Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ortaklık İlişkisi”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi mi yoksa ticari ortaklık ilişkisi mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, taraflar arasında iş ilişkisi değil ticari ortaklık ilişkisi bulunduğu kanaatine varıldığı ve davaya bakmakla ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı ve istinaf mahkemesinin bu kararı onaması doğru bulunmuş ve temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan protokol ve sözleşmelerdeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde adi ortaklık ilişkisi kurulup kurulmadığı, kuruldu ise adi ortaklığın feshine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Protokol, ön sözleşme ve dağıtım sözleşmesinde yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, tarafları yatırımcı, dağıtıcı ve patent sahiplerinden oluşan sözleşme ilişkisinde tarafların adi ortaklık kurma amacında olmadıkları, üretim, pazarlama ve dağıtım işlerine dair ayrı ayrı sözleşmeler imzalamak yerine tek bir sözleşme ilişkisi kurmayı tercih ettikleri, özellikle sözleşmelerde kazanç paylaşımına dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı, gerek ön sözleşmede gerekse dağıtım ve hizmet sözleşmesinde, sözleşmenin hiçbir hükmünün bir teşekkül veya ortaklık kurulması amacını taşımadığının açıkça belirtildiği gözetilerek taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulmadığı kabul edildiğinden, İlk Derece Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığı, dava konusu çekin ortaklığın tasfiyesi için verilip verilmediği ve davacının çek bedelini talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisinin varlığı tanık beyanları ile kanıtlandığı, davacının çek bedelini talep etmesinin ortaklığın feshini ve tasfiyesini de kapsadığı, bu nedenle mahkemenin TBK’nın 642. ve devamı maddelerine göre tasfiye işlemlerini yaparak sonuca uygun bir karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi yürürlüğe girdikten sonra, aynı kanun kapsamındaki bir şirket aleyhine daha önce yabancı mahkemede verilen ve alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddedilen kararın tanınmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi ile davacı şirkete para veren kişilerin pay sahibi sayılacağı ve bu kişilerin şirkete karşı açtığı tazminat davalarında karar verilmesine yer olmadığı hüküm altına alındığından, yabancı mahkeme kararının tanınmasının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirkete yatırılan paranın ortaklık ilişkisi kurulmadan verildiği iddiasıyla, geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ve paranın iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtildiği üzere zamanaşımına uğramış olması gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirkete yatırılan paranın ortaklık ilişkisi kurulmaksızın alındığı iddiasıyla, geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve yatırılan paranın iadesi talep edilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece uyulan bozma kararına ve dosyadaki delillerin takdirine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirkete ortaklık ilişkisi kurulması amacıyla verilen paranın, geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulamaması nedeniyle iadesi talep edilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair Yargıtay'ın önceki bozma kararına uyularak verilen İlk Derece Mahkemesi kararında hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı ve davalının kötü niyet iddiasının kararı bozmak için yeterli olmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ile arasındaki adi ortaklık ilişkisi çerçevesinde ciro edilen çek bedellerinin ödenmesi için gönderdiği paranın bu amaçla kullanılmaması nedeniyle çek bedellerini tekrar ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, davalıların sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasında aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ortaklık alacakları değil, şahsi alacağı için dava açtığı ve bu alacağın da ortaklık ilişkisi içinde doğduğu gözetilerek, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete verilen paranın ortaklık ilişkisi kurulmaksızın alındığı iddiasıyla, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve paranın iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı ve davacının alacak talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesinin kurulup kurulmadığının tespiti davasında, davacının sunduğu dergi, mecmua ve fotoğrafların delil başlangıcı olarak kabul edilip edilemeyeceği ve buradan hareketle tanık deliline dayanılıp dayanılamayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın varlığını iddia eden davacının, ispat yükü kendisine düştüğü halde, sunduğu dergi, mecmua ve fotoğrafların davalıdan kaynaklanmadığı ve davalının tanık dinlenmesine muvafakat etmediği anlaşıldığından, tanık deliline ve delil başlangıcına dayalı direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, davalı şirkete yatırdıkları paraların ortaklık ilişkisi kurulmadan verildiğini iddia ederek, geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ve paranın iadesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın zamanaşımı nedeniyle daha önce reddedilmiş olması ve karar düzeltme talebinde HUMK m. 440'da sayılan hallerin bulunmaması gözetilerek karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulup kurulmadığı ve davacının davalı şirkete verdiği paranın iadesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı şirkete verdiği paranın ortaklık ilişkisi kurulmadığından iadesi gerektiği ve davanın da zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.