Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rehinli Takip”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali isteminin, daha önce aynı alacak için başlatılan rehinli takip dosyasının durumu nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, önceki takip dosyasının türünün ve mevcut durumunun net olarak tespit edilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, asıl borçlu hakkında iflas ertelenmesi kararı verilmişken, ipotek veren üçüncü kişiye ait taşınmazın satılıp satılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 149. maddesi gereğince asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu ve iflas ertelenmesi kararının bu arkadaşlığın sonucu olarak ipotek veren üçüncü kişiyi de etkileyeceği, İİK 179/b maddesi uyarınca iflas ertelenmesi kararı verildikten sonra rehinli malın satılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rehinli aracın, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte satışı üzerine, tahsil harcının hangi oranda (%11,38 veya %2,27) hesaplanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, rehinli olan aracı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip ederek satması nedeniyle, takip talebi bulunmayan alacaklı konumunda olmadığı ve bu nedenle tahsil harcının %2,27 yerine %11,38 oranında hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine aynı alacak için hem kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla, "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" iki ayrı icra takibi başlatılması üzerine, ipoteğe dayalı takibin iptal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri ile Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararına göre, aynı alacak için rehinli takip ve kambiyo senedine dayalı takip yollarından sadece birinin tercih edilebileceği, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla da olsa aynı anda iki takibin yapılamayacağı ve bu nedenle kambiyo senedine dayalı takip varken sonradan başlatılan ipoteğe dayalı takibin mükerrer olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde rehinli alacaklının sıra cetvelindeki yerinin ve satış bedelinden alacağının tahsil şeklinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Rehinli alacaklının, rehin sözleşmesinde belirlenen limite kadar olan alacağını öncelikli olarak tahsil etme hakkı bulunduğu, satış bedelinden kalan miktarın ise diğer alacaklılar arasında haciz tarihlerine göre değil, şikayetçiye ödenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rehinli takipte, rehin alacaklısının rehin limiti kapsamındaki diğer alacaklarında da sıra cetvelinde önceliği olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ticari nitelikteki taşıt kredisi sözleşmesi uyarınca, şikayetçi bankanın doğmuş ve doğacak tüm alacakları rehin ile teminat altına alındığından, rehin alacaklısının rehin limiti kapsamındaki diğer alacaklarında da önceliği olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato isteminin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz üzerine verilen bozma kararına direnilmesi nedeniyle, konkordato tasdiki için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bir ortağını konkordato talep eden şirketin oluşturduğu adi ortaklıklara oy hakkı tanınmasının, alacaklılar arasında eşitlik ilkesine ve konkordatonun kötü niyetle sakatlanmaması ilkesine aykırı olması, aynı şirketler grubunda bulunan ve alacakları temlik alan şirketin oylamaya katılmasının konkordato şartlarını sakatlaması ve üçüncü kişi tarafından verilen ipotekle teminat altına alınan alacağın adi alacak olarak nisaba dahil edilmesinin yeterli görülmesi, kefilin henüz ödememiş olduğu borç üzerinden nisap tespiti yapılmasının mümkün olmadığı ve bölge adliye mahkemesince nisaba dahil edilecek tutarın belirlenemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, hâkim olarak görev yaptığı sırada, konkordato mühleti talebine ilişkin davada verdiği ihtiyati tedbir kararının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın verdiği ihtiyati tedbir kararının yargılama faaliyeti sırasındaki hukuki bir yorum olarak değerlendirilmesi, Anayasa'nın 138. maddesi uyarınca yargı yetkisi ve takdirinin kullanılması kapsamında kalması, uluslararası belgelerde hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle kötü niyet dışında cezai sorumluluk doğurmayacağına yer verilmesi, sanığın hakkında yapılan reddi hâkim talebi üzerine davadan çekilmesi ve suç kastıyla hareket ettiğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmaması gözetilerek, sanığın görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu ipotek tesis edilen bir taşınmazın, icra takibinde diğer taşınmazlarla birlikte satılmamasının ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu ipotekte, alacaklının tüm taşınmazların satışını talep etmesi ve takibin bu şekilde yürütülmesi gerektiği, somut olayda ise alacaklının toplu rehinli tüm taşınmazlar için takip başlatıp satış talep ettiği, dolayısıyla toplu rehin kurallarına aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile fer'i müdahil şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının hangi işverenin işçisi sayılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile fer'i müdahil şirket arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin konusunun ve kapsamının belirsiz olması, davacının yaptığı işlerin bankanın asıl işi niteliğinde olup teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmemesi ve teftiş raporundaki tespitler nazara alınarak, davalı ile fer'i müdahil arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı ve davacının başlangıçtan itibaren bankanın işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato mühleti içerisinde borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alınıp uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haczin, icra takibinden önce uygulanan ve HUMK'nun 101. ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir tedbir niteliğinde olduğu, İİK'nun 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılamayacağı ve konkordato mühleti içerisinde uygulanmasına engel bir durum olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.