Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Oy Çokluğu”
- Uyuşmazlık: Yargıtay 1. Ceza Dairesinin verdiği kararda oy birliği/oy çokluğu ile ilgili maddi hata yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararında, bazı hükümler için oy birliğiyle karar verildiği halde oy çokluğu, bazı hükümler için de oy çokluğu ile karar verildiği halde oy birliği ifadesi yer aldığından maddi hata yapıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının maddi hatanın düzeltilmesi talebi kabul edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu mu, yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görevde yükselme duyuru listesini gerçeğe aykırı düzenleyerek bazı kadroları gizlemesinin ve eksik listeyi ilan etmesinin yanı sıra, usulüne uygun ve eksiksiz ilan etmiş gibi sahte bir listeyi de üst makamlara göndermesinin, görevi kötüye kullanma suçuna göre asli norm niteliğindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketle danışmanlık sözleşmesi imzalayan davacının, sözleşme kapsamında görevlendirdiği avukatların vekalet ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı ve sözleşmenin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile davacı danışman arasında imzalanan sözleşme ve buna bağlı olarak davacı avukatlarla kurulan vekalet ilişkilerinin Avukatlık Kanunu'nun 35/1 ve 48. maddelerine aykırı olarak geçersiz olduğu, bu nedenle davacı avukatların ücret taleplerinin mümkün olmadığı ve bozma kararına uyulması gerektiği gözetilerek, asıl ve birleşen davaların reddine, ihtiyati tedbirin kaldırılması istemiyle açılan birleşen davanın ise daha önce kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlu tarafından takibe dayanak çekteki imzanın kendisine ait olmadığı itiraz edilmesi üzerine, çelişkili bilirkişi raporları mevcutken ve alacaklı yeni bir bilirkişi incelemesi talep etmezken, mahkemenin yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıp yaptırmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporunun kesin kanaat içermemesi ve diğer bilirkişi raporlarıyla çelişki oluşturması nedeniyle, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 16. maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin genişletilmiş uzmanlar heyetince inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, çeşitli kişilere gönderdiği mektuplarla kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, iftira ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı mektupları yazıp gönderdiği sabit olsa da, hakaret ve iftira suçlarının unsurlarının oluşmadığı, diğer mektupların sanık tarafından gönderildiğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan katılanların ve zarar görenin şikayetçi olma haklarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika yönetim kurulunun İstanbul Marmara ve Bursa şubelerinin açılmasına ilişkin kararlarının hukuka uygunluğu ve daha önce iptal edilen şube kapatma kararına ilişkin yargı kararını etkisiz kılıp kılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika yönetim kurulunun şube açma kararlarının, genel kurul yetkisi dahilinde alındığı ve iptaline dair bir dava açılmadığı gözetilerek, bu kararların iptali isteminin reddine, ancak şubelerin faaliyet alanlarının belirlenmesinin önceki yargı kararını etkisiz kılmayacak şekilde yapılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ve suça sürüklenen çocuğun, mağdurede bulunan zekâ geriliğini bilip bilmedikleri ve eylemlerinin nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdure ile sanığın uzun süreli arkadaşlıkları, sık iletişimleri ve sanığın mağdureye yönelik davranışları değerlendirilerek, sanığın mağduredeki zekâ geriliğini bildiği, bu nedenle TCK 30. maddesindeki hata hükümlerinden faydalanamayacağı ve mahkumiyet kararının onanması gerektiğine, ancak suça sürüklenen çocuk ile mağdure arasında bu derecede yakın ilişki bulunmadığı ve suça sürüklenen çocuğun mağduredeki zekâ geriliğini bildiğine dair yeterli delil olmadığı gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında TCK 30. maddesinin uygulanması gerektiğine ve bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin iştirak halinde kasten öldürme mi, olası kastla öldürme mi, yoksa öldürmeye yardım mı teşkil ettiği ve diğer sanıkların eylemlerinin niteliğinin ne olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların olay öncesinde maktulü öldürme konusunda kesin bir anlaşmaya varmadıkları, ancak eylemleri sırasında ölümün gerçekleşebileceğini öngörüp kabullendikleri, sanık ...'ın doğrudan kastla öldürme eylemini gerçekleştirdiği, sanık ...'ın bu eyleme müşterek fail olarak katıldığı, sanık ...'nın ise azmettirmede sınırın aşılması suretiyle neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamadan sorumlu olduğu, sanık ...'ın suça yardım ettiği, sanık ...'ın ise beraat etmesi gerektiği, sanıklar ... ve ...'in de eylemlerine işlevsel katkıları olmadığından beraat etmeleri gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlu tarafından imzaya itiraz edilmesi üzerine düzenlenen çelişkili bilirkişi raporlarından hangisinin hükme esas alınacağı ve imzaya itirazın reddedilip reddedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı ve Adli Tıp Kurumu raporlarında imzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilemezken, diğer bir bilirkişi raporunda imzanın borçluya ait olduğu belirtilmesi nedeniyle raporlar arasında çelişki bulunduğu, bu çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin en az yedi uzmanının katılımıyla oluşacak genişletilmiş uzmanlar heyetince inceleme yapılıp kesin olarak karara bağlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ceza infaz kurumuna soktuğu uyuşturucu maddenin miktarı ve eylemin niteliği gözetilerek hangi suçtan ve ne miktarda ceza ile cezalandırılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen uyuşturucu maddenin az miktarda olması ve ticarete yönelik emare bulunmaması nedeniyle uyuşturucu ticareti suçundan beraatine, ancak maddenin ceza infaz kurumuna sokulması fiilinin TCK'nın 297/1. maddesinde düzenlenen “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma” suçunu oluşturduğu, ancak yerel mahkemece temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılmasına dair gerekçenin yetersiz olması gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklık sözleşmesinde ortaklığın temsili hususunda çıkan anlaşmazlık nedeniyle davalı İdareye yapılan başvuruların müşterek imza ile yapılmasına dair işlemin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklıkta tüzel kişilik bulunmaması ve aktif/pasif taraf ehliyetinin tüm ortaklara ait olması sebebiyle davada mecburi dava arkadaşlığının gözetilmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı temlik işleminin muvazaalı olup olmadığı ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların miras bırakanının yaptığı temlik işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil talep etseler de, davacı mirasçının daha önce davalılardan birini ibra ettiğini gösteren protokolün varlığı ve davacının da benzer muvazaalı işlemlere taraf olması sebebiyle dürüstlük kuralına aykırı davranışı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.