Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resen Gönderme”
- Uyuşmazlık: Fikri haklara tecavüzden kaynaklanan tazminat davasının, davanın açılmasından sonra kurulan ihtisas mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderilmesinden sonra davacının HUMK m. 193'teki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri'nin kuruluşunu düzenleyen yasal değişiklikte, daha önce açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devrine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla davanın açıldığı tarihte görevli mahkemenin yargılamaya devam etmesi gerektiği, asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararı vererek dosyayı Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne göndermesinin HUMK m.193 anlamında bir görevsizlik kararı oluşturduğu ve davacının bu maddedeki 10 günlük süre içinde tahrik dilekçesi verme veya masraf yatırma yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararına karşı kanunda öngörülen iki haftalık temyiz süresi içerisinde temyiz başvurusunda bulunulmadığı gözetilerek, temyiz başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmadığı için asliye hukuk mahkemesinde açılan ve davalılar tarafından iş bölümü itirazında bulunulmayan bir dava devam ederken, yargı çevresinde ticaret mahkemesinin kurulması üzerine asliye hukuk mahkemesince, tarafların talebiyle dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesi üzerine, bu kararın bir devir kararı mı yoksa TTK’nın 5/3. maddesi anlamında bir gönderme kararı mı olduğu ve davacının gönderilen mahkemeye HUMK’nun 193. maddesindeki 10 günlük süre içinde başvurup başvurmaması gerektiği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların iş bölümü itirazında bulunabilecekleri yasal süre içinde böyle bir itirazda bulunmadıkları, ticaret mahkemesinin daha sonra kurulmasının da davalılara bu yönde bir hak vermediği, asliye hukuk mahkemesinin tarafların talebiyle dosyayı ticaret mahkemesine gönderme kararının TTK 5/3 anlamında bir gönderme kararı olmadığı, bu nedenle de davacının HUMK 193/3’te öngörülen 10 günlük süre içinde başvurmak zorunda olmadığı, asliye hukuk mahkemesince verilen kararın kendine özgü bir devir kararı olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sonradan kurulan Denizcilik İhtisas Mahkemesi'nin, kuruluşundan önce açılmış bir davaya, ilk mahkemenin görevsizlik kararı vermesi üzerine bakmasının ve HUMK m.193'teki prosedürün uygulanıp uygulanmayacağının hukuki niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın doğduğu tarihte görevli mahkemenin belli olduğu ve sonradan kurulan ihtisas mahkemesinin kuruluş yasasında, önceden açılmış davalara bakacağına dair bir düzenleme olmadığı, asliye mahkemesince verilen kararın hukuken görevsizlik kararı olarak nitelense de fiilen gönderme kararı niteliğinde olduğu ve bu nedenle HUMK m.193'te öngörülen süreye tabi olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tutanağı düzenlenen bir taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil davasında, görevsizlik kararı verildikten sonra dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmamasının davanın açılmamış sayılmasına yol açıp açmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi gereğince, kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlarla ilgili davalarda görevli mahkemenin dosyayı resen kadastro mahkemesine göndermesi gerektiği, bu nedenle görevsizlik kararı kesinleştikten sonra tarafın ayrıca dosyanın gönderilmesi talebinde bulunmasının gerekmediği gözetilerek, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen ek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları devam eden bir taşınmaz için genel mahkemede açılan tescil davasının, kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine genel mahkemece açılmamış sayılması işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastrosu devam eden taşınmazlar ile ilgili davalarda genel mahkemenin görevinin kadastro tutanağının düzenlendiği tarihte sona ereceği ve dosyanın resen kadastro mahkemesine gönderileceği, bu hususun HMK 20. Maddesine göre özel düzenleme içeren 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde düzenlendiği gözetilerek mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması davasında görevsizlik kararı verildikten sonra, dosyanın mahkemece resen görevli mahkemeye gönderilip gönderilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın görevli mahkemeye gönderilmesi için yasal bir zorunluluk bulunmadığı, davacının iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye başvurmaması üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, davacı vekilinin bir davalı hakkındaki davayı geri alma talebinin, davalının açık rızası olmadan takipsiz bırakılıp bırakılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın geri alınması için davalının açık rızası şart olduğundan ve davalıya yapılan tebligatta geri alma talebine ilişkin bir ihtara yer verilmediğinden, davalının geri almaya açık rızasının olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ceza hakimlerinin yargılama faaliyeti nedeniyle açılan tazminat davasında, 6545 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararın temyiz edilebilir olup olmadığı ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesindeki "gönderme" ifadesinin, HMK hükümleri çerçevesinde görevsizlik kararı ile yapılabileceği ve bu kararın da temyiz edilebilir nitelikte olduğu, ayrıca yargılama faaliyetleri nedeniyle ceza hakimleri hakkında açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin CMK 142. maddesi uyarınca ağır ceza mahkemesi olduğu gözetilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.