Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim Hesabı”
- Uyuşmazlık: Doğum tarihi 26.06.1971 olan davacının, 01.08.1986 tarihindeki bir günlük çalışmasının tespiti talebinde hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 18 yaşından küçükken sigortalı çalışmaya başlayan davacının, 18 yaşını doldurduktan sonraki çalışmaları mevcut olsa da, 18 yaşından önceki çalışmalarının prim gün sayısına dahil edileceği ve yaşlılık aylığı hesabında etkili olacağı gözetilerek, sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı işçiye ödenmesi gereken prim alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dairenin önceki bozma ilamında belirtilen “davacının prim alacağına hak kazanabilmesi için projenin tamamlanmasının yanı sıra, projenin satış, kiralama veya devrinden gerçek kâr elde edilmesi gerektiği” hükmüne aykırı olarak, henüz satışı gerçekleşmemiş bağımsız bölümlerin kâr hesabına dahil edilerek prim alacağının hesaplanması ve hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ürettiği ürünü özel kuruluşa teslim etmesi karşılığında alıcı tarafından kesilen Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve intikal etmemişse sorumluluğun davacıya yüklenip yüklenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca ürün bedellerinden tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur primlerinin Kurum hesabına intikalinin sigortalılık tescili için gerekli olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu döneme ilişkin kesintilerin Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması gerektiği ve intikal etmiş ise davacının tevkifatları takip eden aybaşından sigortalı olduğunun kabulüne, intikal etmemiş ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Doğum tarihi 16.05.1970 olan davacının, 18 yaşından küçükken çalışmaya başladığı dönemdeki sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 18 yaş altı çalışmaya başlayanların sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu tarih olarak kabul edilmekle birlikte, 18 yaşından önce ödenen primlerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği ve bu primlerin hem yaşlılık aylığı bağlanmasında hem de hesabında etkili olacağı gözetilerek davacının hukuki yararının olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurumca, dava dışı gerçek kişi tarafından ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla davacı adına kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmediği ve ürün teslimine ilişkin müstahsil makbuzunun tahrifat yapıldığından bahisle geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, müstahsil makbuzundaki tahrifat iddiasının ve prim kesintisinin Kuruma intikal edip etmediğinin değerlendirilmesi gerektiği hususunda direnme kararı verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara yapılan ürün teslimlerinde sigortalılık hak ve mükellefiyetinin başlangıcı için tevkifatın Kurum hesabına intikal etmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu müstahsil makbuzunun geçerli kabul edilerek prim kesintisinin Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması, intikal ettiğinin tespiti halinde davacının sigortalı olduğunun kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı adına ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur priminin Kurum hesabına geçip geçmediğinin tespiti ve davacının sigortalılık statüsünün belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Ürün tesliminin özel kuruluşlara yapılması halinde, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlangıcı için tevkifatın Kurum hesabına intikal etmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, davacı adına kesilen primlerin Kurum hesabına geçip geçmediğinin araştırılması gerektiği ve geçmediği takdirde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçiye ödediği primlerde yaptığı değişikliğin geçerliliği ve davacının prim, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının prim alacağının hesabı için işverenin kayıtlarına ulaşamaması nedeniyle işçiye son bir yıl içinde ödenen prim miktarının ortalamasını esas alarak hesaplama yapmasının ve diğer alacak taleplerini ise reddetmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçiye ödediği prim oranlarını düşürmesi nedeniyle açılan işçilik alacakları davasında, primlerin miktarının belirlenmesi ve davacının işe giriş tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak prim alacağının hesabı ve davacının işe giriş tarihi konusunda yaptığı tespitlerde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçiye ödediği primlerde yaptığı değişikliğin geçerliliği ve davacının prim, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, işçinin prim alacağının hesabı için işveren kayıtlarının bulunmamasından işçiyi sorumlu tutmayarak, son bir yıl içinde ödenen primlerin ortalamasına göre alacağı hesaplaması ve davacının işe giriş tarihini belirlemesi usul ve yasaya uygun bulunarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçiye ödediği primlerin miktarını düşürmesi nedeniyle davacı tarafından açılan ücret, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tespiti davasında, işçinin prim alacağının ispatı ve hesaplanması ile işe giriş tarihinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, prim alacağının hesabı için gerekli kayıtların bulunmamasının işçinin kusuru olmadığını kabul ederek, son bir yıl içinde ödenen primlerin ortalamasına göre alacağı hesaplaması ve işe giriş tarihini belirlemesi usul ve yasaya uygun bulunarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçinin ücretine ek olarak ödediği primlerin miktarını düşürmesinin ve davacının işe giriş tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, işçinin prim alacağının hesabı ve işe giriş tarihinin belirlenmesi hususlarında bozmaya uygun hüküm kurduğu ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı belediye tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu'na eksik bildirilen prime esas kazançlarının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının prime esas kazançlarının tespitinde, bordrolarda belirlenen işçilik alacakları ile tüm banka kayıtlarının incelenmesi, davacının sendikaya üye olduğu tarih ve toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığının araştırılması ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca hak kazanılan ücret ve yardımların prime esas kazanç matrahına dahil olup olmadıklarının her bir alacak yönünden belirlenerek, bilirkişi raporu doğrultusunda değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.