Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satış İlanı Tebliği”
- Uyuşmazlık: İcra takibinde satışı yapılan taşınmazın ihalesinin, satış ilanının borçluya tebliği ile ihale tarihi arasında makul bir süre bulunmadığı iddiasıyla feshinin istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 127. maddesinde satış ilanının tebliğ zamanına ilişkin açık bir hüküm bulunmamasına rağmen, borçlunun satışa hazırlanabilmesi, özel ilan yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satış ilanının tebliği ile ihale tarihi arasında makul bir sürenin bulunması gerektiği, somut olayda 16 günlük sürenin makul süre olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu ve borçlunun kıymet takdirine itiraz ettiği bir icra takibinde, taşınmazın değerinin tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması mı, yoksa doğrudan ihalenin feshedilmesi mi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya kıymet takdiri ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle, borçlunun kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamadığı ve ihalenin feshini isteyebileceği, bu durumda taşınmazın gerçek değerinin tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, vekilin vekillikten çekildiğini bildirmesine rağmen, satış ilanının eski vekile tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshedilip feshedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekillikten çekildiğini icra dairesine yazılı olarak bildirmesinin, 6100 sayılı HMK'nın 81. maddesi uyarınca yeterli olduğu ve müvekkile ayrıca tebliğ edilmesine gerek olmadığı, bu durumda satış ilanının eski vekile tebliğinin usulsüz olduğu ve ihalenin feshini gerektireceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlunun vekili olan avukatın, aynı zamanda borçluya karşı ayrı bir takipte alacaklı olması nedeniyle, borçluya yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olup olmadığı ve ihalenin fesh edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin, aynı zamanda borçluya karşı başka bir takipte alacaklı olması ve bu takip nedeniyle ihale konusu taşınmaz üzerinde haciz hakkı bulunması, Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca menfaat çatışması yarattığı ve bu nedenle vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun vekilinin aynı zamanda borçluya karşı alacaklı olması sebebiyle yapılan satış ilanı tebliğinin geçerliliği ve bu durumun ihalenin feshine sebep olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin, aynı zamanda borçlu hakkında başka bir dosyadan alacaklı olması ve ihale konusu taşınmaz üzerinde haciz hakkı bulunması nedeniyle, Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca vekil ile borçlu arasında menfaat çatışması doğduğu ve bu nedenle vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cebri icra yoluyla satışı yapılan taşınmazın satış ilanının borçlu şirkete tebliğ edilip edilmediği ve ihalenin feshine ilişkin şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirkete satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiği, satış tarihinden haberdar olmasına rağmen yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde ihalenin feshini talep etmediği, ayrıca vekilinin satıştan önce açtığı davalar ve ihalede hazır bulunmasıyla satıştan haberdar olduğunun anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taşınmaz açık artırma ilanının borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve bunun ihalenin feshine sebep teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğünün kamu düzeniyle ilgili bir husus olmadığı ve resen dikkate alınması gereken bir fesih sebebi de bulunmadığı, ayrıca borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmediği gözetilerek Özel Daire bozma kararına karşı verilen direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçluya ait taşınmazın icra yoluyla satışında, satış ilanının borçluya tebliğ edilip edilmediği ve tebliğin usulüne uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Özel Daire bozma kararına karşı verdiği direnme kararının, yeni bir gerekçe içermesi nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle dosyanın, yeni hükmün temyizen incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olup olmadığı ve bu nedenle ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca, satış ilanı tebliğinin tüzel kişiliğin temsilcisine yapılmamış olması, tebliği alan kişinin şirketin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişi olup olmadığı araştırılmadan doğrudan daimi çalışanına yapılmış olması ve bu hususun ihalenin feshini gerektirmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının ve istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticaret sicilinde kayıtlı adresi gerçekte bulunmayan bir şirkete, tebligat kanununa uygun tebligat yapılmadan ihalenin feshi isteminin reddedilmesi üzerine yapılan yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçekte var olmayan ticaret sicilinde kayıtlı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı, ancak tüzel kişiler için adres araştırması yapılmasına gerek olmadan Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine göre ilanen tebliğ yapılabileceği ve bu durumda satış ilanının ilanen tebliğinin usulüne uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçluya ait taşınmazın satış ilanının tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 31. maddeleri uyarınca, tebligat yapılacak kişinin adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun, tebligat evrakını muhtara teslim etmesinin yanı sıra, durumu en yakın komşuya, varsa yönetici veya kapıcıya bildirmesi ve bu kişilerin kimlik bilgilerini tebliğ mazbatasına yazması gerektiği, somut olayda ise tebliğ memurunun durumu bildirdiği komşunun kimlik bilgilerini tebliğ mazbatasına yazmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.