Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resmi Tasfiye”
- Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile satılan taşınmaz nedeniyle oluşan zararın tazmini isteminde, mirasın reddi halinde terekenin tasfiyesi ve Maliye Hazinesinin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın tüm yasal mirasçılar tarafından reddedilmesi durumunda terekenin resmi tasfiye kapsamına gireceği ve tasfiye sonunda arta kalan değerin mirası reddetmeyen mirasçılar gibi hak sahiplerine verileceği, Maliye Hazinesine herhangi bir değer intikal etmediği sürece sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin Maliye Hazinesini davaya dahil edip sorumlu tutması usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirası reddeden mirasçıların, reddedilen mirasla ilgili davada taraf teşkili yapılmadan aleyhlerine hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi halinde, mirasçıların aleyhine dava açılabilmesi için mirasın tasfiyesi ve temsilci atanması gerektiği, bu yapılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirası reddeden mirasçıya karşı açılan hizmet tespiti davasında, mirasın tasfiyesi için gerekli usulün yerine getirilip getirilmediği ve davanın doğru taraf aleyhine açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi halinde, hizmet tespiti davasının, mirası reddeden mirasçıya karşı değil, mirasın tasfiye memuru veya sulh hukuk mahkemesi tarafından atanacak temsilciye karşı açılması gerektiği ve mirasın tasfiyesinin iflas hükümlerine göre yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın tüm mirasçılarının mirası reddetmesi halinde, reddeden mirasçıların altsoyunun dava ehliyetinin olup olmadığı ve terekenin tasfiyesinin nasıl yapılacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirası reddeden mirasçıların altsoyunun, miras bırakanın en yakın mirasçıları olmadıkları ve mirasın reddi halinde terekenin TMK 612. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi üzerine, temyiz incelemesinin nasıl yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın en yakın mirasçıları tarafından mirasın reddedilmesi ve terekenin resmi tasfiye yoluyla paylaştırılması gerektiği, bu nedenle de temyiz incelemesinin yapılabilmesi için sulh hukuk mahkemesince atanacak tasfiye memuruna veya tereke temsilcisine tebligat yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçıları tarafından reddedilen mirasın, alacaklı kooperatif tarafından açılan dava üzerine resmi tasfiyesine ilişkin yargılamada, tasfiye talebinin süreye tabi olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 743 sayılı TMK ve 4721 sayılı TMK hükümleri uyarınca, mirasçıların tamamı tarafından reddedilen mirasın, sulh hukuk mahkemesi tarafından kendiliğinden ve herhangi bir süreye bağlı olmaksızın resmen tasfiye edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçıları mirası reddeden vefat etmiş bir borçluya karşı açılan itirazın iptali davasında taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların mirası reddetmesi halinde, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi ve mahkemece sulh hakimine durumun bildirilerek, atanacak temsilci ile davaya devam edilmesi gerektiği, bu nedenle taraf teşkiline ilişkin uyuşmazlık çözümlenmeden hüküm kurulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölen kişi aleyhine başlatılan icra takibinin, mirasın reddi nedeniyle terekenin tasfiye memuruna yöneltilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı alacaklının borçlunun öldüğünü bilmemesinin mazur görülebilir bir hatadan kaynaklandığı ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, mirasçıların mirası reddetmesi sebebiyle terekenin resmi tasfiyesi için görevlendirilen tasfiye memuruna ödeme emrinin tebliğ edilmesiyle yapılan takibin usulüne uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir şirketin ihyası davasında, şirketin ihyasına ve ek tasfiye işlemlerine karar verilmesi üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan alınıp davacıya verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 326. maddesi gereğince yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği ve davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek yargılama giderlerinin davalı tasfiye memurundan alınıp davacıya verilmesi ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönünde onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirası reddedilen bir terekenin hangi sulh hukuk mahkemesi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hususunda yargı yeri uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, 6100 sayılı HMK'nın 21. maddesinde belirtilen yargı yeri belirleme koşullarının gerçekleşmediği, mahkemeler arasında karşılıklı görevsizlik kararı bulunmadığı ve dosya hakkında karar verilmesine yer olmadığı gözetilerek, dosyanın mahalline iadesine karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin fiilen uygulanıp uygulanmadığı ve buna bağlı olarak tasfiye işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davacı tarafından teklif edilen ve davalı tarafından eda edilen yeminin kesin delil olarak kabul edilmesi hatalı olup, ispat yükü davacıya yüklenmemesi, ayrıca yemin metni ve usulüne ilişkin hükümlere aykırılık ve adi ortaklığın tasfiyesi işlemlerinin TBK hükümlerine göre yapılmaması hususları gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.