Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mirasçılar Tarafından Dava Sürdürme”
- Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, miras bırakanın paylı mülkiyetine konu taşınmazdaki payın satışı sebebiyle açtığı önalım davasında, diğer mirasçıların davacı vekiline vekâletname vermelerinin davaya muvafakat olarak kabul edilip edilemeyeceği ve davanın dinlenip dinlenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu pay üzerindeki önalım hakkının kullanılması için mirasçıların oy birliğiyle hareket etmesi gerektiği, davaya konu payın davacı mirasçı adına tescili hususunda diğer mirasçıların davacı vekiline verdikleri vekâletnamelerle oy birliğiyle hareket ettikleri ve davaya muvafakat ettikleri anlaşıldığından, davanın dinlenebilme koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazdaki bir payın satışı sebebiyle açılan önalım davasında, mirasçılardan birinin tek başına açtığı ve kendi adına tescil talep ettiği davanın diğer mirasçıların davaya vekaletname ile muvafakat vermeleri halinde kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu payda tasarruf işlemleri için mirasçıların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği, paydaşlardan birinin tek başına kendi adına tescil talepli önalım davası açamayacağı, ancak mirasçıların dava açılmasına ve kendi adına tescile muvafakat etmelerinin TMK m.702/2’ye uygun oybirliği kararı olarak değerlendirilebileceği ve bu durumda davanın dinlenebilme olanağının bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava tarihinde fiil ehliyetine sahip olmayan davacının açtığı boşanma davasına, davacının vefatı üzerine mirasçısının TMK 181/2 maddesi gereğince davalı eşin kusurunun tespiti amacıyla devam edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesini vekil aracılığıyla vermiş olması, dava harcının yatırılmış olması ve davanın usulüne uygun açılmış sayılması hususları ile TMK m.181/2'nin amacının mirasçılara sağ kalan eşin kusurunun tespitini sağlamak suretiyle miras hakkını korumak olduğu gözetilerek, davacının fiil ehliyetinin bulunmamasının mirasçısının davaya devam etmesine engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan bir kısmının terekeye dahil taşınmaz üzerinde kendi miras payları oranında tapu iptali ve tescil davası açmasının ve terekeye temsilci atanmasına rağmen davanın devam etmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmaz üzerindeki davada, mirasçıların terekenin tamamı adına değil de kendi payları oranında dava açmaları ve dava dışı mirasçıların davaya katılımlarının sağlanamaması veya terekeye temsilci atanmasına rağmen, mirasçıların terekenin tamamı adına dava açmamaları nedeniyle, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadının ölümüyle evlilik birliği sona erdikten sonra mirasçıları tarafından sürdürülen boşanma davasında, sağ kalan erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve onu evden kovduğu sabit görüldüğünden, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğuna dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, mirasbırakanın ölümünden sonra uzun süredir nizasız kullandığı 2/B taşınmazının kullanım kadastrosunda kendi adına mı yoksa tereke adına mı tespit edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2/B taşınmazlarının kullanım kadastrosu yapılırken fiili kullanımın esas alınması gerektiği, mirasçılardan birinin uzun süreli ve nizasız kullanımı tereke adına olsa dahi bu kullanımın kadastroda kendi adına tespit edilmesi gerektiği, aksi halde mirasçının kullanım hakkının göz ardı edileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin, davalıya ait bakım evinde kaldığı sürede yaptığı sağlık giderlerinin, davalı ile imzaladığı sözleşme uyarınca davalı tarafından karşılanması gerekirken karşılanmaması sebebiyle mirasçıları tarafından açılan alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Muris ile davalı arasında yapılan sözleşme gereğince sağlık giderlerinin davalı tarafından karşılanması gerektiği, mirasçılardan birinin açtığı davaya diğer mirasçının da muvafakat etmiş olması ve alacağın terekeye ait olması gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın vefatı sonrası mirasçıların davaya dahil edilmeksizin verilen ve kesinleşen hükmün ardından mirasçıların açtığı yargılamanın iadesi davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar yönünden hükmün kesinleşmemiş olması sebebiyle yargılamanın iadesi yoluna başvurulamayacağı ve mirasçılar tarafından Hazine aleyhine miras payı oranında dava açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasının hatalı olduğu ve karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay’ın onama kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın davacı mirasçılar adına tescili istemine karşı Hazine ve Belediyenin itirazları üzerine, zilyetliğin ve imar-ihyanın ispatı ile kadastro kanunu hükümlerinin uygulanabilirliği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisi tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde 45 yıl boyunca nizasız ve fasılasız zilyetliğin bulunduğu ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiğinin anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin tescil kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin taraf ehliyeti yokluğu gerekçesiyle verdiği ret kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölümünden sonra mirasçıları tarafından, kadastro çalışmaları sonucu başkası adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve mirasçılar adına tescili istemiyle açılan davanın, mirasçılardan sadece birinin dava açması nedeniyle aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyeti altındaki taşınmaz için mirasçılardan birinin tek başına tapu iptali ve tescil davası açamayacağı, davacının terekeye dahil taşınmazın tamamı üzerinde tasarruf yetkisinin olmadığı ve diğer mirasçıların paylarını kapsamadığı gözetilerek, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan ve reddedilen bir boşanma davasından sonra açılan yeni boşanma davasında, ilk davanın ret kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesiyle, davalı erkeğin o tarihe kadar kusurlu davranışta bulunmadığına dair kesin delil oluşmuş olmakla birlikte, ikinci dava dilekçesinde ileri sürülen boşanma sebeplerinin ilk dava tarihi ile ikinci dava tarihi arasındaki dönemi de kapsaması ve bu hususta tanık beyanlarının da bulunması nedeniyle, ilk davanın ret kararının kesin hüküm teşkil etmediği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.