Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Olay Yeri İnceleme”
- Uyuşmazlık: Sanığın, maktulün öldürülmesi olayına Türk Ceza Kanunu'nun 37. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı, yoksa 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak mı katıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay yerinde silahlı bulunması ve olaydan sonra diğer sanıklarla birlikte kaçmasına rağmen, maktulün öldürülmesi eylemine fiilen katılmadığı, aksine diğer sanığı yatıştırmaya çalıştığı, bu nedenle de eylem üzerinde ortak hakimiyet kurmadığı gözetilerek, sanığın kasten öldürme suçuna TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulün öldürülmesi ve mağdura yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarına iştiraki ile 6136 sayılı Kanun'a muhalefet eylemlerinin sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay yerinde kalaşnikof marka tüfekle ateş ederek maktulün vurulmasını kolaylaştırdığı, mağdura yönelik eylemde de aynı silahla ateş ederek failin eylemine katkı sağladığı ve ruhsatsız silah taşıdığı hususları birlikte değerlendirilerek maktulün öldürülmesi ve mağdura yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarından dolayı müşterek fail olarak cezalandırılmasının ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefetten mahkumiyetinin yerinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın nitelikli kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarını işlediğine dair mahkûmiyet hükmünün yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine getirilen suçlamaların ispatı için kullanılan delillerin yetersiz ve çelişkili olması, özellikle katılanların beyanlarındaki tutarsızlıklar ve olay yerinde bulunan atış artıklarının sanığın görevinden kaynaklanabileceği ihtimali gözetilerek, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...'ın kasten öldürme suçuna yardım mı ettiğinin yoksa müşterek fail olarak mı katıldığının, sanık ... hakkında verilen silahla tehdit suçundan mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin isabetli olup olmadığının ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan suç duyurusunda bulunulması kararının temyiz edilebilirliğinin ve bu suçtan kamu davası açılıp açılmadığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın olay öncesi hazırlıkları, olay sırasındaki eylemleri ve diğer sanıklarla birlikte hareket etmesi nedeniyle kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak katıldığı, sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının zamanaşımına uğradığı ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kamu davası açılmış olduğu ancak bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına, kısmen de kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama sonucu taksirle ölüme neden olma suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, somut olayda haksız tahrik koşullarının bulunup bulunmadığı ve sanıklardan birinin temyiz aşamasında öldüğünün bildirilmesi üzerine mahallinde araştırma yapılıp yapılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten işlenip neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi olan kasten yaralama suçu haksız tahrik etkisi altında işlenmiş ise neticesi bakımından uygulanması gereken taksirle ölüme neden olma suçunda da haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda ölen kişiden sanıklara yönelen haksız bir söz veya davranış bulunmadığı ve sanıklardan birinin ölümüne ilişkin kayıt nedeniyle mahallinde araştırma yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı sanıklar yönünden onanmış, ölen sanık yönünden ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yaralama mı yoksa TCK'nın 37. maddesi delaletiyle kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu ve zorunlu müdafi ücretinin sanıktan tahsil edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, maktulü arkadaşıyla birlikte dövdükten sonra bıçakla yaraladığı, maktulün sonrasında aldığı başka bir bıçak darbesiyle öldüğü olayda, sanığın eyleminin TCK'nın 37. maddesi kapsamında kasten öldürme suçunu oluşturduğu ve AİHS 6/3-c maddesi uyarınca sanığın maddi imkânlarının yetersizliği nedeniyle zorunlu müdafi ücretinin sanıktan tahsil edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, inceleme dışı sanığın maktulü kasten öldürme suçuna şerik olarak katılıp katılmadığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yeğeninin maktulü öldürdüğü olayda, sanığın suça azmettirdiği veya yardım ettiğine dair tanık beyanlarının çelişkili ve yetersiz olması, sanığın olay anında bakkalda olduğunu iddia etmesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten öldürme suçundan beraat kararı verilen sanık hakkında eksik kovuşturma yapılıp yapılmadığı ve hakkında suç duyurusunda bulunulan diğer sanık hakkındaki davanın akıbetinin beklenip davaların birleştirilmesi gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklardan birinin vefatı nedeniyle davanın düşmesi gerektiği, diğer sanık hakkında ise yapılan keşif ve toplanan delillerin hüküm kurmak için yeterli olduğu ve yeni bir keşif yapılmasının gerekli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bir sanık yönünden bozulmuş, diğer sanık yönünden ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların, babaları olan maktulün öldürülmesine TCK'nın 37/1 ve 39/1. maddeleri kapsamında iştirak edip etmedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulün öldürülmesine iştirak ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanık ...’nin sol el avuç içinde tespit edilen atış artığının maktulün nabzını kontrol eden annesinden de bulaşmış olabileceği, sanık ...'nin olay öncesi ve sonrasında ile yaptığı telefon görüşmeleri ile olay anındaki soğukkanlı tavırlarının suça iştirak ettiğini ispat için yeterli olmadığı, sanık ...'nin inceleme dışı sanığa babası tarafından cinsel tacize uğradığını anlatmasının ise maktulü öldürmesi için azmettirme veya teşvik olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü öldürme eyleminin bilinçli taksirle öldürme suçunu mu yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay yerinden hızla uzaklaşmak isterken aracının kontrolünü kaybederek maktulün ölümüne sebebiyet vermesi, öngörülen neticenin istenmemesine rağmen meydana gelmesi ve sanığın bu neticeyi kabullenmediğinin anlaşılması gözetilerek, eylemin bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüse ve diğer mağdurlara yönelik silahla tehdit suçuna iştirak edip etmedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurların birbiriyle örtüşen ve tutarlı beyanları, bu beyanları destekleyen tanık anlatımları, doktor raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanıkların eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüse yardım ve silahla tehdit suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurlara yönelik eylemlerinin kasten öldürme suçuna teşebbüs mü yoksa kasten yaralama suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdur ...'a yönelik eyleminde kullandığı bıçağın öldürmeye elverişli olması, yaralanmaların niteliği ve sayısı ile olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışları birlikte değerlendirildiğinde kastının öldürmeye yönelik olduğu, mağdur ...'e yönelik eyleminde ise, yara sayısının tek oluşu, yaşamsal bölgenin hedef alınmadığı ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi nazara alınarak kastının yaralamaya yönelik olduğu gözetilerek, birinci uyuşmazlıkta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş, ikinci uyuşmazlıkta ise kabul edilerek yerel mahkeme kararının bir kısmı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.