Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahte Muvafakatname”
- Uyuşmazlık: Davacılar, davalının sahte muvafakatname ile Hazine'den satın aldığı taşınmaz üzerindeki haklarını ileri sürerek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun gereğince Hazine adına tescil edilen taşınmazın satışından sonra davacıların şerhe dayalı tapu iptali ve tescil davası açmalarının mümkün olmadığı ve zilyetlik iddiasının da yeni malike karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazların banka lehine ipotek edilerek cebri icra yoluyla satılması nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasının görevli mahkemede görülüp görülmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, aile konutu şerhi ile ilgili olmayıp 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi kapsamında aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması nedeniyle açılmış bir tazminat davası niteliğinde olması ve bu nedenle Aile Mahkemesi'nin görevli olması gözetilerek yerel mahkemenin esasa ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka lehine ipotekli taşınmazın cebri icra yoluyla satışı sonrasında, davacı eşin açtığı menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi üzerine, istirdat talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun hüküm kurulması gerekirken, yerel mahkemece bu hususlara aykırı karar verildiği, karar düzeltme talebinin ise 1086 sayılı HMK'nın 440. maddesindeki nedenleri içermemesi gözetilerek, karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerinde eşin rızası olmadan konulan ipotek nedeniyle açılan menfi tespit davasının, taşınmazın satışı nedeniyle istirdat davasına dönüşmesi üzerine, istirdat talebinin hangi miktar üzerinden kabul edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın cebri icra yoluyla satışından elde edilen bedelin haksız olarak ödenmiş kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle istirdat talebinin satış bedeli üzerinden kabul edilmesi gerekirken, kıymet takdir raporundaki değer üzerinden kabulünün hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, sağlığında oğlu üzerine yaptığı taşınmaz temliki işleminin muris muvazaası içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı konuda ve aynı hukuki nedene dayanarak açılmış davada verilen ve kesinleşen kararın, mirasbırakanın çekişmeli taşınmazla ilgili yapmış olduğu temlikin muvazaalı olmadığına dair bir tespit oluşturduğu ve bunun da eldeki davada güçlü delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı açılan tazminat davasında, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinin oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, HMK’nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen hâkimlerin hukuki sorumluluğuna dayanak teşkil eden nedenlerden hiçbirini ispatlayamaması ve yargılama sürecinin tamamlanmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olduğu ve davalı eşin ipotek tesisinde davacının rızasının bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu raporu ve tanık beyanlarıyla ispatlandığından, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eşin, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine konulan ipoteklerin rızası olmadan tesis edildiği ve yine rızası olmadan eşinin kefil olduğu bir kredi sözleşmesinin iptali talepleri karşısında, ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı ve kefalet sözleşmesinin iptal edilip edilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesi doğru bulunurken, eşlerden birinin diğerinin rızası olmadan kefil olamayacağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 584. maddesi hükmü gözetilerek, kefalet sözleşmesinin iptali talebine ilişkin davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile gerçekleştirilen taşınmaz satışının iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamenin sahte olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile kesinleşmesi ve tapu kaydının bu sahte belgeye dayanması nedeniyle ilk el konumundaki davalının iyiniyetinin aranmasına gerek olmayıp, davacının mülkiyet hakkının korunması amacıyla yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı tarafından kiralanan taşınmaza yapılan faydalı masrafların tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kiralananın düğün salonu olarak kullanılacağı belirtilmiş olup, davacı kiracı tarafından yapılan masrafların faydalı ve zorunlu olduğunun ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eşin, aile konutu niteliğindeki taşınmazın bilgisi ve rızası dışında ipotek edilip satılması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddi halinde taşınmazın değerinin tazmini isteminin reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satışı nedeniyle 4721 sayılı TMK’nın 1023. maddesi koşullarının oluşmadığı, davacı eşin aile konutu üzerinde ayni hakka değil şahsi hakka sahip olduğu ve bu hakkın taşınmazın parasal değerinin talep edilmesini içermediği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin gerçekleştirdiği nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak edip etmediği, iştirak şeklinin ne olduğu, eylemlerin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve katılan hazine vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte müstahsil makbuzlarını düzenleyip komisyon karşılığı vermesinin, bu makbuzları kullanan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçlarına yardım etmek niteliğinde olduğu, sanığın bu suça iştirak kastıyla hareket ettiği ve eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.