Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“SGK Tahsil Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Belediye nezdinde çalışan işçilere ödenmiş olan tasarruf teşvik kesintisi, nema alacakları ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden belediyenin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar uyarınca tasarruf teşvik alacaklarında işverenin sorumluluğu ve SGK'nın tahsil yetkisi bulunduğu, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 5. maddesi çerçevesinde Hazine ile yapılan uzlaşmaların kapsamı dışında kalan alacaklar yönünden işverenin sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: SGK'nın prim alacağının tahsilini sağlamak amacıyla açtığı tasarrufun iptali davasına hangi mahkemenin bakmaya görevli olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesinin 16. ve 19. fıkraları uyarınca SGK'nın prim alacaklarının tahsilinden doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup usule ilişkin kazanılmış hak oluşturmayacağı ve özel daire bozma kararının mahkemeleri bağlayıcı olduğu gözetilerek, İzmir 12. İş Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: SGK müfettişlerinin tüm işyerlerinde eksik işçilik tespiti yetkisine sahip olup olmadığı ve bu yetkiye dayanarak yapılan ek prim ve gecikme zammı tahakkukunun yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 79, 80 ve 130. maddeleri ile 5502 sayılı Kanun'un 17/d bendi birlikte değerlendirildiğinde, SGK müfettişlerinin tüm işyerlerinde genel denetim yetkisi kapsamında eksik işçilik tespiti yapma yetkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin SGK müfettişinin yetkisizliği gerekçesiyle davayı kabulüne ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye nezdinde çalışan işçilere ödenen tasarruf teşvik kesintisi, nema alacakları ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden belediyenin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 5. maddesi çerçevesinde yapılan uzlaşma kapsamına alınmayan tasarruf teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacaklarından belediyenin sorumlu olduğu, Hazine ile ayrıca bir uzlaşma yapılmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tahsil yetkisinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi giderlerinden dolayı sigorta şirketlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı sorumluluktan kurtulması için 6111 sayılı Kanun'un 59. ve Geçici 1. maddesinde belirtilen tutarları Sosyal Güvenlik Kurumu'na aktarmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde yapılan değişiklik ve 6111 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sigorta şirketlerinin yapacağı aktarım ile prim aktarma borçlarının sona ereceği, aktarım yapılmaması halinde ise Kurum'un sigorta şirketine, Güvence Hesabına, işletene ve şoföre rücu hakkının devam edeceği şeklindeki yorumun kanunun amacına uygun düşmeyeceği ve Kurum'un süresinde aktarılmayan prim ve katkı payları için sigorta şirketlerine karşı 5510 sayılı Kanun'un 89. maddesine göre takip yaparak tahsil yetkisi bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderlerinin rücuen tahsili davasında, 6111 sayılı Kanun değişikliği sonrası Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yasal hasım olup olmadığı ve davaya dahil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun ile 2918 sayılı KTK'nın 98. maddesinde yapılan değişiklik sonucu, trafik kazalarında tedavi giderleri yönünden sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu'na geçtiği ve davada yasal hasmın SGK olması gerektiği, bu nedenle mahkemece SGK'nın davaya dahil edilerek, davacı tarafından ödenen ve rücuen tahsili talep edilen tedavi giderlerinden KTK’nın 98. maddesi kapsamında kalanların SGK'nın sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi ve buna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak verdiği, ödeme emirlerinin bir kısmının iptaline, bir kısmının ise reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde düzenlenen "boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama" halinin ölüm aylığı bağlanmasını ve devam etmesini engelleyici bir durum olarak düzenlenmesi ve bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunmaması gözetilerek, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunun tüm deliller toplanarak ve gerekli araştırmalar yapılarak tespit edilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin eksik inceleme ile verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesi gereğince sigorta şirketlerinden tahsil edeceği alacağın amme alacağı niteliğinde olup olmadığı ve bu alacaktan dolayı şirketin yönetim kurulu üyesinin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesiyle sigorta şirketlerinden SGK'ya aktarılacak primlerin, genel sağlık sigortalılarının trafik kazalarından doğan sağlık giderlerinin karşılanması için kaynak oluşturduğu ve bu nedenle kamu alacağı niteliğinde olduğu; dolayısıyla şirket yönetim kurulu üyesinin de bu primlerin aktarılmamasından 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi uyarınca şirketle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun işverene kestiği ek prim ve idari para cezası ödeme emirlerine karşı açılan iptal davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 80/6. maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının tahsilinden doğan uyuşmazlıklarda alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.