Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Olağanüstü Durumlar”
- Uyuşmazlık: Boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasının davacının ekonomik durumundaki değişiklik iddiası nedeniyle kaldırılması veya azaltılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğu iddiasının, dosyadaki delillerle ispatlanamaması ve davalının ekonomik durumunda da öngörülemeyen bir değişiklik olmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması doğru bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma protokolünde, müşterek çocuğun giderleri için peşin para ödenmesi ve tarafların birbirlerinden nafaka talebinde bulunmayacaklarının kararlaştırılmasına rağmen, yıllar sonra çocuk için iştirak nafakası talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İştirak nafakasının çocuğun korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkin olduğu, boşanma protokolünde kararlaştırılan peşin ödemenin iştirak nafakası yerine geçmeyeceği, tarafların ekonomik durumlarındaki değişiklik ve çocuğun ihtiyaçlarındaki artış da gözetilerek, hakkaniyet ilkesi gereğince iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebi üzerine, mahkemece belirlenen yeni nafaka miktarının fazla olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların mali durumlarında boşanmadan sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı ve mahkemenin, nafakanın takdir edildiği tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süredeki paranın alım gücündeki düşüşü dikkate almayarak, TÜFE oranında artırım yapılması gerekirken yüksek miktarda nafaka takdir ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Henüz on altı yaşını doldurmamış küçüğün evlenmesine izin verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 124. maddesi uyarınca evlenebilmek için asgari on yedi yaşın doldurulmuş olması veya on altı yaşında olmakla birlikte hakim tarafından olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple evlenmeye izin verilmesi gerektiği, somut olayda on altı yaşını doldurmamış küçüğün evlenmesine izin verilmesinin yasal dayanaktan yoksun olması gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin boşanma protokolünde kabul ettiği yoksulluk nafakasının kaldırılması için, ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı ve davalı kadının adına kayıtlı taşınmazların kira gelirinden yararlanmasının davacı tarafından öngörülemeyecek bir durum olmadığı, dolayısıyla öngörülemeyen hal ve şartların varlığının ve protokolün muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların mali durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı ancak aradan 1 yıldan uzun süre geçtiği gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Düğün salonu kiralayan davacı kiracı, Covid-19 salgını nedeniyle kiralananı kullanamaması sebebiyle kira bedelinin uyarlanmasını talep etmiş, davalı kiraya veren ise sözleşmede uyarlama talep edilemeyeceğine dair hüküm bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kiraya verenin kiralananı kullanıma elverişli halde bulundurmasa dahi kiracının kira bedelini ödeyeceğine dair hükümlerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 301. maddesine aykırı olarak geçersiz olduğu ve Covid-19 salgınının sözleşme yapıldıktan sonra öngörülemeyen olağanüstü bir durum yarattığı gözetilerek, davacı kiracının kira bedelinin uyarlanması talebinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Pandemi nedeniyle kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin davalarda ihtiyati tedbir kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Benzer konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04/06/2021 tarihli ve 2021/3452 Esas - 2021/6001 Karar sayılı kararında, koşulların varlığı halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğine karar verilmiş olması gözetilerek, uyuşmazlığın yeniden giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Pandemi nedeniyle kira bedelinin uyarlanması davalarında ihtiyati tedbir kararı verilip verilemeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Pandemi gibi olağanüstü durumlarda kira bedelinin uyarlanması davalarının amacının sözleşmenin ayakta tutulması, davanın uzun sürmesi halinde ise kiracıların mağduriyetine neden olunabileceği, bu nedenle HMK’nın 389. maddesi ve devamındaki maddelerde belirtilen koşulların varlığı halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gözetilerek, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir talebini reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 pandemisi nedeniyle hastanenin kantini için ödenen kiralarda indirim yapılıp yapılmayacağı ve ihtirazi kayıtla ödenen kiraların geri alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin sona ermiş olması, TBK m. 138 uyarınca beklenmeyen hal şartı nedeniyle kira bedelinin uyarlanması talebiyle dava açılmasına engel olmadığı ve Covid-19 pandemisinin beklenmeyen hal teşkil ettiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında hükmedilen yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanmalarına ilişkin kesinleşmiş hükümde yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen, mahkemece dava tarihindeki şartlar ve nafakanın takdir edildiği tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre dikkate alınarak ÜFE oranında artırım yapılmadan karar verilmesi doğru görülmediğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk ve iştirak nafakasına uygulanacak artış oranının TÜFE mi yoksa ÜFE mi olması gerektiği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde nafakalara TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artış uygulanması gerektiği, ancak mahkemece TÜFE oranında artış hükmü kurulmasının hatalı olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltme yoluyla onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.