Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim Borçları”
- Uyuşmazlık: İflas ertelenmesi kararı verilen şirketin yönetim kurulu başkanının, iflas ertelenmesi nedeniyle şirketin ödeyemediği prim borçlarından dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas ertelenmesi kararının, şirketin borçlarını ödeme imkanını ortadan kaldırdığı ve bu durumun 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesindeki "haklı sebep" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla yönetim kurulu başkanının iflas ertelenmesi süresince tahakkuk eden prim borçlarından sorumlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anonim şirketin prim borcundan dolayı yönetim kurulu üyesi hakkında yapılan icra takibinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetim kurulu üyesinin, genel kurulda yönetim kurulu üyeliğine seçildiği tarihten önceki dönemde şirketi temsil ve ilzam yetkisine sahip olması nedeniyle şirketin prim borçlarından sorumlu olduğu, ancak sonrasında şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmaması nedeniyle bu tarihten sonraki dönemdeki prim borçlarından sorumlu tutulamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin mali işler müdürü olan davacının, şirketten alacaklı olan Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı, şirketin prim borçlarından dolayı, 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesinin 20. fıkrası kapsamında üst düzey yönetici sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirketin 200.000 TL’ye kadar olan her türlü iş ve işleminde C grubu yetkilisiyle birlikte imza yetkisine sahip mali işler müdürü olarak görev yapması ve bu sıfatla şirketi temsil ve ilzama yetkili olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 88/20. maddesi kapsamında üst düzey yönetici sayılacağı ve prim borçlarından sorumlu tutulacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anonim şirketin yönetim kurulu üyeliği sona eren davacının, şirketin daha sonraki dönemlere ait prim borçlarından şirket ortağı sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anonim şirket ortaklarının, 506 ve 5510 sayılı Kanunlarda ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da öngörülen düzenlemelerde aksi belirtilmediği, şirketin prim borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun tahakkuk ettiği dönemde davacının dernekte temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı ve yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği gözetilerek, davacıya ait olmayan döneme ilişkin sigorta prim borcundan sorumlu tutulamayacağına ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin alacağın tahakkuk ettiği tarihte yürürlükte olan mevzuata göre belirlenmesi, yönetim kurulu üyesinin derneği temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı dönemdeki prim borçlarından sorumlu tutulamayacağı ve davacının, prim borcunun tahakkuk ettiği tarihte yönetim kurulu üyeliğinin sona ermiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı Kurumdan emekli aylığına konulan haczin kaldırılması, Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve haksız kesilen aylıklarının iadesi istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirket müdürlüğü sıfatıyla sorumlu olduğu şirketin prim borçlarından dolayı emekli aylığına haciz konulması üzerine açtığı davada, istifasının kamuya tescil tarihine kadar olan dönemden sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dernek yönetim kurulu üyesinin derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için, borcun tahakkuk ettiği dönemde dernek adına temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği ve bu hususun araştırılmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, borcun tahakkuk ettiği dönemde dernekte temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı, yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği ve bu durumun "haklı bir neden" oluşturduğu gözetilerek, davacının derneğin sigorta primlerinden müteselsilen sorumlu olmadığına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dernek yönetiminde temsil ve ilzam yetkisini kapsayacak şekilde aktif görev alan yönetim kurulu üyelerinin derneğin prim borcundan sorumlu tutulabileceği, davacının ise borcun tahakkuk ettiği dönemde bu yetkiye sahip olup olmadığının tespiti gerekliliği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, davacı aleyhine başlattığı icra takibinde yer alan 2005/12 dönemine ait prim borçlarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarını reddederek bozma kapsamı dışında bıraktığı hususların kesinleşmesi ve usulî kazanılmış hak doğması nedeniyle, davalı Kurum'un direnme kararını temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.