Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahtecilik İddiası”
- Uyuşmazlık: Menfi tespit davasında, davaya konu bonolardaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve bonoların bedelsiz olup olmadığı hususunda yapılan incelemenin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu senetlerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda çelişkili bilirkişi raporları bulunduğu ve bedelsizlik iddiasının incelenmesi için bankacılık işlemlerine ilişkin ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği, ayrıca gerekirse banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı iddiasıyla açılan takibe itiraz davasında, mahkemenin sahtelik iddiasını inceleme yükümlülüğü ve bu konuda açılmış/açılacak davaların etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun çekte tahrifat yapıldığı iddiasının mutlak defi niteliğinde olup mahkemece incelenmesi gerektiği, ayrıca çek hakkında açılmış menfi tespit davasının sonucunun beklenmesine gerek olmamakla birlikte, HUMK m. 317 uyarınca sahtecilik iddiası nedeniyle açılmış bir ceza davası varsa, bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilerek, mahkemenin eksik inceleme ile itirazın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakandan kalan taşınmazların harici taksiminde hile ve sahtecilik yapıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin bozma kararına uymaması ve eksik inceleme yapması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mahkemenin önceki bozma kararlarında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, özellikle sahtecilik iddiasıyla ilgili gerekli imza incelemesini yapmayıp eksik araştırma ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Çalındığı iddia edilen bir çekle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, çek üzerindeki imzaların davacı vakfı temsile yetkili kişilere ait olup olmadığının tespiti için imza incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, çekteki imzalardan birinin yetkisiz kişiye ait olduğu iddiasının mutlak defi niteliğinde olması ve bu nedenle iyiniyetli hamil de dahil herkese karşı ileri sürülebilir olması, ayrıca çekin keşide tarihinde davacı vakfı temsil yetkisine sahip kişilerin tespit edilip, çek üzerindeki imzaların bu kişilere ait olup olmadığının bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, sözleşmedeki imzanın sahteliği iddiası ve yetkisiz temsilin onaylanıp onaylanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözleşmedeki imzasını inkâr etmesi ve sahtecilik iddiasında bulunması üzerine, mahkemenin sahtelik incelemesi yapmadan ve davalının sözleşmeyi, inşaat ruhsatı almak için belediyeye sunmasıyla örtülü olarak onaylayıp onaylamadığını araştırmadan hüküm kurması, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması anlamına geldiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Duruşma tutanağındaki hakim imzası eksikliğinin, hükmün esasına girilmeden bozma nedeni sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Her ne kadar duruşma tutanaklarının imzalanması zorunlu ise de, imza eksikliğinin tek başına hükmün bozulması için yeterli olmadığı, bu eksikliğin hükmün esasına etkisinin, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek bozma kararı verilip verilmeyeceğine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya esastan incelenmek üzere ilgili daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın yaptığı bağış işleminin ehliyetsizlik ve sahtecilik nedeniyle iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mirasbırakana ait parmak izlerinin Adli Tıp Kurumu raporunda mukayeseye elverişli olmadığının belirtilmesi ve sahtecilik iddiasının ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine dair karar, bozmaya uygun bulunup, hukuka uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, kiracı tarafından taahhüdün hile yoluyla boş bir kağıda imza atılarak elde edildiği iddiasının ispat yükü ve yemin delilinin kullanılıp kullanılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesi imzalanırken hile ile boş kağıda atılan imzanın sonradan tahliye taahhüdü olarak doldurulduğu iddiası sahtecilik iddiasına girdiğinden ve davalı kiracı bu iddiasını ispatlayamadığından, yemin delilinin de bu durumda kullanılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan mal satışından kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, faturalara konu malların teslimini irsaliyeler ve BA kayıtlarıyla ispatladığı, davalının ise sahtecilik iddiasını ispatlayamadığı ve ticari defterlerindeki kayıtlara itiraz etmediği gözetilerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve alacağın ödenmesine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.