Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahte İçki”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, ruhsatlı bakkal dükkânında bodrum katında sahte içki üretimi yaptığı, kaçak ve sahte rakı sattığını bildiği, bu rakının insan sağlığı için tehlikeli ve ölümlere sebebiyet verebileceğini öngördüğü, buna rağmen sonucu kabullenerek satmaya devam ettiği gözetilerek eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, kaçak üretilen ve yüksek oranda metil alkol içeren rakıyı satarak ölümlere sebebiyet vermeleri nedeniyle eylemlerinin olası kasıtla öldürme mü yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, yıllardır tekel ürünleri satışı yapmaları nedeniyle sahte ve kaçak üretilen içkileri ayırt edebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmalarına, sahte rakıların insan sağlığı açısından tehlikeli ve ölümlere yol açabileceğini öngörmelerine ve buna rağmen bu içkileri faturasız olarak alıp satışa arz etmelerine rağmen ölümlerin meydana gelmesini kabullenmiş oldukları gözetilerek, eylemlerinin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tekel bayiden satın alınan votkanın yol açtığı iddia edilen metil alkol zehirlenmesi nedeniyle oluşan zararların tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, tüketici işlemi niteliğindeki bir satış sözleşmesinden kaynaklanması ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesi gereğince görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesince esasının incelenmesi ve bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararlar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK hükümleri gözetilerek, haksız fiilden kaynaklanan davalarda davacının, haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde dava açma hakkı bulunduğu değerlendirilerek, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan mahkûm olan sanıkların suç kastının bulunup bulunmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdur bankalara ait POS cihazlarından sahte kredi kartları ile çok sayıda, yüksek meblağlı ve kısa aralıklarla işlem yapmaları, ret alan kartlarla aynı gün içinde meblağ düşürerek tekrar deneme yapmaları, imza gerektiren işlemlerde imza kontrolü yapmamaları, kartların sahte olup olmadığını ve kullanıma açık olup olmadığını kontrol etme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri gibi hususlar birlikte değerlendirilerek sanıkların suç kastının bulunduğu, ancak bazı mağdur bankalar ve kullanılan kredi kartlarına ilişkin eksik araştırma bulunması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, otelin restoran kısmında bandrolsüz içkileri ticari amaçla bulundurmaktan kaynaklanan 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, bandrolsüz içkileri 18.08.2007 tarihli tebliğ uyarınca bandrol alma yükümlülüğünü yerine getirmemesine ve işlettiği otelin restoran kısmında ticari amaçla bulundurup satışa arz etmesine rağmen, içkilerin bir kısmının faturalı olması suçun oluşumuna engel teşkil etmediği gözetilerek, beraat kararına direnen yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...'e atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçları ile sanık ...'ya atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in, şirket yetkilisi olarak katılanları araç satış vaadiyle aldatarak haksız kazanç sağladığı ve bu eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek beraat kararının bozulmasına, sanık ...'in ise nitelikli dolandırıcılık suçunu inceleme dışı sanık ile fikir birliği içinde işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar hakkında TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılması, sahte kimlik taşıyor olsa dahi sanıkların mağdurenin yaşı konusunda dikkatli davranmaları gerektiği ve sanıkların mağdurenin küçük yaşta olduğunu bilmeleri gerektiği gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak çay, sigara ve alkollü içkinin aynı anda ele geçirilmesiyle oluşan fiilin tek bir suç olarak mı değerlendirileceği yoksa birden fazla suçun oluşup oluşmadığı ve TCK 44. madde kapsamında fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçlarına ilişkin 4733 ve 5607 sayılı kanunların düzenlenme amaçları, suç konusu eşyaların farklılığı ve suçtan zarar gören kurumların farklı olması gözetilerek sanıkların eylemlerinin tek bir fiil oluşturmadığı ve her bir suç yönünden ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizbullah örgütü üyelerine yönelik davada, sanıkların eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu, hüküm gerekçesinin yeterliliği ve bazı sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin vahamet arz ettiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda gerçekleştirildiği ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları, hüküm gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, ancak bazı sanıkların samimi ve örgütün yapısını ortaya koyan bilgiler vererek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bazı sanıklar hakkında bozulmuş, diğerleri hakkında ise onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın av tüfeğiyle tek atışta bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaraladığı olayda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı ve olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın en üst hadden tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlattığı kavgada maktulün aşırı bir tepki vermediği ve tahrik koşullarının oluşmadığı, tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtimanın oluştuğu ve bu nedenle olası kastla yaralama suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği, haksız tahrik hükümlerinin yersiz uygulandığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.