Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Muşta”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu ve uyuşmazlık konusu taşınmazın Muş ili sınırları içerisinde bulunduğu gözetilerek, Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya vasi atanması davasında görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bakım kurumunda kalmanın yerleşim yeri değişikliği sayılmayacağı ve kısıtlının yerleşim yerinin Muş olduğu gözetilerek, Muş Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya vasi atanması davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adayının dava tarihindeki yerleşim yerinin Muş ili olduğu ve vesayet işlerinde yetkili mahkemenin kısıtlının yerleşim yeri mahkemesi olduğu gözetilerek Muş Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkin davanın hangi mahkemenin görev alanına girdiği hususunda çıkan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın Muş ili sınırları içerisinde bulunduğu tespit edilerek, 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayı için vasi atanması istemiyle açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adayının yerleşim yerinin dava tarihi itibariyle Muş olduğu ve TMK m. 411 uyarınca vesayet işlerinde yetkili mahkemenin kısıtlının yerleşim yerindeki mahkeme olduğu gözetilerek Muş Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında yetkinin kesin olmadığı, davalının yetki itirazında bulunmaması ve davacının Muş İş Mahkemesi'nde dava açmış olması gözetilerek, davanın açıldığı Muş İş Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç eşyasının kendisine ait olduğunu kabul eden savcılık ifadesi ile tanığın suç eşyasının sanığa ait olduğunu beyan etmesi ve bu beyanını yargılama aşamasında da tekrarlaması birlikte değerlendirildiğinde sanığa atılı suçun sabit olduğu ve ayrıca seri muhakeme usulünün uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakkında bakım tedbiri uygulanan çocuğun bulunduğu il değişince, bakım tedbiri uygulamasının takibinin hangi mahkemece yapılacağına ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca, koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanmasının takibi, kararı veren hâkim veya mahkemece yapılacağı gözetilerek yetkinin Muş Aile Mahkemesinde olduğu belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlının vasisinin görevine son verilmesi talebi üzerine, kısıtlının yerleşim yerinin değişmesi nedeniyle yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargı yeri uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlının yerleşim yeri değişikliği için vesayet makamından izin alınmadığı ve 4721 sayılı TMK’nın 412. maddesi gereğince yetkinin yeni vesayet dairesine geçmediği gözetilerek, kısıtlının eski yerleşim yerindeki Muş Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölümün tespiti ve mükerrer nüfus kaydının iptali davasında görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği gözetilerek, uyuşmazlığın Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan sulu tarım arazisinin bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine dayanılarak hesaplama yapılması, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının uygunluğu ve dosya kapsamına göre temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca düzeltmeyi isteyen kişinin dava tarihi itibariyle yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, davacının dava tarihindeki yerleşim yeri olan Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.