Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nafaka Artırımı”
- Uyuşmazlık: Daha önce açılan nafaka artırım davasının kararı kesinleşmeden, yeni bir dönem için nafaka artırım davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, daha önceki nafaka davalarının kararı kesinleşmemiş olsa dahi yeni bir dönem için nafaka artırım davası açılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nafaka artırımı davasında hükmedilen nafaka miktarının yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve ülkenin ekonomik koşullarındaki değişiklikler değerlendirilerek, hükmedilen nafaka miktarının davacı tarafından yetersiz bulunsa da, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, nafaka artırım davasına verdiği cevap dilekçesinde davacının kişilik haklarına saldırıp saldırmadığı ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesindeki ifadelerinin yasal savunma sınırları içerisinde kaldığı ve hukuka aykırı bir beyan niteliğinde olmadığı, davacının kişilik haklarını ihlal amacı taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin manevi tazminata hükmeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka artırım davasında, belirlenen nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı ve babanın mali durumundaki değişikliklerin göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Daire, daha önce verdiği onama kararında, mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiğini ve temyiz itirazlarının yerinde olmadığını belirterek kararı onamış, karar düzeltme talebinin ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde belirtilen karar düzeltme sebeplerinden hiçbirine dayanmaması nedeniyle reddine karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında ziynet alacağı, nafaka artırımı ve tazminat miktarına ilişkin itirazlar ile zina nedeniyle açılan boşanma davasının birleştirilmesi talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ziynet alacağı ve nafaka artırımı taleplerinin temyiz sınırının altında kalması nedeniyle reddine, boşanmanın kesinleşmesinden sonra açılan zina davasının birleştirilmesi talebinde hukuki yarar bulunmaması ve tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmaması gerekçesiyle hüküm kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nafaka artırımı davasında, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının yetersizliği nedeniyle Yargıtay'ca bozma kararı verilmesinden sonra, ilk derece mahkemesince yeniden belirlenen iştirak nafakası miktarının yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen ilkeler ve çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda yeterli miktarda iştirak nafakasına hükmetmediği, özellikle hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha yüksek bir nafaka miktarı belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakası miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka artırım davasında, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun olarak belirlenen iştirak nafakası miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek yeterli olduğu değerlendirilerek İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka artırım davasında genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olup olmadığı ve davalının yerleşim yerinin neresi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalının yerleşim yerinin ise önceki boşanma davasındaki kesinleşmiş istinaf kararıyla Afşin/Kahramanmaraş olarak tespit edildiği gözetilerek, nafaka artırım davasında yetkili mahkemenin Afşin 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında ortak çocuk için belirlenen iştirak nafakasının miktarının yetersiz olduğu iddiasıyla açılan nafaka artırım davasında, arttırılan nafaka miktarının yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları değerlendirilerek, mahkemece takdir edilen nafaka miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında kusur belirlenmesi, velayet, nafaka, tazminat miktarları ve nafaka artırım talebi konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının çalışmasına engel bir durum olmaması sebebiyle yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu ve nafakalara yıllık artış talebi hakkında karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususlar bakımından bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.