Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resen Süre Verme”
- Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilmesi gerekip gerekmediği, kıdem tazminatı hesabına esas alınacak süre ve miktarı, ayrımcılık ve kasa tazminatı, dini bayram ve genel tatil ücreti, eksik ücret, servis ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ispatı ve fazla mesai ücretinin miktarı, hesaplanması ve indirim oranına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda hâkimin davacıya talebini netleştirmesi için resen süre vermesi gerektiği, bu süre verilmeden davanın karara bağlanmasının usule aykırı olduğu ve davacının ek dava hakkı da gözetilerek, davacıya 6100 sayılı HMK'nın 107/2. maddesi uyarınca talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafta iradi değişiklik yapılan bir davada, arabuluculuk dava şartının taraf değişikliği talebinden önce mi yoksa yeni davalıya karşı dava yöneltilmeden önce mi yerine getirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafta iradi değişiklik halinde, yeni davalıya karşı davanın yöneltilmesiyle dava açılmış sayılacağı ve dava şartlarının bu tarihten itibaren aranacağı, ancak somut olayda mahkemenin taraf değişikliği için resen süre vermesi nedeniyle davacının yeni davalıya karşı dava yöneltmeden önce arabuluculuğa başvurmasının yeterli olduğu gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilmesi gerekip gerekmediği, davacının ayrımcılık ve kasa tazminatı, eksik ücret, servis ücreti, asgari geçim indirimi ve fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda hâkimin davacıya talebini netleştirmesi için resen süre vermesi gerektiği ve somut olayda davacıya bu süre verilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ayrıca eksik ücret iddiasının da yeterince incelenmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda hâkimin davacıya talebini kesinleştirmek için iki haftalık süre vermesi gerektiği ve davacı bu süre zarfında talebini kesinleştirmezse davanın mevcut taleple devam etmesi gerektiği hükmü gözetilerek, mahkemenin davacıya süre vermeden karar vermesi usul hatası olarak değerlendirilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesine göre taraf değişikliğinden önce arabuluculuk dava şartının tamamlanıp tamamlanamayacağına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafta iradi taraf değişikliğinin yargılama esnasında yeni açılmış bir dava gibi değerlendirilmesi ve davacının taraf değişikliğinden önce yeni davalıya karşı arabuluculuğa başvurmuş olması gerektiği, aksi halde Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesinde düzenlenen hakka erişim hakkının ihlal edileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fikri haklara tecavüzden kaynaklanan tazminat davasının, davanın açılmasından sonra kurulan ihtisas mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderilmesinden sonra davacının HUMK m. 193'teki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri'nin kuruluşunu düzenleyen yasal değişiklikte, daha önce açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devrine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla davanın açıldığı tarihte görevli mahkemenin yargılamaya devam etmesi gerektiği, asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararı vererek dosyayı Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne göndermesinin HUMK m.193 anlamında bir görevsizlik kararı oluşturduğu ve davacının bu maddedeki 10 günlük süre içinde tahrik dilekçesi verme veya masraf yatırma yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye tüzel kişiliğinin sona ermesiyle köy tüzel kişiliğine geçen taşınmazlar hakkında açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın ve davacı köy tüzel kişiliğinin taraf sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye tüzel kişiliğinin sona ermesiyle malların köye intikal ettiği, davacı köy tüzel kişiliğinin taraf sıfatı bulunduğu ve mahkemenin davacıya eksik harcı tamamlaması için yasal süre vermeden davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktarının belirlenmesinden sonra davacıya talep artırımı için süre verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında alacağın miktarı veya değeri tam olarak belirlenebildiğinde, davacıya talebini kesinleştirme imkanı sağlamak ve hukuki dinlenilme hakkını korumak amacıyla 6100 sayılı HMK'nın 107/2. maddesi uyarınca talep artırımı için süre verilmesi gerektiği gözetilerek, davacıya süre verilmeden karar verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilip verilmeyeceği ve dini bayram ile genel tatil ücreti alacağının ispat edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda hâkimin davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için iki haftalık kesin süre vermesi gerektiği, ayrıca taraf tanıklarının beyanları ile davacının dini bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının ispatlandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, bozma sonrası yapılan yargılamada davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, belirsiz alacak davasında alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda hakimin davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için iki haftalık kesin süre vermesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta bozma sonrası alınan bilirkişi raporu ile alacağın miktarının belirlenmesinin mümkün hale geldiği gözetilerek davacıya talep artırımı için süre verilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açılan fazla mesai ücretine ilişkin davada, bozma kararı sonrası hesaplanan alacak için davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesinin reddinin ardından, davacıya talep artırımı için süre verilip verilmeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında bozma sonrası yapılan yargılama ile alacağın belirli hale gelmesi üzerine, mahkemenin davacıya 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesi uyarınca talep artırımı için süre vermesi gerekirken, bu husus gözetilmeden hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesine uygulanacak hukuk, işçilik alacakları ve belirsiz alacak davasında talep belirleme süresi verilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktarının tam olarak belirlenemediği durumlarda, hakimin tahkikat aşamasının sonunda davacıya talebini kesinleştirmek için iki haftalık süre vermesi gerektiği hükmü gözetilerek, davacıya bu süre verilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.