Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Munzam Zarar”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar davasında, zararın varlığının somut olaylarla kanıtlanması gerekliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Munzam zararın, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dayalı bir zarar olduğu, alacaklının uğradığı zararın genel ekonomik koşullara değil, davaya özgü somut olaylara dayandırılması ve geç ödeme ile illiyet bağının kurulması gerektiği, bu kapsamda davada somut olaylarla zararın ispatlanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından talep edilen munzam zararın, ülkedeki genel ekonomik koşullar gözetilerek ispat yükünün nasıl yerine getirileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Munzam zararın, genel ekonomik koşullara dayalı soyut iddialarla değil, davacının kendi özel durumuna özgü somut vakıalar ve delillerle ispatlanması gerektiği gözetilerek, davacı tarafından bu yönde ispat sunulmadığından yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyesine tahsis edilen konutun kooperatifin borcundan dolayı satılması ve yerine verilen senedin vadesinde ödenmemesi sebebiyle oluşan aşkın zararın tahsiline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüksek enflasyon dönemlerinde paranın değer kaybetmesi sebebiyle alacaklının uğradığı munzam zararın ispatında somut deliller aranmaksızın, ekonomik göstergeler ve hayatın olağan akışı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle oluşan temerrüt faizini aşan aşkın zararın (munzam zarar) tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağını tahsil ettiği tarihe kadar geçen süredeki enflasyon oranları, döviz kuru artışı, vadeli mevduat faiz oranları gibi ekonomik göstergelerin temerrüt faizinden yüksek olması, davacının parasının değer kaybetmesi nedeniyle aşkın zarar oluştuğunun kabulünü gerektirmesi ve mahkemece alınan bilirkişi raporunda da bu zararın tespit edilmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, geçmiş günler faizinden fazla zararın varlığını somut delillerle ispat etmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlar Kanunu'nun 105. maddesinde düzenlenen munzam zararın, genel ekonomik olumsuzlukların dışında, davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerektiği ve bu davada somut vakıalara dayanılarak bir zararın gerçekleştiği ileri sürülüp kanıtlanmadığından munzam zarara hükmedilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının temerrüdü nedeniyle davacının uğradığı munzam zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, genel ekonomik koşullar dışında kendi özel durumuna ilişkin zarar iddiasını somutlaştıramadığı ve davalının temerrüdü ile kendi zararı arasında illiyet bağını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibi sonucu tahsil edilemeyen alacak için açılan davada munzam zararın oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temerrüt faizini aşan munzam zararını ispatlaması gerekirken, yalnızca enflasyon ve paranın değer kaybı gibi genel ekonomik koşulları ileri sürmesinin ve somut bir zararını kanıtlayamamasının, munzam zarar talebinin reddini gerektirmesi gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin zamanında ödenmemesinden dolayı uğranılan munzam zararın ispatı ve miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının kamulaştırılan taşınmaz bedelini uzun süre tahsil edememiş olması ve bu bedelin dava tarihindeki alım gücünün düşmesi, munzam zararın varlığını kanıtladığı ve borçlunun sorumluluktan kurtulmak için aksini ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak zarar miktarının belirlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletle satılan taşınmaz bedellerinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, geç ödeme nedeniyle uğradıkları zararın temerrüt faizini aştığını ve davalının kusursuz olduğunu ispatlayamadığını gösteren somut deliller sunamamaları gözetilerek, munzam zarar talebinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azil sebebiyle açılan vekalet ücreti alacağı davasından kaynaklanan takiplerde, şirketin daha önce yaptığı ödemelerin mahsup edilip edilmeyeceği, mükerrer tahsilat olup olmadığı ve temerrüt faizini aşan munzam zararın talep edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, şirketin daha önce yaptığı ödemelerin mahsup edilmemesi ve munzam zararın ispatı için yeterli delil sunulmaması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Maliye Hazinesi'ne karşı açılan tazminat davasında, davacının ödediği adli para cezasının iadesi sonrasında oluşan munzam zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Munzam zararın tazmini için genel ekonomik olumsuzlukların yanı sıra davacıya özgü somut olayların da ispatlanması gerektiği, davacının genel ekonomik koşullar dışında munzam zarar doğuran özel durumları ispatlayamaması gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.