Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nafaka Davaları”
- Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ve kadın tarafından açılan nafaka davasının kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine, boşanma davasının kabul şartlarının oluşup oluşmadığı, nafaka davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirleme ve nafaka miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia, savunma ve sundukları deliller, uyuşmazlığın hukuki niteliği, uygulanması gereken hukuk kuralları, dava şartları, yargılama ilkeleri, ispat kuralları ve temyiz edilen karardaki gerekçeler değerlendirilerek, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İştirak nafakasının artırılması talebiyle açılan davada, yerel mahkemenin belirlediği nafak miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve temyiz sınırının nasıl hesaplanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka davalarında temyiz sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka miktarının esas alınması gerektiği ve somut olayda hükmedilen nafak miktarının hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen nafaka hükmünün tenfizi davasında, nafaka alacaklısı çocuklar adına açılan davada çocukların taraf sıfatının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka alacaklısı çocuklar yararına hükmedilen nafaka kararının tenfizi davasını bizzat çocukların açmasında hukuki yarar bulunduğu gözetilerek, taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasından ayrı olarak açılan ve boşanma davasıyla birleştirilen nafaka davasında hükmedilen nafakanın, TMK’nın 169. maddesindeki tedbir nafakası mı yoksa 197. maddesindeki tedbir nafakası mı olduğu ve buna göre kesinleşme tarihinden sonraki nafaka alacağı için icra takibinin iptalinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmedilen nafakanın, boşanma davasının devamı sırasında hükmedilen TMK m. 169'daki tedbir nafakası niteliğinde olmayıp, eşlerin ayrı yaşaması nedeniyle hükmedilen ve TMK m. 197'de düzenlenen tedbir nafakası niteliğinde olduğu ve bu nedenle ayrı yaşamanın devam ettiği sürece geçerliliğini koruyacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan nafaka artırımı davasının kararı kesinleşmeden, yeni bir dönem için nafaka artırımı davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, daha önceki nafaka davalarının kararı kesinleşmemiş olsa dahi yeni bir dönem için nafaka artırımı davası açılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nafakanın kaldırılması davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka davalarında kesin yetki kuralı bulunmadığı, genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında ise nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, somut olayda yetki itirazı da bulunmadığı ve mahkemenin re'sen yetkisizlik kararı veremeyeceği gözetilerek davanın ilk açıldığı İzmir 11. Aile Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yoksulluk nafakası davasında, boşanma davasında kusur belirlemesi yapılmamışken, nafaka davasında tarafların kusur durumunun araştırılıp araştırılmayacağı ve boşanma davası gerekçesindeki kusur değerlendirmelerinin nafaka davasını bağlayıp bağlamayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesi uyarınca, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan yoksulluk nafakası davalarında, boşanma davasında belirlenen kusur durumunun esas alınması gerektiği ve yeni bir kusur araştırmasına gerek olmadığı gözetilerek, mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma, nafaka ve fer'ileri davalarında, direnme kararına karşı yapılan temyiz incelemesi sırasında davacı vekilinin davadan feragat etmesinin sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın temyiz aşamasında davacı vekilinin davadan feragat etmesi, HMK m. 307 ve 311 uyarınca kesin hüküm etkisi doğuracağından ve direnme kararının henüz kesinleşmemiş olması sebebiyle, davadan feragatin mümkün olduğu ve bu durumun yerel mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, boşanma davasının kabul edilip edilmemesi, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği ve miktarının uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve devamının eşlerden beklenemeyeceği, davalı erkeğin daha ağır kusurlu olmasına rağmen evlilik birliğinin devam etmesinin mümkün olmadığı gözetilerek boşanmaya, nafaka ve tazminata hükmedilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Huzurevinde kalan muhtaç yaşlı kişinin, yardım nafakası davası açıldıktan sonra ölmesi halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı ve yardım nafakası talebinin hangi tarihten itibaren hüküm doğuracağı.
Gerekçe ve Sonuç: Her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre hükme bağlanması ve yardım nafakası davalarının boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka davalarından farklı olarak hüküm verilinceye kadar meydana gelen olaylardan etkilenmemesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin, davanın açıldığı tarih ile muhtaç kişinin ölüm tarihini dikkate alarak karar vermesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.