Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Saklı Haklar”
- Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı bir tazminat davasında, sonradan yapılan ıslah ile talep miktarının artırılıp artırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması halinde, alacağın ilk talep edilen miktarla sınırlandığı ve fazlasından feragat edilmiş sayılacağı, bu nedenle de HUMK m.185/2'deki davalının muvafakati hali dışında, ıslah veya ek dava yoluyla talepte bulunulamayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan mülga HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra talep sonucunun ıslah yoluyla artırılıp artırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga HUMK döneminde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan açılan davanın tam dava sayılacağı, davacının fazlaya ilişkin haklardan zımnen feragat etmiş sayılacağı, ıslah ile talep sonucunun artırılamayacağı ve dava açılmasının tamamlanmış bir işlem olması nedeniyle HMK’nın 448. maddesi gereğince derhal uygulanacak usul hükümlerinden etkilenmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmadığı bir işçilik alacakları davasında, ıslah yoluyla talep artırımının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı ve davayı kısmi dava olarak açmadığı, bu nedenle dava konusu yapmadığı ve saklı tutmadığı kısımlardan zımnen vazgeçmiş sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin davayı ıslah amacıyla verdiği aynı tarihli, ayrı ayrı havale edilmiş iki dilekçenin içeriği dikkate alındığında, dava değeri ıslah edilirken fazlaya ilişkin hakların saklı tutulup tutulmadığı ve talebin ıslahla belirtilen miktarla sınırlandırılıp sınırlandırılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin ıslah dilekçesiyle aynı tarihli, biri hâkim havaleli, diğeri yazı işleri müdürü havaleli iki ayrı dilekçe verdiği, hâkim havaleli ıslah talebi içeren dilekçede ayrıntılı bir dava dilekçesine atıfta bulunulduğu, atıfta bulunulan dilekçede ise ıslah edilen dava değerinin yanında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunun açıkça belirtildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Doğumla Türk vatandaşı olup sonradan Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkan davacının, vatandaşlıktan çıkmadan önce Almanya'da geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanıp borçlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 29. maddesi ile 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca, Türk vatandaşlığından izinle çıkanların sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış haklarının saklı tutulduğu ve bu hakların kullanımında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri gözetilerek, 3201 sayılı Kanun'un uygulama yönetmeliğinin borçlanma tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aramasına rağmen, davacının Türk vatandaşı olarak yurtdışında çalıştığı süreleri borçlanabileceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasında, davacının daha önce fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan yaptığı ıslahın, sonradan ortaya çıkan daha yüksek zarar tespitine rağmen davalı lehine kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilk bilirkişi raporuna itiraz etmeyip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan ıslah dilekçesi vererek ve sulh protokolü imzalayarak ilk tazminat miktarını kabul etmesi, davalı lehine usuli kazanılmış hak doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargısal faaliyet nedeniyle açılan tazminat davasında, ıslah yoluyla manevi ve maddi tazminat taleplerinin artırılıp artırılamayacağı ile karar düzeltme yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminatın bölünemez ve bir bütün teşkil eden bir niteliği haiz olduğu, maddi tazminat talebinin ise dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı ve kısmi dava olarak açılmadığı durumlarda ıslah yoluyla artırılamayacağı ve karar düzeltme yoluna başvurulabilmesi için belirlenen parasal sınırın altında kaldığı gerekçeleriyle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Emeklilik nedeniyle hak kazanılan kıdem tazminatının geç ödenmesi sebebiyle işlemiş faiz alacağının tahsili isteminde, davacının ibranamede ileride doğabilecek haklarını saklı tuttuğu ibaresinin gecikme faizini de kapsayıp kapsamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kıdem tazminatı ödenmeden önce imzaladığı ibranamede "ileride doğabilecek kanuni haklarım saklı kalmak kaydıyla" ibaresinin bulunması ve kıdem tazminatının ibraname tarihinden sonra ödenmesi nedeniyle, bu ibarede saklı tutulan haklar kapsamında gecikme faizinin de bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve işin esasının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Emeklilik nedeniyle hak kazanılan kıdem tazminatının geç ödenmesi sebebiyle işlemiş faiz alacağının tahsili isteminde, davacının ibranamede ileride doğabilecek haklarını saklı tuttuğunun faiz alacağını da kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kıdem tazminatını tahsil etmeden önce imzaladığı ibranamede "ileride doğabilecek kanuni haklarım saklı kalmak kaydıyla" ibaresinin yer alması ve kıdem tazminatının ibraname tarihinden sonra ödenmiş olması nedeniyle, gecikme faizi talebinin ibranamede saklı tutulan haklar kapsamında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının gerekçesi yerinde bulunmuş ve dosyanın işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Emeklilik nedeniyle hak kazanılan kıdem tazminatının geç ödenmesi sebebiyle işlemiş faiz alacağının tahsili isteminde, davacının ibranamede ileride doğabilecek haklarını saklı tuttuğu ibaresinin gecikme faizini de kapsayıp kapsamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kıdem tazminatı ödenmeden önce imzaladığı ibranamede "ileride doğabilecek kanuni haklarım saklı kalmak kaydıyla" ibaresinin bulunması ve kıdem tazminatının ibraname tarihinden sonra ödenmesi nedeniyle, bu ibarenin gecikme faizini de kapsadığı ve davacının faiz talebinde bulunabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosyanın işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.