Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Oda Organlarının Görevden Alınması”
- Uyuşmazlık: Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi isteminin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5174 sayılı Kanun'un 94. maddesinde belirtilen görevden alma nedenlerinin somut olayda gerçekleşmediği, Bakanlığın talimatının oda yönetim kurulunun asli görevlerine ilişkin olmadığı ve eski oda başkanının göreve iadesi yetkisinin sadece ilgili odaya ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan bir kişinin sendika şube yönetim kurulu üyeliğinin sona erip ermediğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca, kamu görevinden çıkarılma ile ilgili yargısal süreç devam ederken sendika üyeliğinin ve dolayısıyla yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cezaevinde bir askere gönderdiği mesajların görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mesajlarının, askerin cezaevine yasaklı eşya sokulmasını engelleme göreviyle ilgili olmadığı, tehdit içerikli mesajların askerin şahsına yönelik olduğu ve bu eylemin TCK'nın 106/1'deki tehdit suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, HSK üyesi iken silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasında, HSK üyelerine tanınan koruma ve soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, yargılama makamının belirlenmesi ve suçüstü halinin varlığına dair itirazların değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanması, örgüt toplantılarına katılıp himmet vermesi, örgüt talimatıyla HSK üyeliğine aday olup seçildikten sonra da örgüt talimatlarını yerine getirmesi, örgütsel amaçlarla hareket etmesi ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil olması gibi hususlar sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair kesin kanaat oluşturması, HSK üyeliğine ilişkin dokunulmazlık ve özel soruşturma usullerinin silahlı terör örgütü üyeliği suçu gibi ağır cezalık suçüstü hallerinde uygulanamayacağı, yargılama makamının belirlenmesinde kanuni hakim ilkesinin ihlal edilmediği, sanığın örgüt üyeliğindeki devamlılığın suçüstü anında belirlenmesiyle suçüstü halinin varlığının kabul edilebileceği, TCK'nın 30/1. maddesindeki hata hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında indirim oranının isabetli olduğu ve savunma hakkının kısıtlanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, kendisini ziyaret eden emniyet mensuplarına söylediği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, devletin kurum ve organlarını aşağılama veya görevi kötüye kullanma suçlarından birini oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, "hırsız" kelimesinin doğrudan vali ve emniyet müdürüne yöneltildiğinin anlaşılamadığı, makam odasının aleni bir yer olmadığı ve sarf edilen sözlerin sanığın göreviyle ilgili bulunmadığı gözetilerek, atılı suçların unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye mi yoksa yönetici mi olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt hiyerarşisinde tek başına karar alma yetkisine sahip olmadığı, Danıştay ile ilgili kararları bir üst kurulun aldığı, ayrıca yargı yapılanmasının mahrem imamlara bağlı olduğu ve sanığın da bu imamlardan talimat aldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vakıf üniversitesinde uzman hekim adayı olarak çalışıp, uzmanlık eğitimi sonrası zorunlu hizmet yükümlülüğü nedeniyle işten ayrılan davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve hangi yargı merciinin görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının statülerinin Anayasa'nın 130. maddesi, 2547 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca düzenlendiği, davacının da öğretim elemanı statüsünde olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı tarafın aynı zamanda vekili olan kişinin tanık olarak dinlenip dinlenemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, davada taraf sıfatı bulunmaması ve görevi nedeniyle öğrendiği hususlar dışında tanıklık etme yükümlülüğü bulunması, ayrıca tanık olarak dinlenmesinin yasal bir engel teşkil etmemesi ve adil yargılanma hakkı gereği savunma hakkının kısıtlanmaması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı talep ettiği davada, işçinin işten ayrılma dilekçesinin istifa mı yoksa ikaleye yönelik bir icap mı olduğu ve işveren tarafından daha önce benzer durumdaki işçilere kıdem tazminatı ödenmesinin işyeri uygulaması oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece ilk bozma kararına uyularak yapılan araştırmada, davacı ile benzer durumda olan bazı işçilere kıdem tazminatı ödendiği tespit edilmiş ve bu durumun davacıda kıdem tazminatı ödeneceği yönünde haklı bir beklenti yarattığı, davalının da bu güveni pekiştirdiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf üniversitesinde öğretim görevlisi olarak iş sözleşmesi ile çalışan davacının açtığı işçilik alacakları davasına adli yargının mı yoksa idari yargının mı bakacağına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının hizmet sözleşmelerine 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve davacının davalı üniversite ile akdettiği sözleşmenin de özel hukuk hükümlerine tabi olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, sanık üzerinde yapılan arama işleminin hukuka uygunluğu noktasında direnme yoluyla Ceza Genel Kurulu’na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında şüphe üzerine sanığı durdurup, elindeki poşetin kontrolünde kaçak sigaraları tespit etmesiyle suçüstü hali oluştuğu, bu durumda kolluk görevlilerinin suç delillerinin kaybolmasını engellemek için derhal gerekli tedbirleri alabileceği, CMK ve PVSK hükümleri uyarınca suçüstü halinde ayrıca arama kararı aranmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı hakkında yaptığı şikayet ve basın açıklamalarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayet hakkını kullanırken somut emareler bulunduğu, basın açıklamasındaki ifadelerin ise davacının kamu görevlisi olması nedeniyle katlanmak zorunda olduğu eleştiri sınırları içerisinde kaldığı ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.