Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nafaka Arttırımı”
- Uyuşmazlık: Nafaka arttırımı davasında hükmedilen miktarın temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle davalı tarafından yapılan temyiz başvurusunun reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm altına alınan yıllık nafaka miktarının Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 352/1-b maddeleri gözetilerek davalının temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın bozma ilamı sonrası yerel mahkemece kesinleşen hususlar hakkında yeniden hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararında hüküm altına alınmayan ve kesinleşen hususlar hakkında, bozma sonrası yapılan yargılamada yeniden hüküm kurulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma sonrası nafaka arttırımı davasında yetkili mahkemenin davacı veya davalının yerleşim yeri mahkemesi olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 177. maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek, İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocuğun iştirak nafakasının arttırılıp arttırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun artan ihtiyaçları, eğitim giderleri ve sağlık sorunları dikkate alınarak iştirak nafakasının arttırılması gerektiği, ancak nafakaya hükmedilirken annenin de gelir durumunun göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, daha önce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma hükmüne rağmen mahkemenin bozma sonrası tekrar boşanmaya karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uymasına rağmen, bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşen boşanma hükmüne rağmen tekrar boşanmaya karar vermesinin, kazanılmış hak ihlali oluşturduğu ve usule aykırı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı, tarafların kusur durumu, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği, çocukların velayeti ve nafakaları konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar gerekçesinde tedbir ve iştirak nafakası dışında davalı vekilinin diğer istinaf istemlerinin reddine dair hüküm bulunmasına rağmen, hüküm kısmında yalnızca nafakaya ilişkin hükmün kaldırıldığı ve diğer konularda bir hüküm kurulmadığı, bu durumun gerekçe-hüküm çelişkisi yarattığı ve davalının diğer istinaf başvurularına ilişkin bir karar verilmediği gözetilerek temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka miktarları, tazminatlar, ziynet alacağı talebinin tefriki ve nafaka artış oranının başlangıç tarihi konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçeleri incelendiğinde, temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ve hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarına yönelik itiraz.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, davalının temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında hükmedilen yoksulluk nafakasının arttırılması ve kaldırılması taleplerine ilişkin açılan davalarda temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluş tarihi olan 20.07.2016 tarihinden sonra bağımsız yeni bir dava niteliğinde olan yoksulluk nafakasının arttırılması ve kaldırılması taleplerine ilişkin verilen kararlar, 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesi uyarınca istinaf yoluna tabi olduğundan ve kanun yolu inceleme görevi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesi için mahalli mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında, kadına hükmedilen tazminat miktarlarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri gözetilerek daha yüksek miktarda belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, hükmedilen tazminat miktarları yönünden karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin boşanma davasına ilişkin verdiği bozma ilamına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme talebinin, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde belirtilen karar düzeltme sebeplerinden hiçbirisine dayanmaması ve Yargıtay'ın önceki bozma kararında yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle hüküm kurması gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka miktarları ve manevi tazminatın takdiri uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları ile kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alındığında manevi tazminat miktarının az olduğu gözetilerek, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.