Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Protokolün Yorumu”
- Uyuşmazlık: Site aidatlarının tahsilatına ilişkin protokolde yer alan "yıllık ortalama" ibaresinin yorumlanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolün tamamı, amacı, uygulama esasları ve aidatların aylık ödendiği gözetilerek "yıllık ortalama" ibaresinin "bir yılda her ay ortalama" olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kefilin, kredi geri ödeme kefalet sözleşmeleri kapsamında, borçlu şirkete kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredilerden kaynaklanan borçlardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kefilin, nakdi kredi için kefalet sözleşmesinde belirtilen miktar kadar sorumluluğu bulunduğu, ödemeyi gerçekleştirdiği için bakiye borçtan sorumlu olmadığı, gayri nakdi kredi için ise, kefalet sözleşmesinin dayanağı olan protokol hükümleri ve dürüstlük kuralı gözetilerek, teminat mektubu şeklindeki kredi kullandırımının kefalet kapsamında olduğu ve davalının sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde araç sayısının eksiltilmesi hususunda ek protokol düzenlenmesi gerektiği hükmünün bulunmasına rağmen kiracı tarafından ek protokol teklif edilmeden araçların iadesi talebinde bulunulmasının sözleşmenin feshi niteliğinde olduğu ve bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle davacı kiraya verenin uğradığı zararın tespiti için yeniden yargılama yapması gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında yapılan protokole dayalı olarak davacının hak kazandığı iddia edilen işçilik alacağının ödenip ödenmeyeceği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, ilk derece mahkemesinin hekimlik sözleşmesindeki “diğer sağlık kuruluşları” ibaresinin yorumlanması ve bilirkişi raporunun değerlendirilmesine ilişkin hükümlerinin dosya kapsamına ve taraflarca tanzim edilen sözleşme ile protokol hükümlerine uygun olduğu gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmazın davacıya bırakılması hükmünün, mülkiyetin devrini mi yoksa intifa hakkı tesisi mi içerdiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolü ve taraf beyanları değerlendirilerek, taşınmazın mülkiyetinin devrine ilişkin açık bir anlaşmanın bulunmadığı, intifa hakkı tesisi ile protokol hükmünün yerine getirilmiş olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar ve dava dışı üçüncü kişi arasında düzenlenen protokolün, üçüncü kişinin borca katılma sözleşmesi mi yoksa bonolardan kaynaklanan borcun üstlenilmesi sözleşmesi mi olduğu ve davalının bonolardan doğan alacaktan sorumlu olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan kayıtların tarafların gerçek iradeleri çerçevesinde yorumlanmasıyla, protokolün üçüncü kişinin borca katılması niteliğinde olduğu ve davalının kambiyo senetlerinden kaynaklanan borcundan kurtulmadığı, sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Takibe konulan bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasında, yerel mahkemenin davalı ile davacı arasında düzenlenen protokol hükmünü yeterli inceleme ve tartışmaya tabi tutup tutmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taraflar arasında düzenlenen protokol hükmünü ve ilgili diğer mahkeme kararını incelemiş ve değerlendirmiş olması gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş ancak davacı vekilinin esas hakkında temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, anlaşmalı boşanma protokolünde vekalet ücreti talep edilmeyeceği hükmü bulunmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin vekalet ücretine hükmedip hükmetmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünde vekalet ücreti talep edilmeyeceğine dair hükmün, tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olmadığı, yalnızca boşanma davasına ilişkin olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenen taşınmazın satış bedeli veya rayiç bedeli üzerinden hesaplanan alacağın miktarı konusunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma protokolünde yer alan taşınmaz satış bedeli alacağının miktarının tespiti ve ödenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde taşınmaz satış bedelinin yarısının davacıya ödeneceği kararlaştırılmış olup, davacının talebinin belirli bir miktar üzerinden olması ve bu miktarı aşan bir karar verilmesinin doğru olmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin talebin belirtilen miktar üzerinden kabulüne ilişkin kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Protokol hükümleri gereğince, taşınmazın tesliminden sonraki dönemde ödenen emlak vergisinin davalı yükleniciden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan "protokolden doğacak her türlü vergi" ibaresinin emlak vergisini kapsamadığı ve davalıya ait tapu devri öncesi dönemde malik sıfatıyla davacının emlak vergisinden sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.