Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ortaklığın Tarafları”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında adi ortaklığın sona ermesiyle davacıya düşen kâr payının tespiti için, tasfiye prosedürünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın sona ermesiyle tasfiye aşamasına girilmesi gerektiği, tasfiyenin Türk Borçlar Kanunu'nun 642. ve devamı maddelerine göre yapılması gerektiği, mahkemece davalı tarafın ödeme iddialarının incelenmeden hüküm kurulduğu ve Özel Daire bozma kararında yer alan bir ifadenin maddi hataya dayandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile alacak, tazminat ve cezai şart taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususlara uygun karar verdiği, hükme esas alınan tasfiye raporunun dosya kapsamına uygun olduğu ve yabancı para alacağına ilişkin vekalet ücretinin tespitinde hüküm altına alınan veya reddedilen yabancı paranın dava tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının dikkate alınması gerektiği gözetilerek, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkin kısım düzeltilmek suretiyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin fiilen uygulanıp uygulanmadığı ve buna bağlı olarak tasfiye işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davacı tarafından teklif edilen ve davalı tarafından eda edilen yeminin kesin delil olarak kabul edilmesi hatalı olup, ispat yükü davacıya yüklenmemesi, ayrıca yemin metni ve usulüne ilişkin hükümlere aykırılık ve adi ortaklığın tasfiyesi işlemlerinin TBK hükümlerine göre yapılmaması hususları gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın tasfiyesi davasında, mahkemece tasfiye sürecinin usul ve yasaya uygun yürütülüp yürütülmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, ortaklığın fesih tarihi, davacı tarafından yapılan giderlerin niteliği ve ortaklığın tasfiyesine ilişkin yasal hükümler gözetilerek, yerel mahkemenin tasfiye işlemlerini usul ve yasaya uygun şekilde yürütmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kardeşler arasında hayvancılık faaliyetleri sebebiyle adi ortaklığın bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak tasfiye işlemlerinin nasıl yürütüleceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasında hayvancılık ortaklığına dair tanık beyanlarını değerlendirmede isabetsiz davrandığı, tanık beyanları ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğü taşınmazın müşterek mülkiyeti dikkate alındığında adi ortaklığın varlığının kabulü gerektiği, bu durumda 6098 sayılı TBK hükümlerine göre tasfiye işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı ile arasında imzalanan iş ortaklığı sözleşmesinin davalı tarafından haksız yere feshedildiğini iddia ederek, ortaklığın eski hale getirilmesini veya tasfiyesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Ortaklık sözleşmesinde öngörülen fesih şartlarının gerçekleştiği ve davalı tarafından ortaklığın haklı nedenle feshedildiği, ancak mahkemenin tasfiye hükümlerini uygulaması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığı, dava konusu çekin ortaklığın tasfiyesi için verilip verilmediği ve davacının çek bedelini talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisinin varlığı tanık beyanları ile kanıtlandığı, davacının çek bedelini talep etmesinin ortaklığın feshini ve tasfiyesini de kapsadığı, bu nedenle mahkemenin TBK’nın 642. ve devamı maddelerine göre tasfiye işlemlerini yaparak sonuca uygun bir karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi ortaklık tarafından açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, adi ortaklardan birinin bilgisi dışında açılan davaya sonradan muvafakat etmesinin dava şartlarını ve taraf ehliyetini etkileyip etkilemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı ve adi ortaklık davalarında bütün ortakların birlikte hareket etmesi gerektiği, taraf ehliyetinin dava şartı olduğu ve davaya sonradan muvafakatin bu eksikliği gideremeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin, taraflarca anlaşılarak feshedildiğinin tespiti davasında davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında imzalanmış ve geçerli olan 10.06.2018 tarihli adi ortaklığın tasfiyesi sözleşmesinin, adi ortaklık ilişkisinin varlığı veya yokluğu ve devam edip etmediği hususunda ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayacağı ve davacının bu hususu, açılacak bir eda davasında savunma olarak ileri sürebileceği değerlendirilerek davacının hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın borcu nedeniyle başlatılan takipte, ortaklığın üçüncü kişilerdeki alacağının haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamasına rağmen, ticari faaliyette bulunması ve borçlarının olması nedeniyle, ortaklığın yaptığı işlerden kaynaklanan hak edişlerin, ortaklığın borcundan dolayı haczedilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesi gözetildiğinde davacının davalıya devredilecek ortaklık payının bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak taraflar arasında akdedilen adi ortaklık pay devir sözleşmesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Diğer ortağın pay devrine örtülü muvafakat etmiş olması, sonradan muvafakat etmediğini bildirmesinin çelişkili davranış yasağına aykırılığı ve adi ortaklığın feshinin ancak mahkeme kararıyla mümkün olması hususları değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay’a gönderilmek üzere onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın borcu nedeniyle başlatılan icra takibinde, ortaklığın üçüncü kişilerdeki alacağının haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamasına rağmen, ortaklığın ticari faaliyetleri sonucu oluşan borçların ortaklığa ait olduğu ve bu borçlar nedeniyle ortaklığın üçüncü kişilerdeki alacağının haczedilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.