Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sözleşmeden Doğan Haklar”
- Uyuşmazlık: Davacının, taraf olmadığı bir sözleşmeden kaynaklanan hakları talep edebilmesi için aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen, sözleşmeden doğan hakları dava konusu yapabilmesi için sözleşme taraflarından hakların temlik edildiğine dair yazılı bir belge sunmasının gerekli olduğu, davacının bu temliki sunmasıyla taraf sıfatını kazandığı ve davanın esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan kira kaybı alacağının, sözleşmenin devri nedeniyle davacı tarafından talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tüm haklarını devrettiği ve bu haklar arasında gecikme tazminatı alacağının da bulunduğu, dolayısıyla davacının artık dava açma ehliyetinin olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin devri sonrasında, ilk yüklenici ile yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların yeni yükleniciye karşı ileri sürülebilirliği ve aynen ifanın mümkün olmaması halinde tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin devri halinde devralanın asıl sözleşmenin tarafı konumuna geçerek tüm hükümlerinin kendisini bağlayıcı hale gelmesi ve 1999 Düzce depremi sonrasında kat irtifakı projesinin değişmesi nedeniyle ilk satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bağımsız bölümlerin yeni projede yer almaması sebebiyle aynen ifanın imkansızlaşması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararı ve istinaf mahkemesinin bu kararı onayan kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların alışveriş yapmak için girdikleri mağazada meydana gelen bir kaza sonucu oluşan manevi tazminat talebine ilişkin davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mağazaya alışveriş amacıyla girmesiyle taraflar arasında sözleşme görüşmelerinden doğan bir güven ilişkisi oluştuğu, davalı mağazanın bu aşamada koruma yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amacı ve kapsamı ile 23. maddesi uyarınca uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, taşınmazın devredilmesinden sonraki arsa sahibinin, sözleşmeden doğan haklarla ilgili dava açma ehliyetinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapuda devredilmesinin, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan hakların da devredildiği anlamına gelmediği ve davacının sözleşmeden kaynaklanan hakları için dava açma ehliyetinin devam ettiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, alışveriş yapmak için girdiği mağazada, raftan düşen koli sebebiyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk kapsamında değerlendirilen olayın, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olması ve davaya bakma görevinin görev kuralları gereğince Tüketici Mahkemesi'nde olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 12.06.1995 tarihinden önce meydana getirilen sinema eserlerinde başrol oyuncusu olarak yer alan icracı sanatçının, eser sahibi yapımcı ile yaptığı sözleşme ile FSEK m. 80 kapsamındaki mali haklarını devrettiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve bu bağlamda icracı sanatçının mirasçılarının, eser sahibi/devralandan tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m. 80 kapsamındaki icracı sanatçı haklarının 12.06.1995 tarihinden sonra tanındığı, bu tarihten önceki sözleşmelerle bu hakların devredilemeyeceği, FSEK’in 51. maddesi gereğince ileride doğacak hakların devrinin geçersiz olduğu ve davalının iyi niyetli üçüncü kişi olarak korunamayacağı gözetilerek, davacıların tazminat talep etme hakları bulunduğundan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, işçinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca, HMK'nın haksız fiilden doğan davalarda yetkiye ilişkin 16. maddesinin, işçinin korunması ilkesi gözetilerek, 5521 sayılı Kanun'un 5. maddesindeki seçimlik yetki kuralına ek bir seçimlik yetki olarak uygulanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras taksim sözleşmesinde yer alan bir hükmün sözleşmeden doğan önalım hakkı oluşturup oluşturmadığı ve bu hakkın tapu kaydına tescil edilip edilmediği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras taksim sözleşmesinde yer alan "hisselerini satmak isteyen mirasçıların öncelikle diğer mirasçılara teklifte bulunma yükümlülüğü" hükmünün, sözleşmeden doğan önalım hakkı niteliğinde olduğu ve tapu kaydına tescil edilmekle üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir hale geldiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı, davalının önceden paydaş olması nedeniyle yasal önalım hakkının kullanılamayacağı hususu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kütüğüne şerh edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin şerh tarihinden itibaren 5 yıllık yasal sürenin geçmesi ve şerhin terkin edilmemesi halinde, bu şerhi görerek taşınmazı satın alan kişinin iyiniyetli sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu Kanunu m.26 hükmünün, tapu memurunun re'sen terkin yetkisi verdiği değil, malikin talebi üzerine terkin yapılabileceği şeklinde yorumlanması, TMK m.1027'nin de tapu sicilindeki yanlışlıkların ancak mahkeme kararı veya ilgililerin yazılı rızasıyla düzeltilebileceğini öngörmesi ve tapu sicilinin alenilik ilkesi gereğince herkesin kütükteki kayıtlardan haberdar sayılması gerektiği gözetilerek, şerhi görerek taşınmazı satın alan kişinin iyiniyetli olmadığı ve vaat alacaklısının tapu iptali ve tescil davası açabileceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi ve sonrası dönemlerde, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ve akdettiği sulh sözleşmesinden kaynaklanan hakları nelerdir?
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş öncesi dönem için, imzaladığı sulh sözleşmesinin varlığı halinde toplu iş sözleşmesi ve bireysel iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarından feragat etmiş sayılacağı, sulh sözleşmesinin yokluğu halinde ise 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince sadece bireysel iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edebileceği, kadroya geçiş sonrası dönem için ise toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi boyunca toplu iş sözleşmesinden, sonrasında ise Yüksek Hakem Kurulu kararına göre belirlenen mali ve sosyal haklardan yararlanabileceği, ancak toplu iş sözleşmesinin art etkisinin olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.