Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sanayi Suyu Satış İzni”
- Uyuşmazlık: Davalının sanayi suyu satış izin belgesi olmadan su satışı yapması nedeniyle davacı idarenin yetkisini kullanarak tahakkuk ettirdiği cezanın ödenmemesi üzerine açılan tazminat davasında, davacı idarenin yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının belediye sınırları içerisinde izinsiz sanayi suyu satışı yaptığı ve bu durumun davacı idarenin görev alanına girdiği, ilgili yönetmeliklerin davacı idareye kaçak su kullanım bedeli cezası tahakkuk ettirme yetkisi verdiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı idarenin yetkisizliğine dayanan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait şirketin işkolunun ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar mı yoksa genel işler işkolu mu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin faaliyet konusu olan inşaat malzemeleri satışı ve nakliyesi işinin, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri uyarınca belediyelerin görev, sorumluluk ve imtiyazları kapsamında bir belediye hizmeti olarak değerlendirilemeyeceği, herkes tarafından serbestçe yapılabilen bir ticari faaliyet olduğu gözetilerek, işyerinin ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda yer aldığına dair Bakanlık kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların, kaçak üretilen ve yüksek oranda metil alkol içeren rakıyı satarak ölümlere sebebiyet vermeleri nedeniyle eylemlerinin olası kasıtla öldürme mü yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, yıllardır tekel ürünleri satışı yapmaları nedeniyle sahte ve kaçak üretilen içkileri ayırt edebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmalarına, sahte rakıların insan sağlığı açısından tehlikeli ve ölümlere yol açabileceğini öngörmelerine ve buna rağmen bu içkileri faturasız olarak alıp satışa arz etmelerine rağmen ölümlerin meydana gelmesini kabullenmiş oldukları gözetilerek, eylemlerinin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) davalı şirkete tahsis edilen taşınmaza ait hizmet katkı payı bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının OSB’ye ait ticari defter kayıtları ve Yönetim Kurulu kararları doğrultusunda belirlenen hizmet katkı payı borcunun ödenmesi gerektiği, davalının bu konudaki itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve davacı OSB'nin kamu alacakları kapsamında olmadığı için 6183 sayılı Kanun'un uygulanamayacağı gözetilerek, kabul edilen alacağa yasal faiz yerine avans faizi yürütülecek şekilde düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait bir şirketin işlettiği ekmek fırını ve satış yerlerinin hangi işkoluna dahil olduğu konusunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketince yürütülen ekmek üretimi ve satışının, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri kapsamında belediye hizmeti olarak değerlendirilemeyeceği, herkes tarafından serbestçe yapılabilen bir ticari faaliyet olduğu ve İşkolları Yönetmeliği’nde gıda sanayi işkolunda belirtildiği gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait işyerlerinin hangi işkoluna girdiğinin tespiti ve davalı Bakanlığın işkolu tespit kararına itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketince yürütülen içecek sunum hizmetleri ve okul öncesi eğitim faaliyetlerinin belediyelerin görev, sorumluluk ve imtiyazları kapsamında belediye hizmeti olarak değerlendirilemeyeceği, işyerlerinde yürütülen faaliyetlerin niteliğine göre işkolu tespitinin yapılması gerektiği ve bu bağlamda Bakanlığın işkolu tespit kararının isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait bir şirketin işlettiği otelin hangi işkoluna dâhil olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyelerin yetki ve imtiyazları kapsamında olmayan, herkes tarafından yapılabilecek ticari faaliyetlerin belediye hizmeti olarak değerlendirilemeyeceği ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işkolu tespiti yapılması gerektiği gözetilerek, otelcilik faaliyetinin “Konaklama ve Eğlence İşleri” işkoluna girdiğine dair Bakanlık kararının hukuka uygun olduğu ve ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye iştiraki olan bir şirketin işkolunun, Çimento, Toprak ve Cam işkolu mu yoksa Genel İşler işkolu mu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye iştiraki olan şirketin yaptığı beton elemanları üretimi ve döşeme işinin, belediyenin görev ve sorumlulukları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, şirketin ürettiği mal ve hizmetlerin ne kadarının belediyeye satıldığının tespit edilmeden hüküm kurulamayacağı gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Organize sanayi bölgesinde (OSB) parsel sahibi olan davalıya yönetim ve altyapı aidatı (katılım payı) tahakkuk ettirilmesinin mevzi imar ve parselasyon planlarının kesinleşmesine bağlı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4562 sayılı OSB Kanunu'nun 4. ve 20. maddeleri ile 5807 sayılı Kanun ile değişik 3. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, altyapı aidatı tahakkuk ettirilebilmesi için mevzi imar ve parselasyon planlarının kesinleşmesinin ve davalının "katılımcı" sıfatını haiz olmasının yasal zorunluluk olduğu, davalının dava tarihinde katılımcı sayılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Organize sanayi bölgesi tarafından yönetim ve altyapı katılım payının tahsili için mevzi imar ve parselasyon planlarının kesinleşmiş olması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca altyapı katılım paylarının belirlenebilmesi için mevzi imar ve parselasyon planlarının kesinleşmiş olması ve kanunun 3. maddesindeki "katılımcı" tanımındaki değişikliğin yürürlüğe girdiği 10.11.2008 tarihinden önce davalının katılımcı sıfatı bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.