Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim Tahsili”
- Uyuşmazlık: Sanığın, sigorta acentesi olarak çalıştığı şirket adına tahsil ettiği primleri şirkete aktarmaması nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın şirket adına tahsil ettiği primlerin akıbeti, borcun mahiyeti, taraflar arasındaki protokolün kapsamı ve sanığın fiillerinin suçun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı hususlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası sonucu tespit edilen prim alacakları için zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin belirlenmesinde, prim alacaklarının ait olduğu tarihte mi yoksa 5510 sayılı Kanun'un 93/2. maddesinde belirtilen tarihte mi yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresi ve başlangıç tarihinin alacağın doğduğu, tahakkuk ettiği (muaccel olduğu) tarihte yürürlükte bulunan kurallara göre belirlenmesi gerektiği, 5510 sayılı Kanun'un 93/2. maddesinin geçmişe etkili uygulanamayacağı ve mahkemenin bu hususta yanılgılı değerlendirme yaptığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası sonucu tahakkuk eden sigorta primlerine ilişkin zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin hangi mevzuata göre belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davası ile tespit edilen hizmetlere ilişkin prim alacaklarının, davanın kesinleşme tarihi itibariyle değil, hizmetin geçtiği, yani alacağın doğduğu ve muaccel olduğu tarihte yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre hesaplanması gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasko sigortası yaptırdığı aracı çalınan davacının, sigorta şirketinin poliçeyi iptal ettiği gerekçesiyle tazminat ödememesine karşı açtığı tazminat davasında, sigorta priminin ödenip ödenmediği ve buna bağlı olarak sigortacının sorumluluğunun doğup doğmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tali acentenin prim tahsil yetkisi olmamasına rağmen prim tahsil edip yetkili acenteye aktardığına dair beyanlar mevcut olup, primin yetkili acenteye ödenip ödenmediğinin tespiti halinde sigortacının sorumluluğunun doğup doğmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinden, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vergi, sicil ve oda kaydı bulunmayan davacının, ilgili döneme ait Bağ-Kur primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından icra yoluyla tahsil edilmiş olması nedeniyle, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geçmişe dönük primleri tahsil ettikten ve uzun süre kullandıktan sonra sigortalılığı iptal etmesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı ve davacının ilgili dönemde zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacıyı isteğe bağlı değil zorunlu sigortalı olarak kabul etmesi gerektiği hususunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin alacağın tahakkuk ettiği tarihte yürürlükte olan mevzuata göre belirlenmesi, yönetim kurulu üyesinin derneği temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığının, ödeme emrine yedi günlük hak düşürücü süre içinde itiraz edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: SGK'nın prim alacağının tahsilini sağlamak amacıyla açtığı tasarrufun iptali davasına hangi mahkemenin bakmaya görevli olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesinin 16. ve 19. fıkraları uyarınca SGK'nın prim alacaklarının tahsilinden doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup usule ilişkin kazanılmış hak oluşturmayacağı ve özel daire bozma kararının mahkemeleri bağlayıcı olduğu gözetilerek, İzmir 12. İş Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun tahakkuk ettiği dönemde davacının dernekte temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı ve yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği gözetilerek, davacıya ait olmayan döneme ilişkin sigorta prim borcundan sorumlu tutulamayacağına ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta priminin ödendiğine dair geçerli bir makbuz bulunup bulunmadığı ve sigortacının sorumluluğunun başlayıp başlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta poliçesinin yetkili acente tarafından düzenlenmesi ve prim tahsilatına ilişkin belgenin varlığı, primin ödendiğini ve sigortacının sorumluluğunun başladığını göstermesi gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin alacağın tahakkuk ettiği tarihte yürürlükte olan mevzuata göre belirlenmesi, yönetim kurulu üyesinin derneği temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı dönemdeki prim borçlarından sorumlu tutulamayacağı ve davacının, prim borcunun tahakkuk ettiği tarihte yönetim kurulu üyeliğinin sona ermiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, borcun tahakkuk ettiği dönemde dernekte temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı, yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği ve bu durumun "haklı bir neden" oluşturduğu gözetilerek, davacının derneğin sigorta primlerinden müteselsilen sorumlu olmadığına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket adına düzenlenen ve davacıya tebliğ edilen ödeme emrine karşı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirketin müdürü ve hissedarı olması, ödeme emrinin davacı adresine gönderilmesi ve Kurum'un davacıdan alacak talep etmesi nedeniyle, davacının hukuki durumunun güncel ve ciddi bir tehlike altında olması ve hukuki durumunun tereddütlü olması gözetilerek, davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik dava açmasında hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.