 ve m.55/1-b'de düzenlenen haksız rekabet fiilini gerçekleştirdikleri ve davacı şirketin ticari itibarını zedeleyerek maddi ve manevi zarara uğrattıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalıları maddi ve manevi tazminata mahkum eden kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.