Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Organik Bağ”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin, davacının başka bir şirkette geçen çalışmalarından kaynaklı alacaklarından, şirketler arasında organik bağ olduğu iddiasıyla sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davalı şirketlerin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketler arasında organik bağ bulunmasının tek başına, davacının çalıştığı şirket dışında diğer şirketlerin de işçilik alacaklarından sorumlu tutulması için yeterli olmadığı, ayrıca somut olayda davalı şirketler ile davacının çalıştığı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi, işyeri devri veya birlikte istihdam gibi bir durumun da bulunmadığı gözetilerek, davalı şirketler aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin (Torunlar GYO), işçilik alacakları davasında pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Torunlar GYO ile alt işverenin arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, sadece organik bağın varlığının ise işçilik alacaklarından sorumluluk doğurmayacağı, ayrıca tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli olmadığı gözetilerek, Torunlar GYO yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir derneğin, aynı kişilerce kurulan ve yönetilen bir vakıfta çalışan işçilerin işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında oluşan içtihat uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dernek ile vakıf arasında organik bağ bulunsa dahi, işyeri devri, iş sözleşmesi devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam gibi hukuki durumların söz konusu olmadığı ve davacı işçilerde alacakların dernek tarafından ödeneceği yönünde bir güven oluşmadığı değerlendirilerek, derneğin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığına dair verilen bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirket ile organik bağı bulunduğu iddia edilen dava dışı şirketteki çalışmasından kaynaklanan işçilik alacakları davasında, davalı şirketin husumetten sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı şirketin ticari sicil kayıtları ve işyeri kayıtları gibi delillerin toplanmadan eksik inceleme yapıldığı, şirketler arasında organik bağ bulunsa dahi davalı şirketin sorumluluğuna gidilebilmesi için işyeri devri, iş sözleşmesi devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam gibi olguların da değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı şirketler arasında organik bağ olduğu iddiasıyla, çalışmadığı bir vakfın da işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunmasının, işçinin çalışmadığı tüzel kişinin de işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu tutulması için yeterli olmadığı, davalı vakıf ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığı, işyeri devri, sözleşme devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam gibi davalı vakfın da birlikte sorumlu tutulmasını gerektirecek bir hukuki ilişkinin varlığının ispatlanamadığı gözetilerek, davalı vakfın davacının diğer davalı şirketlerdeki çalışmalarından sorumlu tutulamayacağına ve bu husus gözetilmeden verilen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirket ile organik bağı bulunduğu iddia edilen yabancı bir şirketteki çalışmasından kaynaklanan işçilik alacakları için davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, davalı şirket ile yabancı şirket arasında organik bağ olduğunu ve bu nedenle davalı şirketin de işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de, sadece organik bağın varlığının tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve davalı şirkete husumet yöneltilmesi için yeterli olmadığı, davacının davalı şirketin hâkim ortaklığını ispatlayamadığı ve davaya konu sözleşmeyi ibraz etmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı şirketin hâkim ortağı olduğu iddia edilen davalı şirketten, işçilik alacaklarını talep edebilmesi için aralarında organik bağ bulunduğunun kabul edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından, davalı şirket ile çalıştığı şirket arasında organik bağ bulunduğuna dair yeterli ve kesin delil sunulamadığı, sadece ortaklarının aynı kişiler olması ve aynı sektörde faaliyet göstermelerinin organik bağın varlığı için yeterli olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davalı şirket hakkında husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı şirketlerden birinin hissedarı olan başka bir şirkete karşı da işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunsa da, birlikte istihdam veya asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi sorumluluk doğuracak bir hukuki ilişkinin ispatlanamaması ve davacının çalıştığı dönemlerdeki diğer şirketlerin asıl işveren konumunda olması gözetilerek, davalı şirketlerden birinin, davacının diğer şirket nezdindeki çalışmalarından sorumlu tutulamayacağına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, dava dışı şirkette geçen çalışmasından davalı şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının talep konusu işçilik hak ve alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, dava konusu işçilik alacaklarından sorumlu tutulması için gerekli hukuki dayanakların ve gerekçenin yetersizliği ile şirketler arasında organik bağ bulunmasının tek başına sorumluluk için yeterli olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, yurt dışında farklı bir şirkette geçen çalışması nedeniyle açtığı işçilik alacakları davasında, davalı şirketin organik bağ nedeniyle sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında salt ortaklık ilişkisi bulunması ve birlikte işverenlik, işyeri devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişkinin de iddia ve ispat edilmemiş olması nedeniyle, davalı şirketin davacının dava dışı şirketteki çalışmalarından sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının yurt dışında farklı bir şirket bünyesinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı ve uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışındaki iş ve işe alım süreçlerindeki rolü, internet sitesinde ilgili projeye yer vermesi ve işçilere yapılan avans ödemelerinde isminin geçmesi gibi hususlar nedeniyle davacı nezdinde birlikte işverenlik algısı yarattığı, dolayısıyla külfet teorisine göre davalı şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu ve davacı ile yabancı şirket arasında yabancı dilde akdedilen iş sözleşmesinin hukuk seçimine ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı, davacının yabancı dil bildiğinin ispatlanamaması ve daha sıkı ilişkili hukukun da Türk Hukuku olmadığı anlaşıldığından, davacının fiilen çalıştığı işyeri hukuku olan Özbekistan hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağı bulunup bulunmadığı ve buradan hareketle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağının bulunmadığı, bu nedenle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu ve davacının talebi halinde 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.