Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim İntikali”
- Uyuşmazlık: Davacının ürettiği ürünü özel kuruluşa teslim etmesi karşılığında alıcı tarafından kesilen Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve intikal etmemişse sorumluluğun davacıya yüklenip yüklenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca ürün bedellerinden tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur primlerinin Kurum hesabına intikalinin sigortalılık tescili için gerekli olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu döneme ilişkin kesintilerin Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması gerektiği ve intikal etmiş ise davacının tevkifatları takip eden aybaşından sigortalı olduğunun kabulüne, intikal etmemiş ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından reddedilen tarım sigortalılığı tespit davasında, özel şirket tarafından yapılan prim kesintilerinin SGK'ya intikal ettirilmemiş olmasının tescile engel teşkil edip etmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara teslim edilen ürün bedellerinden tevkifat yoluyla yapılan prim kesintilerinin SGK'ya intikal edip etmemesinin sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve Ketaş Firması tarafından düzenlenen listede prim kesintilerinin yapıldığının anlaşıldığı gözetilerek, prim kesintisinin SGK'ya intikal etmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurumca, dava dışı gerçek kişi tarafından ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla davacı adına kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmediği ve ürün teslimine ilişkin müstahsil makbuzunun tahrifat yapıldığından bahisle geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, müstahsil makbuzundaki tahrifat iddiasının ve prim kesintisinin Kuruma intikal edip etmediğinin değerlendirilmesi gerektiği hususunda direnme kararı verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara yapılan ürün teslimlerinde sigortalılık hak ve mükellefiyetinin başlangıcı için tevkifatın Kurum hesabına intikal etmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu müstahsil makbuzunun geçerli kabul edilerek prim kesintisinin Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması, intikal ettiğinin tespiti halinde davacının sigortalı olduğunun kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel kuruluşlara ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmediği durumlarda, sigortalılık tescili ve geçmişe yönelik Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara yapılan ürün teslimlerinde, tevkifat yoluyla kesilen primlerin Kurum hesabına intikal etmemiş olması, sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve bu durumun tescile engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ürettiği ürünü özel kuruluşlara teslim etmesi nedeniyle davacı adına tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve intikal ettirilmemiş ise sorumluluğun davacıya yüklenip yüklenemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim ödeme şeklinin 2926 sayılı Kanunun 36. maddesine uygun olarak yapıldığı, tevkifat yoluyla kesilen primlerin Kuruma intikalinin takibinin Kurumun görevi olduğu, davacının elinde Maliye Bakanlığı mührü bulunan müstahsil makbuzlarının olması ve herhangi bir sahtecilik iddiasının da bulunmaması nedeniyle geçerli bir prim kesintisinin bulunduğu ve davacıya sigortalılık hakkı kazandırdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı miras bırakanın özel bir şirkete yaptığı süt teslimatları karşılığında düzenlenen müstahsil makbuzlarında tevkifat yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hesabına intikal etmediği tespit edilmiş olup, bu primlerin SGK’ya intikal etmemiş olması, miras bırakanın sigortalılık tesciline ve geçmişe dönük Tarım Bağ-Kur sigortalılığı süresinin tespitine engel teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara teslim edilen ürün bedellerinden tevkifat yoluyla yapılan prim kesintisinin SGK'ya intikal edip etmemesinin sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve tevkifatın SGK'ya intikal etmemesinin tescile engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının özel kuruluşlara yaptığı ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin tespiti ve bunun sigortalılık tesisi için gerekliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigortalılığının tespiti için, tarımsal ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen primlerin Kurum hesabına intikal ettiğinin tespit edilmesi gerektiği, mahkemece bu hususun yeterince araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, ürün bedellerinden tevkifat yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin tespiti ve bu primlerin sigortalılık başlangıcı sayılıp sayılamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun uyarınca, tevkifat yoluyla kesilen primlerin sigortalılık başlangıcı sayılabilmesi için Kurum hesabına intikal etmiş olması gerektiği, davacının yaşı itibariyle resen tescil imkanından da yararlanamayacağı, dolayısıyla tevkifatın Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı adına ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur priminin Kurum hesabına geçip geçmediğinin tespiti ve davacının sigortalılık statüsünün belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Ürün tesliminin özel kuruluşlara yapılması halinde, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlangıcı için tevkifatın Kurum hesabına intikal etmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, davacı adına kesilen primlerin Kurum hesabına geçip geçmediğinin araştırılması gerektiği ve geçmediği takdirde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.07.1993 ile 31.03.2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebiyle açtığı davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'na taşınan uyuşmazlık, davacı adına 1993 yılı ürün tesliminden tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin kuruma intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tescil talebinde bulunmadığı, prim tevkifatı yapılmadığı, iradi prim ödemesinin de bulunmadığı, 2926 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan tescilde esas alınacak kayıtlardan hiçbirisinin bulunmadığı, iddia edilen prim kesintisinin kuruma intikal etmediğinin anlaşıldığı ve bu hususun yeniden araştırılmasına gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti davasında, davacının ürün bedelinden yapılan prim kesintisinin Kuruma intikal edip etmediği ve bu kesintilerin davacıya ait olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile aynı isim ve soy isimde olan başka bir kişinin aynı köyde ikamet edip etmediği ve prim kesintisinin davacıya ait olup olmadığının nüfus kayıtları ve tanık beyanlarıyla araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.