Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mesaj İçeriği”
- Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün temyizi üzerine; suçüstü hâlinin bulunup bulunmadığı, soruşturma usulünün ve makamlarının, yargılama makamının hukuka uygunluğu, delillerin geçerliliği, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, hükmün gerekçesinin yeterliliği ve nihayetinde mahkûmiyet hükmünün isabetliliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin ByLock yazışmaları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve Anayasa Mahkemesi'nin ihraç kararı gibi delillerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgütsel saikle hareket ettiğini göstermesi, ayrıca CMK'nın 161. maddesinin 8. fıkrası ve Yargıtay Kanunu m.46/6 uyarınca soruşturma usulü, makamları ve yargılama makamının hukuka uygun olması, savunma hakkının kısıtlanmaması, hükmün gerekçeli olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış ve AİHM kararına rağmen sanığın salıverilme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Danıştay üyesinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmasında, soruşturma ve kovuşturma usulünün hukuka uygunluğu, delillerin hukuka uygunluğu ve mahkumiyet hükmünün isabetliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütün yüksek yargı organlarında kadrolaşma faaliyetleri kapsamında Danıştay üyeliğine seçildiği, örgütsel faaliyetlere katıldığı, ByLock kullanıcısı olduğu ve örgüt üyeleriyle irtibatlı olduğuna dair tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek, eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde tanımlanan silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, CMK m. 161/8 ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca yapılan soruşturma ve kovuşturmanın hukuka uygun olduğu, savunma hakkının kısıtlanmadığı, hükmün gerekçeli olduğu ve mahkumiyet hükmünün isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla örgüt kurup yönettikleri, bu örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli yağma ve tefecilik suçlarını işledikleri iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdurları tehdit ederek haksız kazanç sağladıklarına dair mağdur beyanları, iletişim kayıtları ve banka kayıtlarının suç örgütü varlığını ve eylemlerin örgüt kapsamında işlendiğini kanıtlaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının hakaret suçundan kesinleşmiş mahkûmiyet kararının, davacı tarafından açılan manevi tazminat davasında hukuk hakimini bağlayıp bağlamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesince verilen hakaret suçundan mahkûmiyet hükmünün, hukuk davasında maddi olayın ve haksız fiilin gerçekleştirildiğinin tespiti bakımından hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye gönderdiği mesajların cinsel taciz suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mesajlarında cinselliğe yönelik rahatsız edici bir sözün bulunmaması, mesajların bir kısmının karşılıklı olması, tarafların konumları, sanığın arkadaşlık kurma isteğini başka bir kaba veya rahatsız edici davranışla gerçekleştirdiğine dair kanıt olmaması ve mağdurenin olumsuz tavrı üzerine sanığın girişimine son vermesi gibi hususlar birlikte değerlendirilerek cinsel taciz suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarının sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilip, davaya katılımının sağlanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi, Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri ve CMK'nın 234. maddesi birlikte değerlendirilerek, Bakanlığın kadına karşı şiddet suçlarında kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın etkin şekilde kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca yargılama aşamasında bu hakkın kullandırılmaması nedeniyle Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın tevdi karar verilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işyerinde çalıştığı kadın işçiye ısrarlı bir şekilde cinsel içerikli mesajlar göndererek tacizde bulunduğu, bu durumun işverenin işçiyi gözetme borcuna aykırılık teşkil ettiği ve iş akdinin haklı nedenle feshedilmesini haklı kıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, erkeğin başka bir kadınla mesajlaşmalarının güven sarsıcı davranış olup olmadığı ve bu mesajların hukuka aykırı delil sayılıp sayılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, mesaj içeriklerinin güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu ve hukuka aykırı elde edildiğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdüre gönderdiği mesajların cinsel taciz suçunu mu yoksa kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, aralarında önceden herhangi bir tanışıklık veya hizmet ilişkisi bulunmayan mağdüre gönderdiği mesajların içeriği, gönderilme şekli, ısrarlı oluşu ve mağdur tarafından rahatsız edici bulunması gözetilerek eylemin cinsel taciz suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve yerel mahkeme hükmü TCK'nın 105/2-a maddesinin uygulanmaması gerektiği hususunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya gönderilen paranın borç olup olmadığı ve davalının takibe yaptığı itirazın iptali gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, havale dekontlarında paranın borç olarak gönderildiğine dair bir açıklama olmaması ve bu iddiasını destekleyecek başka bir yasal delil sunamaması nedeniyle, ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, sanığa ait ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile CGNAT sorgu kayıtları getirtilmeden hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına dair Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı ile bu karara yapılan itirazın değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın telefonunda ByLock kalıntısı bulunması, örgüt üyelerinin kullandığı Eagle programının yüklü olması, Bank Asya'da hesap hareketleri bulunması ve örgüt üyelerine özel ByLock programını kullandığını kabul etmesi gibi mevcut delillerin sanığın örgüt üyeliği suçunu işlediğini ispatlamaya yeterli olduğu, ayrıca hükmün verilmesinden sonra dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının hükme esas alınmamış olması sebebiyle sanığın savunma hakkının ihlal edilmediği gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar ... ve ...'in, tutuklu şüphelilerin tahliyesine karar vermeleri nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum edilmelerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda, hiyerarşik yapısına dahil oldukları ByLock iletişim sistemini kullanarak ve hukuka aykırı kararlar vererek örgütün amaçlarını gerçekleştirmelerine hizmet etmeleri ve tutuklu şüphelilere haksız menfaat sağlamaları gözetilerek, silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet hükümleri onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.