Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Muhbir İhbarı”
- Uyuşmazlık: Muhbir ihbarı üzerine durdurulan araçta ve sanıklar üzerinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olup olmadığı ve mahkumiyete yeterliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Muhbir ihbarının tek başına adli arama için yeterli olmadığı, ancak aracın uygulama noktasına girmeyip farklı yöne yönelmesiyle oluşan makul şüphe üzerine yapılan durdurma ve yoklama işlemi sırasında, hem sanık üzerinden hem de araçta görünür ve açıkta bulunan uyuşturucu maddelerin, arama değil el koyma niteliğinde elde edildiği, bu nedenle hukuka uygun delil olarak kabul edilerek mahkumiyete esas alınabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 20. Ceza Dairesi kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve muhbirin dinlenmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı aracın şoför koltuğu altında satışa hazır halde çeşitli uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi, sanığın olay günü aracı kısa süreliğine başkasına bıraktığına dair savunmasının tanık beyanıyla çelişmesi, suçun ispatı için muhbir dinlenmesine ihtiyaç duyulmaması ve TCK'nın 188/3. maddesindeki "bulundurma" ve "nakletme" fiillerinin oluşması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Muhbir ihbarı üzerine şüpheli hareketleri görülen ve uyuşturucu alışverişi yaptığı değerlendirilen sanığın suçüstü hâlinde yakalanması nedeniyle kolluk görevlilerinin CMK 90/4, PVSK 13/1-A ve Ek-6. maddeleri uyarınca arama yetkisine sahip oldukları, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddenin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muhbirden alınan bilgi üzerine kolluk tarafından yakalanan sanıklar üzerinde yapılan üst aramasının hukuka uygun olup olmadığı ve elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, muhbir ihbarını takiben olay yerinde sanıkların şüpheli hareketleri üzerine makul sebeple sanıkları durdurup, üzerlerinde silah veya tehlikeli eşya bulunabileceği şüphesiyle yoklama biçiminde üst araması yaptıkları, bu sırada uyuşturucu madde ele geçirilmesiyle suçüstü hali oluştuğu, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığı ve bu arama sonucu elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Muhbir ihbarı üzerine sanığın bulunduğu yerde yapılan üst araması öncesinde gecikmesinde sakınca bulunduğuna dair bir durum olmaması ve CMK'ya uygun adli arama kararı alınmaması nedeniyle aramanın hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde ve yakalandığı yerin yakınında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Muhbir ihbarı üzerine olay yerine giden polislerin, şüpheli hareketleri nedeniyle sanığı durdurup üzerini aramasının ve sanığın yakalandığı yerin hemen yakınındaki çöp konteynerinde bulunan uyuşturucu maddelere el koymasının suçüstü hali kapsamında hukuka uygun olduğu, bu nedenle Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 20. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Denetim görevinin ihmali suçundan yargılanan sanıklar hakkında verilen beraat kararına karşı, katılma talebi reddedilen Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine ve Maliye Bakanlığının denetim görevinin ihmali suçundan doğrudan zarar görmediği, dolaylı zararların katılma hakkı vermediği, ilgili özel kanunlarda Bakanlığın bu suça ilişkin kamu davasına katılmasını düzenleyen bir hüküm bulunmadığı ve Bakanlığın anılan yasal düzenleme anlamında "ilgili kamu kurumu" olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık aleyhine olan bozma kararına karşı, sanığın beyanı alınmadan mahkûmiyet hükmü verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine olan bozma kararından sonra, yerel mahkemece sanığın beyanı alınmadan, bozma öncesindeki cezadan daha ağır bir ceza verilmesinin CMK’nın 326/2. maddesine ve 5271 sayılı CMK’nın 307/2. maddesine aykırı olduğu ve savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhaleye fesat karıştırma suçundan yargılanan sanığın beraatine ilişkin hükmün, 3628 sayılı Kanun gereği davaya katılma hakkı bulunan Hazine'nin davadan haberdar edilmemesi nedeniyle bozulması üzerine, temyiz aşamasında Hazine'nin davaya katılıp katılamayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin duruşmadan haberdar edilmemesi ve davaya katılma hakkının kısıtlanması nedeniyle savunma hakkının ihlal edildiği, CMK m.237/2'nin ise yalnızca ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri için geçerli olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim hakkında, icbar suretiyle irtikap suçundan verilen beraat hükmünün temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının katılma talebinin reddinin hukuka uygunluğu, bir tanığın sanıkla yaptığı görüşmenin ses kaydının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve sanığın eyleminin suç teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, görevinin gereklerine aykırı davranarak kusursuz olduğu belirtilen mağdur hakkında kamu davası açılmasına sebebiyet vermesi, mağdurun lekelenmeme hakkını ihlal etmesi ve beraatle sonuçlanan dosyada yargılama giderlerini kamuya yüklemesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan görevi kötüye kullanma davasında Maliye Hazinesi'nin katılan sıfatıyla davaya katılıp hüküm hakkında temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevi kötüye kullanma suçunda korunan hukuki yararın kamu güvenilirliği olması, sanığın eylemi neticesinde somut olayda Maliye Hazinesi'ne doğrudan bir zararın oluşmaması, 3628 sayılı Kanun'un 17. ve 18. maddelerinde Maliye Hazinesi'nin görevi kötüye kullanma suçunda davaya katılma hakkından söz edilmemesi, dolaylı zararların davaya katılma hakkı vermemesi hususları gözetilerek Maliye Hazinesi vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.