Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Noter Vekaleti”
- Uyuşmazlık: Noter vekalet ücreti üzerinden yapılan sigorta prim kesintilerinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Noter vekalet ücretinin, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'na göre kanundan doğan vekalete dayalı bir ödeme olup hizmet akdinden kaynaklanmadığı ve bu nedenle 5510 sayılı Kanun'un 80. maddesi uyarınca prime esas kazanç kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararındaki harçlara ilişkin kısım düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile satılan taşınmaz nedeniyle oluşan zararın tazmini isteminde, mirasın reddi halinde terekenin tasfiyesi ve Maliye Hazinesinin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın tüm yasal mirasçılar tarafından reddedilmesi durumunda terekenin resmi tasfiye kapsamına gireceği ve tasfiye sonunda arta kalan değerin mirası reddetmeyen mirasçılar gibi hak sahiplerine verileceği, Maliye Hazinesine herhangi bir değer intikal etmediği sürece sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin Maliye Hazinesini davaya dahil edip sorumlu tutması usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Noter vekili olarak çalışan davacının, noterlik görevi karşılığında aldığı ücretin niteliğinin iş sözleşmesine mi yoksa vekalet ilişkine mi dayandığı ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, davacının noter vekili olarak 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 33. maddesi kapsamında görev yaptığı, davalı Noterler Birliğinin gözetim ve denetimi altında bulunduğu, bu ilişkinin vekalet ilişkisi niteliğinde olduğu ve iş sözleşmesinin temel unsurlarından olan bağımlılık unsurunun bulunmadığı gözetilerek iş mahkemesinin görevsizliğine ve davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğine karar verilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu devrinde kullanılan vekaletnamenin sahte olması nedeniyle davacının uğradığı zarardan Hazine ve noterin sorumlu olup olmadığına ilişkin tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz bedelini gerekli özeni göstermeden, tapu maliki olmayan bir kişinin hesabına göndermesi ve döviz bürosunun da parayı kimliği belirsiz kişiye teslim etmesi gibi kusurlu hareketlerin illiyet bağını kestiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yapılan ve sonradan vekalet verenin fiil ehliyetsizliği nedeniyle iptal edilen taşınmaz satışında, alıcının ödediği bedelin vekil ve noterden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Noterin, vekaletname düzenlerken vekalet verenin fiil ehliyetini araştıрма yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu ve illiyet bağının davacı veya üçüncü kişinin ağır kusuru ile kesilmediği gözetilerek, davacı tarafından ödendiği ispatlanan kısmın davalı noterden tahsiline hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya vekaletname ile yapılan araç satışının hile nedeniyle iptali isteminin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararına karşı davalı vekilinin yaptığı temyiz üzerine, bozma kararına karşı direnilmesi nedeniyle uyuşmazlık Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşınmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ve satış işleminin hayatın olağan akışına aykırı olması, satış bedelinin ödenmesine ilişkin çelişkili beyanlar ve tanık anlatımlarıyla davacının hile ile kandırılarak vekaletname verdiği ve aracı sattığı kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararı, aracın mülkiyetinin tespiti yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan araç satışından kaynaklanan zarardan, sahte vekaleti düzenleyen kişi ile işlemi gerçekleştiren noterlerin sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Noterlerin, sahteliği basit bir inceleme ile tespit edilebilecek vekaletnameye dayanarak işlem yapmalarının özen yükümlülüğüne aykırı olduğu ve bu ihmalin, üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağını kesmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin noterlerin de sorumluluğuna hükmeden kararı, faizin başlangıç tarihi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Noterlik başkâtibinin, noter vekili olarak çalıştığı dönemdeki ikramiye alacağından Türkiye Noterler Birliği'nin sorumlu olup olmadığı ve davanın husumet yönünden reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra, davacının sunduğu yeni delillere dayanarak direnme kararı vermesi usulüne aykırı olduğu ve bu kararın yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noter tarafından sahte kimlik kullanılarak gerçekleştirilen araç satış işlemi nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Noterin, sahte kimlik kullanımını fark edememesinden kaynaklanan kusurlu işleminden dolayı sorumlu olduğu ve davacının zararını tazmin etmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmettiği kararı, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte nüfus cüzdanı ve vekaletname ile gerçekleştirilen taşınmaz satışına ilişkin tapu iptal ve tescil davasında, ilk alıcının ediniminin hükümsüzlüğü, ikinci alıcının iyiniyeti ve davalıların yargılama giderlerine katlanma yükümlülüğü.
Gerekçe ve Sonuç: İlk alıcının sahte belge ile yaptığı edinimin hükümsüz olup tapu iptal ve tesciline karar verilmesi gerektiği, ikinci alıcının ise iyiniyetli olduğundan bedelin ilk alıcı ve sahteciliği yapan kişiden tahsiline karar verilmesi ve davalı noterin sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmın düzeltilmesi suretiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şekle bağlı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin hile ile kurulduğu iddiasıyla iptali istenirken, Borçlar Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin başlangıç tarihinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şekle bağlı sözleşmelerde dahi hileye ilişkin hak düşürücü sürenin, Borçlar Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca hilenin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı ve davalının hileyi öğrendiğini iddia ettiği tarihin esas alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş, ancak hileye ilişkin iddiaların incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.