Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mera Sicili”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması davasında, mera vasfına sahip taşınmazın tapu kaydının iptalinden sonra Hazine adına tescili ve mera özel siciline kaydı hususunda usul hatası yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve Hazine adına tescil edilemeyeceği, mera olarak sınırlandırıldıktan sonra mera özel siciline kaydedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, taşınmazın ada ve parsel numarası belirtilerek Hazine adına tesciline karar verilmesi yönünden hatalı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama gerektirmediği değerlendirilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, davalı adına kayıtlı taşınmazın mera vasfında olduğu iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın mera olarak sınırlandırılıp Hazine adına tesciline ilişkin yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının hatalı yazılıp yazılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve tapu kütüğüne kaydının mümkün olmadığı, mera olarak sınırlandırılan taşınmazların mera özel siciline kaydedilmesi gerektiği, bu nedenle yerel mahkeme kararında taşınmazın hem Hazine adına tesciline hem de mera özel siciline kaydedilmesine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ve müdahil davacıların imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil talepli davalarının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tarafların talepleriyle bağlı olması ilkesi gereği, yalnızca davanın reddine karar vermesi gerekirken, talepte bulunulmayan tapu kaydının iptali ve taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına da hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek, kararın dava reddine ilişkin kısmı onanmış, fazlaya ilişkin kısmı ise hüküm fıkrasından çıkarılarak düzeltilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet hakkı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazların toprak tevzi kayıtlarında mera olarak yer aldığının ve meralar üzerindeki zilyetliğin mülkiyet hakkı kazandırmayacağının tespit edilmesi, bozma kararına uygun bir şekilde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış olması gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, orman kadastrosu sonucu orman sınırı içine alınan ve mera parseliyle çakışan kısmın tapu kaydının iptali ve mera vasfıyla Hazine adına tescili istemine ilişkin davada, yerel mahkemenin mükerrer kadastro gerekçesiyle Hazine lehine verdiği kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca yapılan orman kadastrosunun arazi kadastrosundan sonra yapılması nedeniyle mükerrer kadastro olarak nitelendirilemeyeceği, yerel mahkemenin mükerrer kayıt olup olmadığını tespit için gerekli araştırmayı yapmadığı, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmadığı, taşınmazın vasfını belirlemediği ve taleple bağlılık ilkesine aykırı davrandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş kadastro mahkemesi kararıyla mera vasfında olduğu belirlenen taşınmazın belediye tarafından satışı ve bu satış nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının reddi üzerine yapılan temyiz.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen kadastro mahkemesi kararı ile taşınmazın mera vasfında olduğunun belirlenmesi ve mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş olması gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve mera olarak tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş ilam ile orman vasfında olan ve hükmün infazıyla orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan mera kaydının iptali ve orman vasfıyla tescili davasında hukuki yararın bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava tarihinde mera vasfıyla tapuda kayıtlı olması ve mera özel sicilinde kaydının bulunması nedeniyle davacının hukuki yararının mevcut olduğu, taşınmazın istinaf aşamasında orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle de Bölge Adliye Mahkemesince kayıtlar arasında çelişkiyi önlemek adına mera sicilinden terkin talebi yönünden davanın kabulüne, orman vasfıyla tescil talebi yönünden ise konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davaya konu taşınmazın mülkiyet durumunun tespiti ve tapu kaydının dayanağının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu 189 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının dayanağına ilişkin belgelerin dosyada eksik olması ve taşınmazın tapu kaydının oluşumuna dair tespitlerin yapılmamış olması gözetilerek, eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil hükmünün tavzih kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kesinleşmiş hükmün tavzihinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen tavzih kararının da usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sonucu mera olarak tespit edilip özel sicile kaydedilen taşınmazın, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasası gereğince yapılan tahsis işlemine dayanılarak tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davanın niteliği ve davalıların yasal hasım olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tespit edildiği, davacının ise 4753 sayılı Yasa gereğince yapılan tahsise dayanarak dava açtığı, ayrıca Hazine'nin davacı aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davasının reddinin eldeki dava bakımından bağlayıcı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tespit dışı bırakılan taşınmazların mera vasfına sahip olup olmadığı ve mera olarak tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taşınmazların uzun süredir köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığına dair tanık beyanları, bilirkişi raporları ve diğer delillerin davacı iddiasını desteklemesi gözetilerek, taşınmazların mera vasfına sahip olduğuna ve köy tüzel kişiliği adına mera özel siciline tesciline karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi mera niteliğindeki bir taşınmazın Hazine adına tespit edilip tapuya tescil edilmesine karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın mera niteliğinde olup olmadığı ve kimin adına tescil edilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde olduğunun belirlenmesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi gereğince mera vasfındaki taşınmazların sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil talebini reddederek taşınmazın mera niteliğiyle özel siciline kaydına karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunmuş ve onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.