Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Süreye Uygunluk”
- Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin fesih bildiriminin tebliğ tarihi ile işe iade davası açma süresinin hak düşürücü süreye uygunluğu ve feshin geçerliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin, tebliğ tarihi belli olmayan fesih bildirimine dayanılarak hak düşürücü süre uygulanmasının mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğine dair kararı gözetilerek, Yargıtay’ın önceki bozma kararı ortadan kaldırılarak, Bölge Adliye Mahkemesi’nin feshin geçersizliğine ve işe iadeye ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar ile torunları arasında daha önce kurulmuş olan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin çocuğun üstün yararına uygunluğu ve yeni düzenlemedeki kişisel ilişki süresinin uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişkinin çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimini destekleyeceği, davacıların bu hakkı kötüye kullanacağına dair bir delil bulunmadığı ve çocuğun sağlık sorunlarının daha kısa süreli veya refakatçi eşliğinde görüşmeyi gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin yatılı kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş ve infaz edilmiş bir mahkeme kararının tavzihi talebinin reddine ilişkin ek kararın temyiz süresinin hesaplanmasına ve tavzih talebinin reddinin hukuka uygunluğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz süresinin son gününün resmi tatile rastlaması nedeniyle sürenin tatil sonrası ilk iş günü mesai bitiminde sona erdiği ve kesinleşmiş hükmün tavzih yoluyla değiştirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin tavzih talebinin reddine ilişkin kararı onanmış, ancak temyiz süresinin hesaplanmasına ilişkin ek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, hükmedilen vekalet ücretinin hukuka uygunluğu ile temyiz isteminin reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Süresinde yapılmayan temyiz isteminin reddine ilişkin karar, temyiz isteminin süresinde yapıldığı anlaşılmakla kaldırılarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları gözetilerek davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği değerlendirilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ketmi verese hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ketmi verese olgusunun kadastro tespiti ile açığa çıkan bir durum olması ve bu nedenle Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, ayrıca daha önce aynı taşınmaz için açılan tapu iptal ve tescil davasının kadastro öncesi hukuki nedene dayandığı ve eldeki davanın hukuki sebebinin farklı olması nedeniyle kesin hüküm teşkil etmeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince temyiz harcının süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle temyizden vazgeçilmiş sayılmasına ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz harçlarının süresinde yatırılmış olmasına rağmen, gider avansı olarak yatırıldığı gerekçesiyle temyizden vazgeçilmiş sayılmasına dair kararın hatalı olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2024 tarihli ek kararı bozularak ortadan kaldırılmış, 02.08.2023 tarihli ek kararın temyizine ilişkin işlemler için dosya geri çevrilmiştir. - Uyuşmazlık: 466 sayılı Kanun uyarınca açılan tazminat davalarında, beraat kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek azami dava açma süresinin ne kadar olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 466 sayılı Kanun'da öngörülen 3 aylık sürenin beraat kararının tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren başladığı, ancak kanunda azami bir dava açma süresi öngörülmediği, bu nedenle Anayasa'nın 19. maddesindeki değişiklikle tazminat hukukunun genel prensiplerine atıf yapıldığı, genel prensipler ve hakkaniyete uygunluk gözetilerek azami sürenin 10 yıl olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda davacıların dava açma süresini geçirmiş oldukları değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile baba ve çocuk arasında belirlenen kişisel ilişki süresinin uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına göre, bozma kararına uygun olarak hükmedilen tazminat miktarı ve kişisel ilişki süresinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torunlarıyla kişisel ilişki kurulmasına karar verilen davacıların, kurulan kişisel ilişkinin süresinin yetersiz olduğu iddiasıyla istinaf ve temyiz yoluna başvurması üzerine uyuşmazlık, kişisel ilişki süresinin belirlenmesinde hukuka uygunluk bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince davacı büyükbaba ve büyükanne ile torunları arasında kurulan kişisel ilişki süresinin yeterli olduğu, davacıların temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4. maddesine dayalı tazminat davasında noksan harcın tamamlanması için verilen sürenin hukuka uygunluğu ve davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece noksan harcın tamamlanması için verilen sürenin hatalı olmasına rağmen, davacı tarafından harcın Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde öngörülen süre içerisinde tamamlanmış olması gözetilerek, tazminat davasının esası incelenmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu usulden reddetmesinin ve bu ret kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun da süreden reddedilmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, istinaf başvurusunu usulden reddetme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunu süreden reddetmesi, usulden ret kararına karşı kanunda öngörülen temyiz süresinin yanlış uygulanması nedeniyle hatalı bulunmuş, bu karar kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki süresinin uygunluğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, çocuğun yaşı, yüksek yararı ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak belirlenen kişisel ilişki süresinin yerinde olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.